Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'ta sert bir dille eleştirdiği saltanat ve hilafet bağımlısı muhalif şahsiyet Rauf Orbay'ı baştan yazdım. Yeni yazı şu şekilde:
Rauf Orbay, Mustafa Kemal Atatürk tarafından yerden yere vurulan, saltanat ve hilafet bağımlısı muhalif kişidir. Atatürk'ün yönetiminde rauf orbay'a karşı yaşanan çekişmeleri ve aynı zamanda arafta kalmış detayları kronolojik bir sıra ile ele alalım.
1919 yılında Rauf Orbay, Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a gitmesi öncesinde bandırma vapurunu takip edeceklerini ve Atatürk'ü muhtemelen Karadeniz'de öldüreceklerini söyleyerek kendisine tehditler savuran kişidir. Aynı dönemde 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Cebesoy'dan gelen bir telgrafta Rauf Orbay'ın ismi saklanır. Bu durum Atatürk'ü meraklandırır ve Rauf Orbay'ın gerçek niyetlerinin farkında olmasını sağlar.
Amasya Genelgesi döneminde Rauf Orbay, başta tereddüt etse de zorlama ile imzalamak zorunda kalır. Sivas Kongresi'nde ise Rauf Orbay ve Refet Bele, Atatürk'ün başkan olmasına karşı çıkarlar, Atatürk'ü ittihatçı kimliği ile suçlarlar. Ayrıca, Amerikan mandası fikrine destek veren Rauf Orbay, Atatürk'ün reformlarına karşı çıkan bir muhalif figür olarak ortaya çıkar.
Rauf Orbay, hükümetteki görevine son verildikten sonra ciddi bir muhalefet lideri haline gelir ve saltanat ile hilafet rejimine bağlılık gösterenleri etrafında toplar. Ancak, Atatürk'e karşı kışkırtıcı bir tavır sergileyen Rauf Orbay ve muhalifleri zamanla ordunun gücünü küçümsemeye başlarlar.
Milli Mücadele döneminden itibaren istifa kararları ve Lozan görüşmeleri sürecindeki tutumları ile Rauf Orbay ve ismet paşa arasındaki gerginlik artar. Atatürk'ün liderliğinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması sonrasında Rauf Orbay'ın tutarsız tavırları ve Atatürk'e karşı muhalif duruşu netlik kazanır.
Bu süreçte Rauf Orbay ve muhaliflerinin oluşturduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Atatürk'ün sert tepkisi ile karşılaşır. Atatürk, muhaliflerin planlarına ve ülkenin bölünmesine hizmet eden bu yapılanmaya karşı güçlü bir tutum sergiler.
Tüm bu yaşananlar, Rauf Orbay'ın Atatürk dönemindeki siyasi çekişmelerdeki rolünü ve muhalif figür olarak nasıl şekillendiğini açıkça göstermektedir. Atatürk'ün liderliğindeki cumhuriyete karşı çıkan ve gericiliği destekleyen bu muhalefetin aslında ülkenin geleceğine karşı nasıl bir tehdit oluşturduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Rauf Orbay, Mustafa Kemal Atatürk tarafından yerden yere vurulan, saltanat ve hilafet bağımlısı muhalif kişidir. Atatürk'ün yönetiminde rauf orbay'a karşı yaşanan çekişmeleri ve aynı zamanda arafta kalmış detayları kronolojik bir sıra ile ele alalım.
1919 yılında Rauf Orbay, Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a gitmesi öncesinde bandırma vapurunu takip edeceklerini ve Atatürk'ü muhtemelen Karadeniz'de öldüreceklerini söyleyerek kendisine tehditler savuran kişidir. Aynı dönemde 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Cebesoy'dan gelen bir telgrafta Rauf Orbay'ın ismi saklanır. Bu durum Atatürk'ü meraklandırır ve Rauf Orbay'ın gerçek niyetlerinin farkında olmasını sağlar.
Amasya Genelgesi döneminde Rauf Orbay, başta tereddüt etse de zorlama ile imzalamak zorunda kalır. Sivas Kongresi'nde ise Rauf Orbay ve Refet Bele, Atatürk'ün başkan olmasına karşı çıkarlar, Atatürk'ü ittihatçı kimliği ile suçlarlar. Ayrıca, Amerikan mandası fikrine destek veren Rauf Orbay, Atatürk'ün reformlarına karşı çıkan bir muhalif figür olarak ortaya çıkar.
Rauf Orbay, hükümetteki görevine son verildikten sonra ciddi bir muhalefet lideri haline gelir ve saltanat ile hilafet rejimine bağlılık gösterenleri etrafında toplar. Ancak, Atatürk'e karşı kışkırtıcı bir tavır sergileyen Rauf Orbay ve muhalifleri zamanla ordunun gücünü küçümsemeye başlarlar.
Milli Mücadele döneminden itibaren istifa kararları ve Lozan görüşmeleri sürecindeki tutumları ile Rauf Orbay ve ismet paşa arasındaki gerginlik artar. Atatürk'ün liderliğinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması sonrasında Rauf Orbay'ın tutarsız tavırları ve Atatürk'e karşı muhalif duruşu netlik kazanır.
Bu süreçte Rauf Orbay ve muhaliflerinin oluşturduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Atatürk'ün sert tepkisi ile karşılaşır. Atatürk, muhaliflerin planlarına ve ülkenin bölünmesine hizmet eden bu yapılanmaya karşı güçlü bir tutum sergiler.
Tüm bu yaşananlar, Rauf Orbay'ın Atatürk dönemindeki siyasi çekişmelerdeki rolünü ve muhalif figür olarak nasıl şekillendiğini açıkça göstermektedir. Atatürk'ün liderliğindeki cumhuriyete karşı çıkan ve gericiliği destekleyen bu muhalefetin aslında ülkenin geleceğine karşı nasıl bir tehdit oluşturduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.