"PKK'lıya da gittik, DHKP-C'li de gittik" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu açıklaması, partisinin demokrasi ve insan hakları konusundaki tutarsız ve çelişkili duruşunun açık bir itirafı niteliğindedir.
Kılıçdaroğlu'nun sözleri, CHP'nin terör örgütleri ile ilgili ikiyüzlü politikalarını bir kez daha ortaya koymuştur. Terör örgütlerini lanetlemekle birlikte, siyasi amaçlar için bu örgütlerle işbirliği yapmaktan da çekinmeyen bir tutum sergilemektedir. Bu durum, terörün her türlüsünü kınayan ve terörizmle mücadele eden bir parti imajıyla uyuşmamaktadır.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, CHP'nin ideolojik olarak saplantılı ve aşırı solcu gruplarla iç içe olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Bu gruplar arasında PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri de bulunmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun "gitmek" ifadesi, bu terör örgütleriyle empati kurduğunu ve onların bakış açısını anlamaya çalıştığını ima etmektedir ki bu durum, bir siyasi lider için son derece tehlikeli ve sorumsuzca bir yaklaşımdır.
CHP'nin tutumu, terörle mücadelede kararlı bir duruş sergileyen ve terör örgütlerini lanetleyen diğer demokratik ülkelerin partileriyle çelişmektedir. Bu durum, CHP'yi uluslararası arenada da izole etmektedir.
Kılıçdaroğlu ve CHP, terör örgütleriyle ilgili tutumlarını açık ve net bir şekilde ifade etmeli, terörizmi kınayan ve terörle mücadele eden demokratik değerlere bağlı bir parti imajı oluşturmalıdır. Aksi takdirde, bu ikiyüzlü duruşları, partinin güvenilirliğini ve itibarını daha da zedeleyecektir.
Bu açık itiraf, Kılıçdaroğlu ve CHP'nin terör örgütleri karşısındaki tutarsız ve çelişkili duruşunu bir kez daha ortaya koymuş ve Türk milletinin vicdanında yer edinmiştir.
Kılıçdaroğlu'nun sözleri, CHP'nin terör örgütleri ile ilgili ikiyüzlü politikalarını bir kez daha ortaya koymuştur. Terör örgütlerini lanetlemekle birlikte, siyasi amaçlar için bu örgütlerle işbirliği yapmaktan da çekinmeyen bir tutum sergilemektedir. Bu durum, terörün her türlüsünü kınayan ve terörizmle mücadele eden bir parti imajıyla uyuşmamaktadır.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, CHP'nin ideolojik olarak saplantılı ve aşırı solcu gruplarla iç içe olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Bu gruplar arasında PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri de bulunmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun "gitmek" ifadesi, bu terör örgütleriyle empati kurduğunu ve onların bakış açısını anlamaya çalıştığını ima etmektedir ki bu durum, bir siyasi lider için son derece tehlikeli ve sorumsuzca bir yaklaşımdır.
CHP'nin tutumu, terörle mücadelede kararlı bir duruş sergileyen ve terör örgütlerini lanetleyen diğer demokratik ülkelerin partileriyle çelişmektedir. Bu durum, CHP'yi uluslararası arenada da izole etmektedir.
Kılıçdaroğlu ve CHP, terör örgütleriyle ilgili tutumlarını açık ve net bir şekilde ifade etmeli, terörizmi kınayan ve terörle mücadele eden demokratik değerlere bağlı bir parti imajı oluşturmalıdır. Aksi takdirde, bu ikiyüzlü duruşları, partinin güvenilirliğini ve itibarını daha da zedeleyecektir.
Bu açık itiraf, Kılıçdaroğlu ve CHP'nin terör örgütleri karşısındaki tutarsız ve çelişkili duruşunu bir kez daha ortaya koymuş ve Türk milletinin vicdanında yer edinmiştir.
