Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Pravadı

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Pravadı ( Provadiya), Bulgaristan'ın kuzeydoğusunda, karstik bir vadi içerisinde akarak Karadeniz'e dökülen Pravadı Nehri'nden çok uzakta olmayan, Varna'ya bağlı bir kasabadır. Sofya’dan tren vasıtasıyla, Varna’dan ise tarifeli otobüslerle gelişmiş bir karayolu ağı aracılığıyla ulaşılabilir. Coğrafya Maden suyu kaynakları, yumuşak iklimi ve etrafı çevreleyen dağlarda bulunan toplam 70 km uzunluğundaki mağaraları ile bilinir. Tarih Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda Varna yakınlarında, Karadeniz’e ulaşan İridere havzasında (Provadiysko Plato) söz konusu ırmağın (Provadiyska Reka) her iki yakasında deniz seviyesinden 35 m. yükseklikte kurulmuştur. 1388-1878 yılları arasında Osmanlı Devleti’nin bir parçası, pek çok camisi ve canlı ekonomisiyle müslüman bir Türk kasabası haline gelmiştir. Müslümanların yanında bu kasabada, kendilerine ait kiliseleri bulunan Bulgar, Ermeni, yahudi toplulukları ve Dubrovnik Cumhuriyeti’nden gelen bir grup tüccar da bulunmaktaydı. Burası Osmanlı idaresinin ilk yüzyılında Niğbolu sancağına, XVI. yüzyıldan itibaren Silistre sancağına bağlı bir kaza merkezi durumundaydı. Pravadi, bir plato kenarında hemen hemen erişilmesi zor yüksek tepede 200 × 50 m. boyutlarında bir Bizans kalesi olarak X. yüzyılda ortaya çıktı. Adı da Yunanca “koyun (çoban) kalesi” anlamındaki Provaton’dan gelir. Bulgarca ve Slavca kaynaklarda Oveç şeklinde kaydedilmektedir. Bizans (960-1188) ve II. Bulgar İmparatorluğu (1188-1393) döneminde kale idarî ve bir piskoposun oturduğu dinî bir merkezdi. XV. yüzyıl Osmanlı tarihçisi Neşrî, Pravadi’nin Vezîriâzam Çandarlı Ali Paşa’nın kış seferi esnasında Timurtaş Paşa’nın oğlu Yahşi Bey tarafından ele geçirildiğini yazar (790/1388). Yıldırım Bayezid’in oğulları arasında cereyan eden Osmanlı iç savaşı esnasında Mûsâ Çelebi tarafından kuşatılıp zaptedildi. Hans Megäst 1444’te, Varna’ya yürüyen Macarlar’ın burayı kuşatıp nasıl ele geçirdiklerini ve yıktıklarını çağdaş bir kaynak olarak tasvir eder. Bu olaylardan sonra Pravadi askerî önemini kaybetti. Kale kayıtlarda geçmekle birlikte sadece birkaç asker (kapıcı) tarafından muhafaza edilen garnizonu bulunmayan küçük bir istihkâm durumundaydı. XV. yüzyılın ortalarından kalma kale muhafızlarıyla ilgili resmî kayıtlarda (Sofia, AOK, nr. 45/29) Pravadi Kalesi’nden ve bir kapıcıdan söz edilirse de muhafızları hakkında bilgi verilmez. 922 (1516) tarihli Tahrir Defteri’nde kaleyi muhafaza etme karşılığında vergiden muaf tutulan üç gruptan (müsellem) bahsedilir. Birinci grup otuz sekiz nefer (erkek) hıristiyandan, ikinci grup yetmiş üç nefer müslümandan oluşmaktaydı. Üçüncü grup ise sekiz hıristiyan zemberekçiden ibaretti. 848 (1444) yılından sonra yüksek bir yamaç üzerinde bulunan kalenin altındaki düzlükten geçen önemli bir yol üzerinde yeni bir kasaba kuruldu. Bu kasabanın gerek Osmanlı hâkimiyetinin ilk dönemlerinde gerekse Bizans-Bulgar orta çağlarında var olduğu konusunda hiçbir bilgi yoktur. Dönemin şartları göz önüne alındığında sivil bir iskân merkezinin bulunmama ihtimali yüksektir. 1444’teki Varna Seferi sırasında kalede ve özellikle buranın güney ve kuzeyindeki açık düzlüklerde bulunan yerleşim yerleri çok ciddi bir yıkımla karşılaştı. Bu kesime II. Murad, Anadolu’dan pek çok Türk’ün yerleştirilmesini emretti. 922 (1516) yılı kayıtlarını özetleyen 937 (1530-31) tarihli defterde Pravadi kasabasının beş müslüman ve bir hıristiyan mahallesine sahip olduğu, bunun yanında ikisi hıristiyan olmak üzere üç özel grubun yer aldığı belirtilir (BA, TD, nr. 370). Toplam olarak burada 191 müslüman, doksan bir hıristiyan hânesi barınıyordu. Kasabanın, % 68’i müslüman olan ve sayıları 1300 ile 1500 arasında değişen nüfusu vardı. Aynı kaynağa göre Pravadi kazasında % 62’si müslüman Türk olan 163 köyde toplam 2171 hâne bulunuyordu. Müslümanların % 20’sinin yörük ve % 61’den fazlasının sürgün menşeli olduğu söz konusu defterde açık şekilde ifade edilir (BA, TD, nr. 370, s. 436). Anadolu’dan sürülenlerin önceki sultanların emirleri üzerine bölgeye geldikleri belirtilir. Bu grup 1784 aileyi (yaklaşık 9000 kişi) içermekteydi ve kısmen Pravadi bölgesine, kısmen daha kuzeydeki Dobruca’ya yerleştirilmişti. Huzurlu geçen XVI. yüzyılda Pravadi kasabası ve civarı hızla gelişti. Köy sayısı 140’tan 182’ye çıktı. Bunların otuzu Bulgar isimleri taşıyordu ve tamamıyla Bulgar hıristiyanlarınca meskûndu. Hepsi de Pravadi’nin civarında yer alıyordu. Müslüman Türk köylerinin çoğu Pravadi kazasının kuzeyindeki düzlükte uzanıyordu. 922-1005 (1516-1597) yılları arasında bu kesimdeki nüfus 2171 hâneden 8158’e çıkarak (yaklaşık 40.000 kişi) dörde katlandı. Hıristiyan köylülerinin de içinde bulunduğu bazı büyük yeni derbend köylerinin kurulmasından ve Osmanlı yöneticileri tarafından iki büyük hıristiyan Arnavut grubun yerleştirilmesinden dolayı hıristiyan nüfusu da arttı (% 38’den % 44’e yükseldi). 1005-1052 (1597-1642) yılları arasında Pravadi kazası hıristiyan Bulgar köylerinden sekizini, yörük ve sürgün köylerinden otuzunu içine alan batı tarafındaki büyük parçanın Yenipazar (Novi Pazar) nahiyesi olarak ayrılmasıyla küçüldü. Bunun ötesinde Pravadi’nin verimsiz arazilerinde kurulmuş olan pek çok yeni Türk köyü de XVII. yüzyılın ilk yarısındaki genel nüfus düşüşü sebebiyle dağıldı. 1642’de Pravadi kazasında sadece seksen dört köy kalmıştı. Balkan dağları boyunca gelip geçen kuzey-güney yolunun sağladığı kolaylık sebebiyle Pravadi pek çok Avrupalı seyyah tarafından ziyaret edilmiştir. 1581’de Katolik misyoneri Hieronymi, Pravadi’de otuz nüfuslu altı Katolik hânesinin yanında 700 müslüman hânesinin (yaklaşık 3500 kişi) bulunduğunu zikreder. 1590’lı yılların başında Hollandalı seyyah Joost van der Does, Pravadi’de bulunan çok güçlü bir kaleden ve manda derisi satın almak için Ragusa/Dubrovnik’ten gelen pek çok tüccardan söz eder. Mandalar Pravadi bölgesinde bolca bulunmaktaydı. 1636 yılında Polonyalı Ermeni Oswieciemlı (Auschwitz) David, Pravadi’yi Silistre’den daha küçük, ancak daha güzel bir yer olarak tarif eder. Kurşun kubbeli altı cami ile kiremit çatılı üç cami yanında taş döşenerek yapılmış yolların ve köprülerin bulunduğunu belirtir; ayrıca her türlü esnafın ve her bölgeden gelen insanların barındığı büyük bir bedestenden söz eder. 1649’da Katolik misyoneri iken şehri gören Piskopos Peter Boğdan Bakćić, Pravadi’de taştan yapılmış kiliseleri bulunan elli Katolik ve bunların yanında 300 nüfuslu elli hâne Bulgar Ortodoks hıristiyanın mevcut olduğunu yazar. Bu arada taştan yapılan kurşun kaplı altı büyük camiyi de zikreder. Diğer Polonyalı ve Rus seyyahlar Pravadi’yi pek çok güzel camisi, sarayları, dükkânları, taştan yapılmış kiliseleri olan, elli veya 100 hânelik bir hıristiyan cemaatine sahip, kırmızı ve yeşil renkli işlenmemiş sahtiyan imalâtının yapıldığı, ayrıca kuyumcuları bulunan 1550-2000 hâneli bir yer diye tasvir etmişlerdir. Evliya Çelebi aynı bilgileri vermekle birlikte bunlara bakır işlemeciliğini, iki hamamı, bir yahudi mahallesiyle iki kiliseyi ilâve eder (Seyahatnâme, III, 304-308). Bütün bunlara 1608’den beri Pravadi’de yaşayan ve duvar çinileri Kütahya’dan getirilmiş kendi kiliseleri bulunan bir Ermeni kolonisini de eklemek gerekir. Bu kilisenin temelleri 1973-1974 yıllarında kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılmıştır. 1793’te Rus Albayı Len, Pravadi’yi 3000 evi, pek çok tüccarı ve dükkânı bulunan büyük bir kasaba olarak anlatır. Büyük ve şaheser kubbeli bir cami 1191’de (1777) yapılmıştır. Kasabanın kaderi XIX. yüzyılın başındaki Rus istilâsıyla ve bilhassa 1828-1829 yılındaki yıkıcı savaşla birlikte değişmiş ve kötüye gidiş başlamıştır. Helmuth von Moltke, 1832’de Pravadi bölgesinde her yerde yıkılmış veya ortadan kaldırılmış Türk köylerinin harabelerini görmüştür. 1847’de General Jochmus, Pravadi’de sadece 220 evden bahseder. 1844-1845 tarihli temettüat kayıtlarında Pravadi’de on mahalle zikredilmiştir. Bu mahallelerde 274 müslüman, yirmi altı gayri müslim evi kaydedilmiştir. Kasabada bazı iyileşmeler görülmekle birlikte 1870’li yılların erken dönemlerinde Felix Kanitz yıkılmış cami görmüş, evlerin sayısını da 620 (400 Türk ve 160 Bulgar ve 60 Tatar evi) olarak belirtmiştir. 1286 (1869) tarihli Tuna Vilâyeti Salnâmesi’ndeki rakamlar Kanitz’in verdiği rakamları destekler niteliktedir. Salnâmede ayrıca faal durumda beş camiden, 188 dükkândan, on bir handan, bir kiliseden ve bir sinagogdan söz edilir. Ermeni kilisesi 1828-1829 savaşında yıkılmış ve cemaati dağılmıştır. 1290 (1873) tarihli salnâmede Pravadi kazasının köylerinin (toplam seksen beş) dörtte üçünün müslüman Türkler’den oluştuğu gösterilir. Elli köy müslümanlara, altı köy ise sadece hıristiyan Bulgarlar’a aitken yirmi dokuz köy karışıktı. 1878’de Bulgaristan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra pek çok yeni Bulgar’ın bölgeye akışına rağmen Pravadi nüfus açısından eski haline dönemedi. 1887’de şehir % 46’sı müslüman Türk olan 5088 kişilik nüfusa sahipti. 1934 yılında % 32’si Türk olan toplam 7905 kişilik nüfusu vardı. Buna rağmen şehir Osmanlı hâkimiyeti altındaki durumundan bile daha küçüktü. Bugün Pravadi hâlâ önemli ölçüde müslüman azınlığa sahipse de gelişme göstermeyen bir taşra kasabası niteliğindedir. Üç tarihî cami zamanımıza bakımsız halde ulaşmıştır: Çarşı Camii, Sarı Hüseyin Paşa Camii, Mesih Paşa Camii ve Hamamı. Çarşı Camii, kitâbesinde 1032 (1623) yılında Yûsuf Bey tarafından yaptırıldığı ve 1066’da (1656) Hacı Ahmed b. Hüsrev tarafından ya tamir edildiği ya da yeniden yapıldığı belirtilir. 922 (1516) tarihli kayıtlarda zikredilen Mesih Paşa Camii’ni ise Mesih Paşa bir mescid olarak yaptırmış, IV. Mehmed zamanında 1075’te (1664-65) Hacı Ahmed tarafından camiye çevrilmiştir. Bu zat Evliya Çelebi tarafından zamanının en zengin ve en nüfuzlu kişisi olarak belirtilir. Sarı Hüseyin Paşa Camii’nden sadece XVI. yüzyıla ait zarif minare otantik biçimde kalmıştır. Diğer yerleri XIX. yüzyılın ikinci yarısından kalmadır ve Gotik kavisli dar pencereleriyle eklektik bir tarzda inşa edilmiştir. Orijinal binanın bânisinin kimliği hakkında bilgi bulunmamaktadır. Büyük Çoban Camii 1908 yılına kadar ayakta kalabilmiştir (Muhammed Cengiz onun bir fotoğrafını yayımlamıştır). Şehrin merkezindeki saat kulesinin durumu iyidir. Osmanlı döneminden kalan hamam turistik bir tesis olarak durmaktadır. Pravadi’nin nüfusu 2001’de 14.361 idi. Belediyeye bağlı köyleriyle beraber nüfusu 25.993’e ulaşır. Bunların % 70,3’ü Bulgar, kalan kısmın % 13,46’sı Türk ve % 15,8’i Çingene’dir. Pravadi ve köylerindeki toplam nüfusun % 23’ü Sünnî müslüman, % 4,78’i Şiî müslümandır, diğerleri Ortodoks hıristiyandır (% 72,04). Katolikler ve Protestanlar % 1’in altındadır. Kaynak: PRAVADİ - TDV İslâm Ansiklopedisi (islamansiklopedisi.org.tr) Pravadı eski cağlardan beri gümrük noktası olarak işlev gördü. Yıkıntıları bugüne kadar korunmuş olan Orta Çağ kalesinin tarihî isimleri arasinda Provat (Bizansca), Oveç (Овеч, Bulgarca), Provanto (İtalyanca) ve Pravadi (Türkçe) bulunmaktadır. Kalenin Yunanca ismi ise “koyun” anlamındaki πρόβατο (provato) sözcüğünden gelmektedir. Kalenin Bulgarca eski ismi olan овца (ovtsa) sözcüğü de “koyun” anlamındadır. Kale ziyarete açıktır. Orta Çağ boyunca yakındaki Ravna köyündeki manastırı 876 yılında yapımı biten kilisesi ve Preslav Edebiyat Okulu'nun ana skriptoryumu ile Birinci Bulgar İmparatorluğu'nun önde gelen bir yerleşimi olmuştur. Sonradan Bulgar imparatoru olan İvaylo, 1279 yılında Bizans ordusunu şehir yakınlarında mağlup etmiştir. İkinci Bulgar İmparatorluğu döneminde kent önemini arttırmıştır. 1388 yılında Osmanlı Ordusu tarafından kuşatılarak ele geçirilmiştir. 17. ve 18. yüzyıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu yönetimindeki şehir, önemli bir ticaret merkezi olmuş, Yahudi ve Venedik tüccarlarının ticaret yaptığı bir şehir hâline gelmiştir. Dış bağlantılar Pravadı Belediyesi resmî internet sitesi Kategori:Bulgaristan'daki kasabalar Kategori:Varna ilindeki yerleşim birimleri
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri