15 Mayıs 2020'de Polis Tarafından Avukatın Darp Edilmesi Olayı
Bugün, Silivri Devlet Hastanesi'nde yaşanan vahim bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. İki polis memuru, kameraların ve vatandaşların önünde, bir avukatı tekme tokat dövdü. Olayın geçmişine dair bazı detayları bilmesem de, avukatlık görevini yerine getirirken dayak yemek kabul edilemez bir durum.
Avukat, yabancı müvekkillerin serbest bırakılması gerektiği konusunda yasal bir detayı polislere aktarırken itildi, başına ve yüzüne yumruk atıldı. Ardından da görevli olduğunu belirtmesine rağmen sorumsuzca dövüldü ve gözaltına alındı. Gözaltına alınma kararının bakanlık iznine bağlı olduğunu belirtmesine rağmen polis memuru, savcı ile görüştü ve gözaltı kararı aldı. Ancak sonrasında serbest bırakılacağı söylendi.
Emniyet müdürü, yaşananlara şahit olduktan sonra avukata karşı fevri bir tavır sergiledi. Avukatı yerde yüz üstü kelepçe ile bırakıp darp ettiler. Neyse ki, bu esnada meslektaşlarından yardım isteyen avukatın durumu medyaya yansıdı ve adalet arayışı devam etti.
Bu olay, hukukun üstünlüğünü vurgulamak adına bir kez daha derin düşündürücü. Her birey, savunma hakkına sahip olmalı ve hukuka aykırı muamele kesinlikle kabul edilemez. Hukuksuzluk, hukukun temel değerlerine zarar verir ve demokratik toplumların temelini sarsar. Bu nedenle, adaletin herkes için eşit bir şekilde işlemesi gerektiğine inanıyoruz.
Bugün, Silivri Devlet Hastanesi'nde yaşanan vahim bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. İki polis memuru, kameraların ve vatandaşların önünde, bir avukatı tekme tokat dövdü. Olayın geçmişine dair bazı detayları bilmesem de, avukatlık görevini yerine getirirken dayak yemek kabul edilemez bir durum.
Avukat, yabancı müvekkillerin serbest bırakılması gerektiği konusunda yasal bir detayı polislere aktarırken itildi, başına ve yüzüne yumruk atıldı. Ardından da görevli olduğunu belirtmesine rağmen sorumsuzca dövüldü ve gözaltına alındı. Gözaltına alınma kararının bakanlık iznine bağlı olduğunu belirtmesine rağmen polis memuru, savcı ile görüştü ve gözaltı kararı aldı. Ancak sonrasında serbest bırakılacağı söylendi.
Emniyet müdürü, yaşananlara şahit olduktan sonra avukata karşı fevri bir tavır sergiledi. Avukatı yerde yüz üstü kelepçe ile bırakıp darp ettiler. Neyse ki, bu esnada meslektaşlarından yardım isteyen avukatın durumu medyaya yansıdı ve adalet arayışı devam etti.
Bu olay, hukukun üstünlüğünü vurgulamak adına bir kez daha derin düşündürücü. Her birey, savunma hakkına sahip olmalı ve hukuka aykırı muamele kesinlikle kabul edilemez. Hukuksuzluk, hukukun temel değerlerine zarar verir ve demokratik toplumların temelini sarsar. Bu nedenle, adaletin herkes için eşit bir şekilde işlemesi gerektiğine inanıyoruz.