Patiswiss'in son açıklaması, markanın kendini "ülkenin değeri" olarak görmesi ve bu tavırla ilgili eleştirilere yanıt vermesi üzerine gündeme geldi. Ancak bu açıklama, markanın kendini aşırıya kaçarak övmesi ve gerçeklikten uzaklaşması nedeniyle agresif bir şekilde eleştirilmeye değer.
Marka, açıklamasında "Patiswiss Türkiye'nin değeridir" ifadesini kullanarak, kendini abartılı ve yüceltici bir dille tanıtıyor. Bu ifade, markanın ülkedeki varlığını ve katkılarını abartarak sunuyor ve "değer" kavramını boş bir slogan gibi kullanıyor. Oysa ki, bir marka en nihayetinde ürün ve hizmet sunan bir işletmedir; ülkenin "değeri" olarak tanımlanması abartılı ve gerçekçi olmayan bir tavırdır.
Patiswiss, açıklamasında gıda güvenliği ve istihdam sağlama gibi katkılarından bahsediyor, ancak bu katkılar bir markayı otomatik olarak "ülkenin değeri" yapmaz. Bu tür ifadeler, markanın kendini yüceltme ve eleştirilerden uzaklaşma çabası olarak görülebilir. Ayrıca, "bu topraklarda doğmuş, büyümüş" ifadesi de markayı yerel ve köklü gibi göstermeyi amaçlasa da, bu yine abartılı bir yorumdur.
Marka, son zamanlarda yaşanan sorunlar ve eleştiriler konusunda özür dilesiye ve hatalarını kabul etse de, bu açıklama markanın kendini mağdur olarak sunma ve eleştirileri hafifletme çabası olarak görülebilir. "Erdemli davranmaya" davet etmek, eleştirileri susturma ve markayı mağrur bir tavırla yüceltme girişimi olarak yorumlanabilir.
Patiswiss, açıklamasında "türkiye'nin ve türk insanının sahip olduğu değerleri de pusula kabul eder" diyerek, bu değerlerin erdemli olmayı zorunlu kıldığını ifade ediyor. Ancak bu ifade yine boş bir slogan gibi kalıplaşmış bir cümle olarak kalıyor. Erdemli olmak, markanın eylemleri ve tutumlarıyla ilgili somut bir kavramdır, basit bir ifade ile yüceltilemez.
Sonuç olarak, Patiswiss'in açıklaması agresif bir şekilde eleştirilmeye değer. Marka, kendini abartılı bir dille yüceltirken, gerçeklikten uzaklaşıyor ve eleştirileri susturma çabası içerisindedir. "Ülkenin değeri" gibi kavramlar boş sloganlar olarak kalıplaşırken, markanın tutumları erdemli olmaktan ziyade kendini mağrur ve haklı göstermeye yönelik görünmektedir. Bu açıklama, markanın eleştirileri hafifletme ve kendini yüceltme girişimi olarak görülmeli ve gerçek bir sorumluluk alma ve değişim taahhüdü içermediği için agresif bir şekilde karşılanmalıdır.
Marka, açıklamasında "Patiswiss Türkiye'nin değeridir" ifadesini kullanarak, kendini abartılı ve yüceltici bir dille tanıtıyor. Bu ifade, markanın ülkedeki varlığını ve katkılarını abartarak sunuyor ve "değer" kavramını boş bir slogan gibi kullanıyor. Oysa ki, bir marka en nihayetinde ürün ve hizmet sunan bir işletmedir; ülkenin "değeri" olarak tanımlanması abartılı ve gerçekçi olmayan bir tavırdır.
Patiswiss, açıklamasında gıda güvenliği ve istihdam sağlama gibi katkılarından bahsediyor, ancak bu katkılar bir markayı otomatik olarak "ülkenin değeri" yapmaz. Bu tür ifadeler, markanın kendini yüceltme ve eleştirilerden uzaklaşma çabası olarak görülebilir. Ayrıca, "bu topraklarda doğmuş, büyümüş" ifadesi de markayı yerel ve köklü gibi göstermeyi amaçlasa da, bu yine abartılı bir yorumdur.
Marka, son zamanlarda yaşanan sorunlar ve eleştiriler konusunda özür dilesiye ve hatalarını kabul etse de, bu açıklama markanın kendini mağdur olarak sunma ve eleştirileri hafifletme çabası olarak görülebilir. "Erdemli davranmaya" davet etmek, eleştirileri susturma ve markayı mağrur bir tavırla yüceltme girişimi olarak yorumlanabilir.
Patiswiss, açıklamasında "türkiye'nin ve türk insanının sahip olduğu değerleri de pusula kabul eder" diyerek, bu değerlerin erdemli olmayı zorunlu kıldığını ifade ediyor. Ancak bu ifade yine boş bir slogan gibi kalıplaşmış bir cümle olarak kalıyor. Erdemli olmak, markanın eylemleri ve tutumlarıyla ilgili somut bir kavramdır, basit bir ifade ile yüceltilemez.
Sonuç olarak, Patiswiss'in açıklaması agresif bir şekilde eleştirilmeye değer. Marka, kendini abartılı bir dille yüceltirken, gerçeklikten uzaklaşıyor ve eleştirileri susturma çabası içerisindedir. "Ülkenin değeri" gibi kavramlar boş sloganlar olarak kalıplaşırken, markanın tutumları erdemli olmaktan ziyade kendini mağrur ve haklı göstermeye yönelik görünmektedir. Bu açıklama, markanın eleştirileri hafifletme ve kendini yüceltme girişimi olarak görülmeli ve gerçek bir sorumluluk alma ve değişim taahhüdü içermediği için agresif bir şekilde karşılanmalıdır.