Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinin rektörü, kendi kızının doktora sınavını geçememesinin ardından ortaya çirkin bir tavır koydu. Rektör Prof. Dr. Niyazi Can, sınav değerlendirme komisyonu başkanı Doç. Dr. Mahmut Sağır'ı kızının başarısızlığının sorumlusu görerek önce bölüm başkanlığından istifa ettirdi, ardından da bir kavga bahanesiyle açığa aldı.
Rektör Can'ın bu hareketine tepki gösteren Sağır, "Rektörün kızının sınavını ben mi geçirmemişim? Bu adaletsizliğe kimse 'dur' demeyecek mi?" diyerek tepkisini dile getirdi.
Olayın detayları ise şöyle:
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Doktora Programına başvuran Rektör Prof. Dr. Niyazi Can'ın kızı Esra Aslancan, sınavı geçemedi. Sınav değerlendirme komisyonu başkanı Doç. Dr. Mahmut Sağır, rektörün kızının sınavını değerlendirdi ve başarılı bulmadı. Bunun üzerine Rektör Can, Sağır'a sınav öncesi görüşme talebinde bulundu. Sağır ise akademik etik kurallar gereği bu talebi reddetti.
Reddedilen talep sonrası rektör, Sağır'ı bölüm başkanlığından istifa ettirdi. Ancak bununla da kalmayan Rektör Can, bir kavga bahanesiyle Sağır'ı açığa aldı.
Sağır: "Rektörün kızının sınavını ben mi geçirmemişim?"
Doç. Dr. Mahmut Sağır, yaşanan adaletsizliğe tepki gösterdi ve "Rektörün kızının sınavını ben mi geçirmemişim? Bu adaletsizliğe kimse 'dur' demeyecek mi?" dedi.
Sağır, olayın akademik etik kurallar ve adalet duygusuna aykırı olduğunu belirterek, "Akademik etik kurallar, bir üst yönetici olan rektörün, alt kademelerdeki akademisyenlere sınav öncesi görüşme talebinde bulunmasını yasaklamaktadır. Rektörün bu talebi reddetmem ise akademik etik kurallara bağlı kalmam ve adalet duygumu korumam nedeniyle olmuştur" diye konuştu.
"Rektörün kızının başarısızlığının sorumlusu ben miymişim?"
Sağır, rektörün kızının başarısızlığının sorumluluğunu kendisine yüklemesine tepki göstererek, "Rektör, kızının başarısızlığının sorumluluğunu bana yüklenmekte ve bu durumu bahane ederek beni görevden almaktadır. Bu durum, adalet ve etik kurallar açısından kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.
"Kimse sesini çıkarmıyor mu?"
Sağır, yaşanan olayın diğer akademisyenler ve üniversite yönetimi tarafından görmezden gelinmesine de tepki gösterdi ve "Bu adaletsizliğe diğer akademisyenler ve üniversite yönetimi sessiz kalıyor. Kimse bu duruma 'dur' demeyecek mi? Bu durum, üniversitemizin ve akademik camiamızın itibarına büyük bir zarar vermektedir" diye konuştu.
Sağır, rektörün hareketlerinin akademik özgürlüklere ve adalet anlayışına aykırı olduğunu belirterek, "Rektörün hareketleri, akademik özgürlüklere ve adalet anlayışına ağır bir darbe vurmaktadır. Bu durum, üniversitemizin ve ülkemizin eğitim sistemi açısından kaygı verici bir hal almaktadır" dedi.
Olayla ilgili olarak üniversite yönetimi ve rektörlükten henüz bir açıklama yapılmadı. Sağır ise yaşadıklarının adalet önüne taşınacağını belirtti.
Rektör Can'ın bu hareketine tepki gösteren Sağır, "Rektörün kızının sınavını ben mi geçirmemişim? Bu adaletsizliğe kimse 'dur' demeyecek mi?" diyerek tepkisini dile getirdi.
Olayın detayları ise şöyle:
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Doktora Programına başvuran Rektör Prof. Dr. Niyazi Can'ın kızı Esra Aslancan, sınavı geçemedi. Sınav değerlendirme komisyonu başkanı Doç. Dr. Mahmut Sağır, rektörün kızının sınavını değerlendirdi ve başarılı bulmadı. Bunun üzerine Rektör Can, Sağır'a sınav öncesi görüşme talebinde bulundu. Sağır ise akademik etik kurallar gereği bu talebi reddetti.
Reddedilen talep sonrası rektör, Sağır'ı bölüm başkanlığından istifa ettirdi. Ancak bununla da kalmayan Rektör Can, bir kavga bahanesiyle Sağır'ı açığa aldı.
Sağır: "Rektörün kızının sınavını ben mi geçirmemişim?"
Doç. Dr. Mahmut Sağır, yaşanan adaletsizliğe tepki gösterdi ve "Rektörün kızının sınavını ben mi geçirmemişim? Bu adaletsizliğe kimse 'dur' demeyecek mi?" dedi.
Sağır, olayın akademik etik kurallar ve adalet duygusuna aykırı olduğunu belirterek, "Akademik etik kurallar, bir üst yönetici olan rektörün, alt kademelerdeki akademisyenlere sınav öncesi görüşme talebinde bulunmasını yasaklamaktadır. Rektörün bu talebi reddetmem ise akademik etik kurallara bağlı kalmam ve adalet duygumu korumam nedeniyle olmuştur" diye konuştu.
"Rektörün kızının başarısızlığının sorumlusu ben miymişim?"
Sağır, rektörün kızının başarısızlığının sorumluluğunu kendisine yüklemesine tepki göstererek, "Rektör, kızının başarısızlığının sorumluluğunu bana yüklenmekte ve bu durumu bahane ederek beni görevden almaktadır. Bu durum, adalet ve etik kurallar açısından kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.
"Kimse sesini çıkarmıyor mu?"
Sağır, yaşanan olayın diğer akademisyenler ve üniversite yönetimi tarafından görmezden gelinmesine de tepki gösterdi ve "Bu adaletsizliğe diğer akademisyenler ve üniversite yönetimi sessiz kalıyor. Kimse bu duruma 'dur' demeyecek mi? Bu durum, üniversitemizin ve akademik camiamızın itibarına büyük bir zarar vermektedir" diye konuştu.
Sağır, rektörün hareketlerinin akademik özgürlüklere ve adalet anlayışına aykırı olduğunu belirterek, "Rektörün hareketleri, akademik özgürlüklere ve adalet anlayışına ağır bir darbe vurmaktadır. Bu durum, üniversitemizin ve ülkemizin eğitim sistemi açısından kaygı verici bir hal almaktadır" dedi.
Olayla ilgili olarak üniversite yönetimi ve rektörlükten henüz bir açıklama yapılmadı. Sağır ise yaşadıklarının adalet önüne taşınacağını belirtti.