Piast Konsepti, Piast Hanedanı'nın kontrol altına almış olduğu topraklara dayanan ve çoğunlukla Polonya nüfusunu içeren Polonya devleti fikrini savunan anlayıştır. Fikir; batılılaşma fikrine, Avrupa'ya ve fikirlerine bağlılık, batılı ülkelerle yakın ilişki ve uluslararası ilişkilerde pragmatizm ile özdeşleşirken, Doğu'da akılsız maceralardan kaçınır. Konseptin Piast olarak adlandırılmasının sebebi de dönemin Polonya topraklarının çoğunlukla Batı'da olmasıdır. Fikrin destekçileri, Polonya'nın; diğer Batı Avrupa ülkelerine denk, güçlü ve batılılaşmış bir devlet olması gerektiğini savunuyordu. Bunun içinde Polonya'nın ekonomisinin gelişimine odaklanması ve bir Polonya orta sınıfı yaratılarak merkezi değerlerini yeniden kurması gerektiğine inanıyorlardı. Piast Konsepti'ni 1890'larda Jan Poplawski tarafından geliştirildi. Teoriyi daha sonra Roman Dmowski tarafından yönetilen Ulusal Demokrasi Partisi savunuldu ve Polonya milliyetçiliğinin merkezini oluşturdu. Polonyalı köylü partileri tarafından da desteklendi. Rakip Jagiellon Konsepti İki savaş arasında Polonya'ya hakim olan Józef Piłsudski'nin savunduğu ve dönemin hükûmetleri tarafından onaylanan Jagiellon Konsepti vardı. Konsept, Piast Konsepti'nin tam tersini savunuyordu. Jagiellon Konsepti'nin savunucuları, Orta Çağ'da Polonya-Litvanya, Bohemya ve Macaristan'ı bir araya getiren Jagiellon Hanedanlığı dönemini idealleştirdi. Jagiellon Konsepti daha çok Ukraynalılar, Litvanyalılar ve Belarusluların yaşadığı az gelişmiş doğu bölgelerine odaklandı ve bu nedenle Piast konseptinin destekçileri tarafından batıdaki Polonya nüfusunun çıkarlarını ihmal ettiği, sanayi bölgeleri yerine az gelişmiş tarım bölgelerine odaklandığı, Polonya kimliğini ortadan kaldırma yeteneği bakımından Rusya'dan çok daha tehlikeli olduğu düşünülen Almanya'dan gelen tehdidi görmezden gelindiği, Polonya'yı güçlü Rus devletiyle gereksiz yere karşı karşıya getirdiği eleştirisinde bulunuyordu. Ancak Jagiellon döneminde uygulanan politikalar Polonya'nın uluslararası arenadan silinmesine yol açtığından, Piast konseptinin takipçileri tarafından takip edilecek çekici bir model olarak görülmedi. Bugün modern Polonya, batıya yönelik bir dış politika izleyerek Piast kavramını benimsenmektedir. 1940'tan sonra Tahran Konferansı'nda Joseph Stalin, Winston Churchill ve Franklin Roosevelt ile Orta Avrupa'da gelecekteki Polonya'nın şekli de dahil olmak üzere yeni savaş sonrası sınırları tartıştı. Müttefik Devletler, savaş sonrasında Polonya'yı batıya doğru kaymasını haklı çıkarmak için Piast Konseptini onayladı. Aylarca süren tartışmalardan sonra İngiltere ve ABD yeni sınırlar konusunda Stalin ile anlaştılar, ancak sürgündeki Polonya hükûmeti buna karşı çıktı. 1945'ten sonra Komünist rejim, Polonya'nın ulusal çıkarlarının savunucuları oldukları iddialarını desteklediği için Piast Kavramını benimsedi. Yeni ele geçirilen eski Alman topraklarına "Kurtarılmış Topraklar" adını veren Komünist rejim, bu edinimi Piast Kavramı açısından haklı çıkarmak için muazzam bir çaba sarf etti. Kaynakça Kategoriolonya siyasi tarihi Kategori:İkinci Polonya Cumhuriyeti