Recep Tayyip Erdoğan: Millet Birliği ve Beraberliğinin Sembolü!
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, son günlerde gündeme gelen "Cumhurbaşkanımızın resminin indirilmesi" olayına tepki gösterdi. Yılmaz, "Devletin birliğini temsil eden cumhurbaşkanımızın resminin indirilmesi, milletin birliğini ve beraberliğini bozmaya yöneliktir." dedi.
Peki, bu sözler ışığında Ak Parti'nin kendi partisinden olmayanlara, özellikle de muhaliflere yönelik tutumunu nasıl değerlendirmeliyiz? "Devlet hükümet farklı şeyler" diyenlere ne demeli? Aradaki farkı enlemesine anlamak gerek!
Adalet Bakanı (afhhfsdkkds) Yılmaz'ın sözleri, Ak Parti'nin ikiyüzlü ve çelişkili tavrını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bir yandan "milletin birliğini" vurgularken, diğer yandan kendi partisinden olmayanları, sürtüğünü, teröristi ya da muhalifi farklı şekilde damgalamaktan ve etiketlemekten çekinmeyen bir tutum sergiliyorlar.
Bu çelişkiyi görmezden gelmek mümkün mü? "Devlet hükümet farklı şeyler" denilirken, bu sözlerin altından yatan anlamın farkında mıyız? Devletin birliğini temsil eden cumhurbaşkanı, aynı zamanda milletin birliğinin ve beraberliğinin de sembolü olarak görülmeli. Ancak, Ak Parti'nin tutumu, bu birliğin ve beraberliğin aksine, bölücü ve kutlayıcı bir tavır sergiliyor.
Yılmaz'ın sözleri, sadece bir retorik mi yoksa gerçek bir inanç mı? Bu soru, Ak Parti'nin samimiyetini sorgulamaya değer. "Milletin birliğini" sözleriyle süslenmiş bu tutum, kendi partisinden olmayanlara karşı bir ötekileştirme ve dışlama stratejisi olarak görülüyor.
Bu noktada, "devlet hükümet farklı şeyler" ifadesinin altını çizmek gerekiyor. Devletin birliğini vurgularken, hükümetin eylemleri ve politikaları göz ardı ediliyor mu? Bu sözler, bir çeşit algı yönetimi mi? Gerçek bir birlik ve beraberlik istemi var mıdır? Yoksa bu sözler, sadece güç ve hakimiyet mücadelesinin bir yansıması mı?
Ak Parti'nin kendi partisinden olmayanlara yönelik tutumu, demokratik değerlerden ne kadar uzaklaştığını gösteriyor. Sürtüğe, teröriste ve muhaliflere yönelik damgalama ve etiketleme, bir siyasi partinin yapacağı bir tutum mu? Bu sorular, Ak Parti'nin gerçek yüzünü ortaya koyuyor.
Yılmaz'ın sözleri, bir kez daha hatırlatıyor: Recep Tayyip Erdoğan, milletin birliğinin ve beraberliğinin sembolüdür! Ancak, bu sözlerin samimiyetini sorgulamak ve aradaki çelişkileri görmek de bizim sorumluluğumuz.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, son günlerde gündeme gelen "Cumhurbaşkanımızın resminin indirilmesi" olayına tepki gösterdi. Yılmaz, "Devletin birliğini temsil eden cumhurbaşkanımızın resminin indirilmesi, milletin birliğini ve beraberliğini bozmaya yöneliktir." dedi.
Peki, bu sözler ışığında Ak Parti'nin kendi partisinden olmayanlara, özellikle de muhaliflere yönelik tutumunu nasıl değerlendirmeliyiz? "Devlet hükümet farklı şeyler" diyenlere ne demeli? Aradaki farkı enlemesine anlamak gerek!
Adalet Bakanı (afhhfsdkkds) Yılmaz'ın sözleri, Ak Parti'nin ikiyüzlü ve çelişkili tavrını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bir yandan "milletin birliğini" vurgularken, diğer yandan kendi partisinden olmayanları, sürtüğünü, teröristi ya da muhalifi farklı şekilde damgalamaktan ve etiketlemekten çekinmeyen bir tutum sergiliyorlar.
Bu çelişkiyi görmezden gelmek mümkün mü? "Devlet hükümet farklı şeyler" denilirken, bu sözlerin altından yatan anlamın farkında mıyız? Devletin birliğini temsil eden cumhurbaşkanı, aynı zamanda milletin birliğinin ve beraberliğinin de sembolü olarak görülmeli. Ancak, Ak Parti'nin tutumu, bu birliğin ve beraberliğin aksine, bölücü ve kutlayıcı bir tavır sergiliyor.
Yılmaz'ın sözleri, sadece bir retorik mi yoksa gerçek bir inanç mı? Bu soru, Ak Parti'nin samimiyetini sorgulamaya değer. "Milletin birliğini" sözleriyle süslenmiş bu tutum, kendi partisinden olmayanlara karşı bir ötekileştirme ve dışlama stratejisi olarak görülüyor.
Bu noktada, "devlet hükümet farklı şeyler" ifadesinin altını çizmek gerekiyor. Devletin birliğini vurgularken, hükümetin eylemleri ve politikaları göz ardı ediliyor mu? Bu sözler, bir çeşit algı yönetimi mi? Gerçek bir birlik ve beraberlik istemi var mıdır? Yoksa bu sözler, sadece güç ve hakimiyet mücadelesinin bir yansıması mı?
Ak Parti'nin kendi partisinden olmayanlara yönelik tutumu, demokratik değerlerden ne kadar uzaklaştığını gösteriyor. Sürtüğe, teröriste ve muhaliflere yönelik damgalama ve etiketleme, bir siyasi partinin yapacağı bir tutum mu? Bu sorular, Ak Parti'nin gerçek yüzünü ortaya koyuyor.
Yılmaz'ın sözleri, bir kez daha hatırlatıyor: Recep Tayyip Erdoğan, milletin birliğinin ve beraberliğinin sembolüdür! Ancak, bu sözlerin samimiyetini sorgulamak ve aradaki çelişkileri görmek de bizim sorumluluğumuz.
