Son seçim sonuçları, Kürt kökenli vatandaşlarımızın siyasi tercihlerinde önemli bir değişim olduğunu gösteriyor. Yıllar boyunca HDP'yi destekleyen bu kesim, son seçimlerde farklı bir tavır sergiledi ve AK Parti'ye yöneldi. Bu durum, HDP'nin PKK'nın yasal uzantısı olduğu varsayımıyla, Kürtlerin çoğunlukta olduğu illerdeki oy oranlarının %75'ten aşağıya düşmesiyle açıklanabilir.
Kürt vatandaşlarımız, bu seçimlerde AK Parti'yi tercih ederek, hükümetin Kürt sorunu ve bölgesel politikalarındaki gerçek yüzünü görme fırsatı buldu. HDP'nin çok seslilik vaadiyle oluşturduğu yapı, dindar Kürt kesiminin de kendi sesini duyurabilmesini sağladı ve bu durum HDP'ye destek getirmiş olabilir.
Ayrıca, PKK'yı savunmamak veya onlarla ilişkilendirilmemek, devlet nezdinde de bazı avantajlar sağlıyor. Bu durum, özellikle maddi olarak daha rahat olan ve refah düzeyini korumak isteyen Kürt orta sınıfının tercihlerini etkilemiş olabilir. PKK tarafından zorla dağa kaçırılma riski de, bu tercihte etkili bir faktör olarak görünüyor.
Sonuç olarak, Kürt kökenli vatandaşlarımızın siyasi tercihindeki değişim, hem bölgesel dinamiklerden hem de kişisel çıkar hesaplarından etkilenmiş olabilir. Bu durum, Kürt sorununun çözümü ve bölgenin istikrarı açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilmeli ve dikkatle takip edilmelidir.
Kürt vatandaşlarımız, bu seçimlerde AK Parti'yi tercih ederek, hükümetin Kürt sorunu ve bölgesel politikalarındaki gerçek yüzünü görme fırsatı buldu. HDP'nin çok seslilik vaadiyle oluşturduğu yapı, dindar Kürt kesiminin de kendi sesini duyurabilmesini sağladı ve bu durum HDP'ye destek getirmiş olabilir.
Ayrıca, PKK'yı savunmamak veya onlarla ilişkilendirilmemek, devlet nezdinde de bazı avantajlar sağlıyor. Bu durum, özellikle maddi olarak daha rahat olan ve refah düzeyini korumak isteyen Kürt orta sınıfının tercihlerini etkilemiş olabilir. PKK tarafından zorla dağa kaçırılma riski de, bu tercihte etkili bir faktör olarak görünüyor.
Sonuç olarak, Kürt kökenli vatandaşlarımızın siyasi tercihindeki değişim, hem bölgesel dinamiklerden hem de kişisel çıkar hesaplarından etkilenmiş olabilir. Bu durum, Kürt sorununun çözümü ve bölgenin istikrarı açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilmeli ve dikkatle takip edilmelidir.