İzmir Marşı'nı duyunca salonu terk eden protokol!
9 Eylül 1922'de, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Yunan işgalinden mutlak bir galibiyetle kurtardığımız topraklar, bir kez daha özgürlüğüne kavuşmuştu. Bu zaferin ardından, işgalci Yunan ordusunun başkomutanı ve aynı zamanda Yunanistan'ın Başbakanı olan Elefterios Venizelos, aradan geçen yıllarda Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermişti. Bu, Atatürk'ün uluslararası arenada aldığı saygının ve takdirin bir göstergesiydi.
Ancak, günümüzün arap-taparları, bu saygı duyulan duruşu asla anlayamayacak ve kabul edemeyecektir. Çünkü onlar, "Yallah Arabistan!" diye bağırmaktan ve kendi cahiliyetlerini övmekten başka bir şey bilmeyen bir zihniyetin ürünüdür. Bu protokol, tam da bu arap-taparların anlayışsızlığını ve küstahlığını ortaya koyan bir olay yaşadığında, salonu terk ederek saygısızlık yapmıştır.
İzmir Marşı, Türk milletinin gurur duyduğu, özgürlüğünü ve bağımsızlığını kazanma mücadelesinin simgesi olan bir marştır. Bu marşı duyunca salonı terk eden protokol, aslında kendi acizliğini ve saygısızlığını ortaya koymuştur. Onlar, Atatürk'ün değerlerini ve Türk milletinin onurunu asla anlayamayacak olan arap-tapar zihniyetinin temsilcileridir.
Bu olay, bir kez daha gösteriyor ki, arap-taparların Türk milletinin değerleri arasında yeri yoktur. Onlar, kendi cahiliyetlerinde boğulmaya mahkumdurlar. Bu protokol ise, saygısızlığı ve acizliğiyle, Türk milleti tarafından asla kabul görmeyecektir.
Başlık: İzmir Marşı'nı Duyunca Salonu Terk Eden Protokol: Arap-tapar Zihniyetinin Saygısızlığı!
9 Eylül 1922'de, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Yunan işgalinden mutlak bir galibiyetle kurtardığımız topraklar, bir kez daha özgürlüğüne kavuşmuştu. Bu zaferin ardından, işgalci Yunan ordusunun başkomutanı ve aynı zamanda Yunanistan'ın Başbakanı olan Elefterios Venizelos, aradan geçen yıllarda Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermişti. Bu, Atatürk'ün uluslararası arenada aldığı saygının ve takdirin bir göstergesiydi.
Ancak, günümüzün arap-taparları, bu saygı duyulan duruşu asla anlayamayacak ve kabul edemeyecektir. Çünkü onlar, "Yallah Arabistan!" diye bağırmaktan ve kendi cahiliyetlerini övmekten başka bir şey bilmeyen bir zihniyetin ürünüdür. Bu protokol, tam da bu arap-taparların anlayışsızlığını ve küstahlığını ortaya koyan bir olay yaşadığında, salonu terk ederek saygısızlık yapmıştır.
İzmir Marşı, Türk milletinin gurur duyduğu, özgürlüğünü ve bağımsızlığını kazanma mücadelesinin simgesi olan bir marştır. Bu marşı duyunca salonı terk eden protokol, aslında kendi acizliğini ve saygısızlığını ortaya koymuştur. Onlar, Atatürk'ün değerlerini ve Türk milletinin onurunu asla anlayamayacak olan arap-tapar zihniyetinin temsilcileridir.
Bu olay, bir kez daha gösteriyor ki, arap-taparların Türk milletinin değerleri arasında yeri yoktur. Onlar, kendi cahiliyetlerinde boğulmaya mahkumdurlar. Bu protokol ise, saygısızlığı ve acizliğiyle, Türk milleti tarafından asla kabul görmeyecektir.
Başlık: İzmir Marşı'nı Duyunca Salonu Terk Eden Protokol: Arap-tapar Zihniyetinin Saygısızlığı!