Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Rudolf von Sebottendorf

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Rudolf Freiherr von Sebottendorf (veya von Sebottendorff), gerçek adıyla Adam Alfred Rudolf Glauer (9 Kasım 1875, Hoyerswerda - 8 Mayıs 1945; Üsküdar, İstanbul), tüm Nazilerin ve beyaz ırk üstünlükçülerinin başöğretmen olarak gördüğü Alman okültist ve siyaset adamı. Üstün ırk düşüncesinin ve neo-paganizmin fikir babası olan Guido von List'in öğrencisi ve aynı zamanda Guido von List'in bir diğer öğrencisi olan ve Nazilerin okültik lider olarak kabul ettikleri Adolf Josef Lanz'ın dava arkadaşı. Nazilerin ve dünyadaki Pan-Cermenist soylu ve aydınların ideolojik olarak yetiştikleri akademi sayılabilecek gizli topluluk Thule Cemiyeti'nin kurucusu. Gerçek Kimliği Annesinin adı Christiane Henriette-Müller, babasının ismi Ernst Rudolf Glauer'dir. Babası lokomotif sürücüsüydü. Hoyerswerda karışık bir nüfusa sahipti. 7. yüzyıldan beri burada Sorben adında aslen Slav olan bir azınlık yaşamaktaydı. 16. yüzyılda Katoliklik ve Ortodoksluktan Protestanlığa dönmüşlerdir. Fakat bölgedeki Almanlar onları tam olarak Alman ve herhangi bir mezhebe bağlı olarak görmez. Sorbenler, büyü, astroloji ve okültizmle ilgilenen bir topluluk olduğu için bölge halkı Sorbenlerle fazla iletişim kurmaz ve çekinirdi. Adam Alfred Rudolf Glauer, Sebottendorff'un gerçek adıdır. İstanbul'da Alman kökenli Amerikan vatandaşı olan ve çocuksuz yaşayan ve Adam Glauer'in doğduğu Hoyerswerda'da geniş arazilere sahip olan Baron Heinrich von Sebottendorff adında 600 yıllık geçmişiyle soylu olarak tanımlanan Sebottendorff ailesine mensup bu şahıs, Adam Glauer'i evlat edindi. Fakat Alman yetkililer Osmanlı yasalarına göre yapılan bu evlat edinme işlemini kabul etmedi. Adam Glauer Almanya'da da bir dava açtı ve Osmanlı Mahkemelerinde alınan kararı kesinleştirdi. Aile içinden Siegmund von Sebottendorff von der Rose adlı bir kadın tanıklık yaparak Adam Glauer'in soyadının Sebottendorff olarak değiştirilmesini sağladı. Davada ayrıca, Heinrich von Sebottendorff'un eşi Maria Sebottendorff da tanıklık etmişti. Mayıs 1914'te Wiesbaden'de mahkeme kararı kesinleşti. Adam Alfred Rudolf Glauer'in adı artık resmen Rudolf Freiherr von Sebottendorff oldu. Almanya ve Avrupa genelinde cemiyetlere girmek için soylu olmak esastı. Ve Sebottendorff böylece artık, soylu kabul edilen Sebottendorff soyadını kullanarak babası Baron Heinrich von Sebottendorff'un üye olduğu birçok önemli cemiyette kendisine kolaylıkla yer bulabilme imkânı sağladı. Çocukluk ve Gençlik yılları Sebottendorff, 14 yaşındayken Teosofi Derneği bünyesinde bizzat Helena Petrovna Blavatsky'den okültik eğitimler aldı. Gençlik yıllarında sahte evrak hazırlama konusunda ustalaşmıştı. Almanya'da kendi yaptığı sahte müfettiş ve devlet görevlisi kimlikleriyle Komünistler tarafından öldürülmekten birçok defa kurtuldu. Hatta 1919'da Komünistler tarafından evi basıldığında masasında duran bir Osmanlı Paşasının, Haydar Paşa'nın resmini göstererek akrabası olduğunu söyleyip ellerinden kurtuldu. 18 yaşındayken makinistlik yapmaya başladı. Berlin'de üniversitede mühendislik okurken, eğitimini ancak elektrik teknisyenliği mesleğini öğrenecek derecede tamamlayıp eğitim hayatına son verdi. Evli bir kadınla ilişki yaşayıp İtalya'ya kaçtı. Kronik bir hastalığı sebebiyle de askerlik yapmadı. Sonraki süreçte Batı Avustralya'ya altın aramaya gitti. Nisan 1898'de New York'ta bulunan Alman İmparatorluğu'na ait Bremerhaven adlı zırhlı gemide sözleşmeli topçu ateşleyicisi olarak çalıştı. 1900 yılında Kahire'de Kamu ve Bayındırlık İşleri Bakanı, aynı zamanda Bektaşi ve Mason olan Hüseyin Fahri Paşa'nın hizmetinde teknisyen olarak çalıştı. Sebottendorff daha sonra aynı yıl İstanbul'da Hüseyin Fahri Paşa'nın Beykoz Çubuklu'daki köşküne yerleşti. Bizzat paşanın emriyle Beykoz Camii İmamı, Sebottendorff'a Osmanlıca ve Arapça dersleri vermeye başladı. O dönem Beykoz Bektaşilerin yoğun olduğu bir yerdi. Sebottendorff'un burayı seçmesinin sebebi ise Alman stratejist Otto Richard Tannenberg'in 1911'de yayınladığı 20. Yüzyılın İşleri adlı kitabında Fas ve Türkiye'nin 1950'ye kadar Alman İmparatorluğu sınırlarına dahil olması gerektiği ve bu sebeple Osmanlı'daki her Alman'ın elinden geldiğince bilgi toplamakla yükümlü olduğunu söylemesi sebebiyledir. Tarikat, cemiyet ve okültik faaliyetleri ve etkileri 1900'de Adolf Josef Lanz ile tanıştı ve Aryosofi (Aryan halk bilimi), din ve hayvan bilimi (teo-zooloji) ve sufizm üzerine yoğunlaştı. 1901 ve 1914 yılları arasında ileri derecede Türkçe, Arapça ve Farsça öğrenme ve konuşması avantajıyla da, Türkiye'de siyasi faaliyetlerinin dışında tarikat ve ezoterizm üzerine, özellikle Türk tasavvufu ve Bektaşilik üzerine araştırmalar yaptı. 1901 yılında Hüseyin Fahri Paşa'nın Bursa Yeni Köy'deki çiftliğine taşındı. Sebottendorff burada kendisine yardım eden Termudi ailesine mensup bir Yahudi'den bahsetmektedir. Ve bu Yahudi'den okültizm ve Gül-Haç Tarikatı ile ilgili bilgiler edindiğini, daha sonra ise bu ihtiyar Yahudi'nin tüm kütüphanesine sahip olduğunu anlatmaktadır. Ve bu Yahudi vasıtasıyla bir mason locasına kaydolmuştur. Fakat Bursa'daki Yahudi salnamelerinde 3760 Yahudi kayıtlıdır. Ve bunların içinde Termudi adında bir aile yoktur. Ve Termudi soyadı Yahudilerin kullandığı bir soyadı değildir. Türkiye ve Ortadoğu kökenli insanları tanımlamak amaçlı olarak daha çok Malezyalılar tarafından kullanılır. Sebottendorff, Gül-Haç isimli yarı otobiyografik romanında, Mısır'a gitmeden önce yolculukta Müslüman bir Malay (Malezyalı) ile tanıştığını ve Malay'ın Sebottendorff'a Mısır'a gitmesi tavsiyesinde bulunduğunu yazar. Araştırmacı Aytunç Altındal'a göre Sebottendorff, antisemitist olduğu için kendisine yardım eden Yahudinin adını anmamak için Bursa'daki şahsı Termudi olarak tanımlamıştır. İngiliz araştırmacı Nicholas Goodrick-Clarke Sebottendorff'un Bursa'da Almanca faaliyet gösteren Memphis Locası'na bağlı olduğunu iddia etmiştir. Avusturyalı araştırmacı Hermann Gilbhard'a göre ise Sebottendorff, diğer Almanca faaliyet gösteren Boğazdaki 3 Işık Locası (Drei Lichter am Bosphorus)'da inisiye olmuştur. Fakat Almanca faaliyet gösteren bir diğer loca ise Bursa'daki Umut Locası'dır. Tüm bu localar düzensiz localardı. Ve Sebottendorff'un adı hiçbir locada kayıtlı değildir. Tüm dünyadaki masonların kayıtlarının tutulduğu 2076 nolu, Quatuor Coronati Locası'nın kayıtlarında da Sebottendorff'un izine rastlanmamıştır. Sebottendorf 1905 yılında Adolf Lanz'a maddi yardımda bulunarak Ostara dergisini çıkarmasını sağlamıştır. 1908-1911 yılları arasında Müslüman ve Bektaşi olduğunu söylemeye başlamıştır. 1911'de Guido von List tarafından kurulan Cermen Tarikatı (Hoher Armanen-Ordem)'nın üyesi oldu. 1919'da İttihatçılardan Yenibahçeli Nail Bey ile birlikte Türk-Cermen Birliği adlı bir tarikat kurdu. Bu tarikata 1940 yılında Nihal Atsız da katıldı. 1920-1924 yılları arasında çeşitli dönemlerde Tibet'e giderek mistik araştırmalar yaptı. Siyasi etkileri ve faaliyetleri I. Dünya Savaşı'nda bir süre Kızılay'ın başkanlığını yaptı. 1911'de Balkanlardaki çatışmalarda Osmanlı'ya yardım ettiği için kendisine Osmanlı vatandaşlığı verildi. Vatandaşlığı, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra T.C. vatandaşı statüsünde devam etti. 1913 yılında Almanya'ya döndü. Aşağı Dresdner bölgesinde 50.000 Mark değerinde bir banliyö satın aldı. 17 Ağustos 1918'de Dört Mevsim Oteli'nde (Vier Jahreszeiten) Thule Cemiyeti'ni kurdu. Almanya'da Kasım 1918'de başlayan devrim ve Yahudi gazeteci ve politikacı Kurt Eisner'in sarayı basarak kansız bir darbeyle yönetimin başına geçmesinin ardından Sebottendorff kendi medya organları aracılığıyla "Yahudi Komplosu" başlığı altında çok büyük bir anti semitik medya propagandası başlattı. Bunun yanında Thule Derneği'nin üyesi olan işçileri ve genç milisleri silahlandırdı. 9 Kasım 1918 tarihinde Vier Jahreszeiten (Dört Mevsim) Otelindeki konuşması şu şekilde: Yeni yönetime karşı yapılan isyanın üzerinden 1 ay geçmeden Kurt Eisner istifa mektubunu meclise sunmaya gittiği sırada 21 Şubat 1919 tarihinde Münih'te alnından vurularak suikaste uğradı. Sebottendorf 1917'deki Bolşevik İhtilali'nden Berlin'e ve İstanbul'a kaçan Ruslarla irtibata geçerek Kampfbunds adlı bir savaş birliği kurdu. Bu birlik daha sonra Free Corps ile birleşerek Kahverengi Gömlekliler'i oluşturdu. Sebottendorf, Thule Cemiyeti'nin haftalık gazetesi Münchener Beobachterin de sahibiydi. Gazetenin adını okültizm çalışmalarında kullandığı Völk tabirini kullanarak Völkischer Beobachter olarak değiştirdi. 1919'da Alman İşçi Partisi'ni kurdu. Daha sonraki süreçte Nasyonal Sosyalist Parti ile İşçi Partisini birleştirerek Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ni oluşturdu. Alman İstihbaratı o dönem Hitler'i bu partinin içine sızıp rapor yazmakla görevlendirmişti. Sebottendorf ise Alman milletinin Führer'i olarak Adolf Hitler'i seçmişti. Sebottendorf Dietrich Eckart'a Hitler'le ilgilenmesi talimatını verdi. Sebottendorf'un Thule Cemiyeti, Adolf Hitler'i partinin başına geçirdi ve destekledi. 1919 yılında Siyon Liderlerin Protokolleri'ni Türkçeye Ludwig Müller adıyla çevirdi ve el altında dağıtımını yaptı. 18 Aralık 1920'de o dönem 110 bin mark değerinde olan Völkischer Beobachter gazetesini Hitler'e hibe etti. Sebottendorff, Birahane Darbesi sonrası Hitler de dahil tutuklanan Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi mensuplarının hapisten çıkarılmalarını sağladı. 1 Temmuz 1926 - 10 Aralık 1926 tarihleri arasında Meksika'nın Türkiye'deki fahri konsolosluk görevini yapmıştır. Dönemin en ünlü ve en etkili 2 polis şefi Franz Guertner ve Ernst Pohner'i Thule Cemiyeti'nin üyesi yapmıştı. Hitler 1933'te ancak Franz Guertner'in imzasıyla şansölye olabildi. Daha sonra Guertner, Sebottendorf'un Hitler'e verdiği direktifle Bavyera Adalet Bakanı tayin edildi. Gizli Polis Teşkilatının başkan yardımcısı Wilhelm Frick de yine Sebottendorf tarafından Thule Cemiyeti'ne üye yapılmıştı. Wilhelm Firck de Üçüncü Reich kurulduğunda Sebottendorf'un Hitler'e yazdığı bir mektupla İçişleri Bakanı tayin edildi. Sebottendorf Yahudilerin üniversitelerden ve okullardan atılmaları yönünde kampanya yapan ilk kişidir. Ve Hitler iktidara geldikten sonra bunu uygulamıştır. Sebottendorf, Amerika, Finlandiya, İsveç, Norveç, Hollanda, Danimarka, Belçika, Avusturya ve İngiltere'de Cermen ırkçılığını örgütlemeye yönelik çalışmalar yaptı. Ocak 1934'te Almanya'da tutuklandı fakat kısa bir süre sonra Adam Alfred Glandek adına düzenlenmiş bir Türk pasaportu taşıdığı için serbest bırakıldı ve aynı yıl Türkiye'ye yerleşti. Türkiye'de Şefik Hüsnü takma adını kullandı. Bu isim zaman zaman o dönem sol faaliyetlerde bulunan Şefik Hüsnü Değmer ile karıştırılmaktadır. Türkiye'de, 1936 yılından itibaren Türkiye'yi Nazi Almanyası tarafına çekmek için lobi çalışmaları yaptı. 1942-1945 yılları arasında ise İngiliz İstihbaratına çalışmıştır. Özellikle Park Otel ve Pera Palas'da Almanya adına lobi çalışmaları yapmıştır. 1936 yılında Mussolini tarafından kullanılmaya başlanan Mihver Devletler tabiri ilk olarak Sebottendorf tarafından kullanılmıştır. 1929 yılında yerel bir Alman dergisinde yer alan ifadeleri: 1937 yılında Almanya'da bir dergiye verdiği röportajdan bir alıntı: küçükresim|sağ|upright=1.14|Rudolf von Sebottendorff (solda), Nuri Killigil (ortada), Remzi Denker (sağda). 1939 yılında çekildiği düşünülen bir fotoğraf Diğer ticari, siyasi ve ideolojik faaliyetleri Imperial Constantinian Order of St. George tarikatına üye olmuştur. Oberquartiermeister 3 kısaca III B adlı Alman istihbarat biriminin casuslarından Mata Hari ile ilgili belgelerde geçen Türkiye'deki Eski Dost şeklinde bahsedilen kişinin Sebottendorff olduğu da düşünülmektedir. Sebottendorff hukuki sorunlar yaşadığı dönemlerde İsviçre Vaduz'a gidiyordu. Sebottendorf Eski Türk Masonlarının Uygulamaları adlı kitabında tanıştığı 2 Müslüman din adamı Mehmet Rafi ve Şeyh Yahya'dan bahsetmiştir. Mehmet Rafi ismi daha çok Sabetaycı dönmelerin tercih ettiği bir isim olmasından mütevellit, Sebottendorff 1933'te yazdığı Hitler Gelmeden Önce adlı kitabında Sabetaycıların Türk masonluğunu yönlendirdiklerini yazmıştır. Sebottendorff 1940'larda antikacılık ile uğraşmıştır. Özellikle Romanya'dan antika eşyaları Türkiye'ye sokmuştur. Erwin Torre adlı takma isminin kökeni Torre Kule anlamına gelir. İtalya'daki Torre Pellice Vadisi, Katolikliğe muhalif Waldense Hristiyanlarının merkeziydi. Tarihçi Daniel Anthony Binchy'ye göre Waldenseli Hristiyanlar Protestanlığı savunuyordu. 1848'e kadar gizli din taşımışlardı. Birçoğu Torre soyadını taşıyan Waldense Hristiyanları Katolik Kilisesi'ne göre şeytani inançlar taşıyan Gül ve Haç Tarikatı ve Masonlukla bağlantılıydı. Papalığa göre Waldenseli Hristiyanlar falcılık ve büyücülükle uğraşmaktaydı. 1848 yılında çıkan Alman köylü isyanlarında kendilerine Torre adını veren Waldenselilerden dolayı, Sebottendorf da bu soyadını kullanmıştır. Ölümü 8 Mayıs 1945'te tabancayla veya boğaza atlayarak intihar ettiği söylense de daha sonra bu iddialar yalanlanmıştır. Zaten o dönem başka istihbaratlara çalışmaya başlayan tüm Naziler hakkında bu tür haberler ortaya atılmış ve daha sonra yaşadıkları ortaya çıkmıştır. Nitekim Adana Emniyet Müdürlüğünün 17 Nisan 1957 tarihli kayıtlarına göre Michael Stahl, Hans Bendik ve Rudolff Freiherr von Sebottendorff adlı 3 şahsın Cumhuriyet Oteli'nde kaldığı yer almaktadır. Dolayısıyla Sebottendorff'un 1945'te intihar ettiği veya 1934'te Uzun Bıçaklar Gecesi'nde öldürüldüğü tamamen yanlıştır. 1950'lerde Adana ve Antalya'da resmen kendi adıyla ticaret yapmıştır. Ve yine 1957 yılı içinde İngiliz Gizli Servisine 50 yıl açıklanmaması şartıyla bizzat bir paket belge ve mektup bırakmıştır. 10 Aralık 1965'te Üsküdar'daki Doğancılar Parkı'nda donarak öldüğü ve kimsesizler mezarlığına defnedildiği şeklinde o dönem haberler yayınlanmıştır. [[Dosya:Sebottendorf Remzi-Denker Nuri-Killigil Misli-Melek-Hanım .png|küçükresim|sağ|upright=1.07|1939 yılında, sol tarafta hanım arkadaşıyla birlikte Sebottendorf, ortada Remzi Denker, sağ tarafta ise Misli Melek Hanım ve eşi Nuri Killigil ]] Özel hayatı Sebottendorff'un bir kız kardeşi vardır. Adı Dora Kunze'dir. Sebottendorff ilk evliliğini 1905'te Klara Voss ile yaptı fakat birkaç ay sonra boşandı. İkinci evliliğini ise 1915'te Berlin'de opera binaları yaparak zengin olan Iffland ailesinin kızlarından Bertha Anna Iffland ile yaptı ve hayatı boyunca eşinin servetiyle geçimini sağladı. Fakat eşinin servetinin Sebottendorff'un üzerine geçmesinden sonra Sebottendorff, eşinin ailesinin avukatlarıyla hukuki sıkıntılar yaşamıştır. Bilindiği kadarıyla Sebottendorff'un çocuğu yoktur. Hakkında söylenen sözler Heinrich Himmler: Nasyonal Sosyalizm'in efsane yapıcısı ve lideri Baron Sebottendorf'u selamlıyorum. İstanbul ve Ankara'da Alman karşı-casusluk servisi SD'nin ajanlarından Herbert Rittlinger: Eğer çağdaş Faşizm'in Cagliostro'su olan Baron Sebottendorf olmasaydı, ne Hitler ne de diğerleri hiçbir şey yapamazdı. İngiliz araştırmacı Nicholas Goodrick-Clarke: Sebottendorf tartışmasız Nazi Almanyası'nın gerçek mimarıdır. Ve o Pan-Türkist hareketten, simyacılıktan, Gül ve Haç Kardeşliğinden etkilenmiştir. Kitapları Metoula Sprachführer Türkisch (1913) (Faik Beyzade ile birlikte yazmıştır) Die Praxis der alten Türkischen Freimaurerei (Eski Türk Masonlarının Uygulamaları) (1924) Der Talisman des Rosenkreuzers (1925) Hitler Gelmeden Önce (1933) Ayrıca bakınız Adolf Josef Lanz Guido von List Adolf Hitler Helena Petrovna Blavatsky Thule Cemiyeti Kaynakça Kategori:1875 doğumlular Kategori:1945 yılında ölenler Kategori:Üsküdar'da ölenler Kategori:Atlayarak intihar edenler Kategori:20. yüzyıl liderleri Kategori:Alman Naziler Kategori:Alman masonlar Kategori:Alman astrologlar Kategori:19. yüzyıl Alman siyasetçileri Kategori:20. yüzyıl Alman siyasetçileri Kategori:19. yüzyıl Alman yazarları Kategori:20. yüzyıl Alman yazarları Kategori:20. yüzyılda Freikorps personeli Kategori:Türkiye vatandaşlığına kabul edilenler Kategori:Alman Roma Katolikleri Kategori:Alman Müslümanlar Kategori:I. Dünya Savaşı'nda Alman askerler Kategori:II. Dünya Savaşı'nda Almanlar Kategori:Komplo teorisyenleri Kategori:Alman asıllı Türkler Kategori:Müslüman olan Hristiyanlar Kategori:Balkan Savaşları'nda askerler Kategori:Türkiye'de intihar edenler
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri