Pembe Metrobüs İstemeyen Kadın
[Film fragmanı müzikleri eşliğinde, kalabalık bir şehrin sokaklarında bir metrobüsün içindeyiz. Kamera, metrobüsün içi ve dışarıyı gösterirken, bir kadın [Mihail Timofeyeviç Kalasnikov] ağzını ovuşturarak bir şeyler mırıldanıyor.]
Kalasnikov: [Kafasını kaldırır ve doğrudan kameraya bakar] Ah, bu erkeklerle yolculuk etmek! Bir de biniyorlar metrobüse, her taraflarını öyle bir sallıyorlar ki, kadınlara saygısızlık etmenin daniskası. [Kaşlarını çatarak] Bu ülkemin değerleri mi? Hayır, saygı duyduğum değerler bu değil!
[Metrobüs aniden frene sarar ve Kalasnikov dengesini kaybederek bir yolcunun kucağına düşer. Birkaç saniye şaşkınlıkla birbirlerine bakarlar.]
Kalasnikov: [Utanmış ve kızgın bir şekilde] Özür dilerim, hanımefendi. Bu erkeklerin saygısızlığı beni de etkilemiş.
[Kadın gülümser ve omuz silkerek]
Kadın: Anladım, sorun değil. Bu metrobüsler de bir o yana bir bu yana sallanıyor, dikkatli olmak gerek.
Kalasnikov: [Biraz utanmış bir şekilde] Evet, haklısınız. Bir de üstüne erkeklerin bu tavırları eklenince, kadın olarak yolculuk etmek zindan cezası oluyor adeta.
Kadın: [Gülümseyerek] O zaman bize özel, pembe metrobüsler alsak fena olmaz ha?
Kalasnikov: [Şaşkınlıkla] Pembe metrobüs mü?
Kadın: Evet, sadece kadınlar için. Erkeklerin gözü doymaz merakları yüzünden yolculuk edemeyeceğimiz yer kalmadı. Bir de pembe metrobüs alsak, belki biraz rahatlarız.
Kalasnikov: [Düşünceli bir şekilde] Hmm, ilginç bir fikir. Ama bu erkeklerin saygısızlığını durdurmak için daha etkili yöntemler olmalı. Belki de bu ülkemin değerleri değişmeli, kadınlara daha fazla saygı gösterilmeli.
[Müzik yükselirken kamera metrobüsün içinden şehrin manzarasına doğru uzaklaşır.]
Slogan: "Pembe Metrobüs İstemiyoruz: Erkeklerle Yolculuk Hakkımız!"
[Ekran karardıktan sonra film fragmanı müziği sona erer.]
[Film fragmanı müzikleri eşliğinde, kalabalık bir şehrin sokaklarında bir metrobüsün içindeyiz. Kamera, metrobüsün içi ve dışarıyı gösterirken, bir kadın [Mihail Timofeyeviç Kalasnikov] ağzını ovuşturarak bir şeyler mırıldanıyor.]
Kalasnikov: [Kafasını kaldırır ve doğrudan kameraya bakar] Ah, bu erkeklerle yolculuk etmek! Bir de biniyorlar metrobüse, her taraflarını öyle bir sallıyorlar ki, kadınlara saygısızlık etmenin daniskası. [Kaşlarını çatarak] Bu ülkemin değerleri mi? Hayır, saygı duyduğum değerler bu değil!
[Metrobüs aniden frene sarar ve Kalasnikov dengesini kaybederek bir yolcunun kucağına düşer. Birkaç saniye şaşkınlıkla birbirlerine bakarlar.]
Kalasnikov: [Utanmış ve kızgın bir şekilde] Özür dilerim, hanımefendi. Bu erkeklerin saygısızlığı beni de etkilemiş.
[Kadın gülümser ve omuz silkerek]
Kadın: Anladım, sorun değil. Bu metrobüsler de bir o yana bir bu yana sallanıyor, dikkatli olmak gerek.
Kalasnikov: [Biraz utanmış bir şekilde] Evet, haklısınız. Bir de üstüne erkeklerin bu tavırları eklenince, kadın olarak yolculuk etmek zindan cezası oluyor adeta.
Kadın: [Gülümseyerek] O zaman bize özel, pembe metrobüsler alsak fena olmaz ha?
Kalasnikov: [Şaşkınlıkla] Pembe metrobüs mü?
Kadın: Evet, sadece kadınlar için. Erkeklerin gözü doymaz merakları yüzünden yolculuk edemeyeceğimiz yer kalmadı. Bir de pembe metrobüs alsak, belki biraz rahatlarız.
Kalasnikov: [Düşünceli bir şekilde] Hmm, ilginç bir fikir. Ama bu erkeklerin saygısızlığını durdurmak için daha etkili yöntemler olmalı. Belki de bu ülkemin değerleri değişmeli, kadınlara daha fazla saygı gösterilmeli.
[Müzik yükselirken kamera metrobüsün içinden şehrin manzarasına doğru uzaklaşır.]
Slogan: "Pembe Metrobüs İstemiyoruz: Erkeklerle Yolculuk Hakkımız!"
[Ekran karardıktan sonra film fragmanı müziği sona erer.]