Höyük ve civarında yapılan yüzey çalışmalarının yanı sıra, delta ovasında Hatice Pamir başkanlığında 2002 Eylül ayına kadar 12 sondaj çalışmasıyla ovanın alüvyal jeomorfolojisi değerlendirilmeye çalışılmıştır. Kazı çalışmaları ise yine Hatice Pamir başkanlığında 2008 yılında başlatılmıştır. Tabakalanma Höyükte 2004 yılında güneydoğu ve güneybatı kesitlerinde yapılan çalışmalar sonucunda Geç Tunç Çağı II, Demir Çağı I – II, Akamenid Dönemi ve Helenistik Dönem içine giren çeşitli tabakalar tanımlanmıştır. Buluntular Höyükte 2004 yılında yapılan yüzey çalışmalarında beyaz, yumuşak kireçtaşından bir silindir mühür bulunmuştur. MÖ 14. yüzyıla tarihlenen ve bir Mitanni mühürü olduğu ileri sürülmektedir. Diğer buluntular da önemli miktarda Geç Tunç Çağı II'ye tarihlenen Kıbrıs beyaz astarlıları, Yuvarlak Dipliler ve Geç Miken seramiğidir. Tüm bu buluntular yerleşmenin Doğu Akdeniz ticaretinde önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Kazılarda ortaya çıkan mühürlerden biri ise yerleşimin dış dünyayla ilişkilerini göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Kireçtaşı skarab mühür üzerine, kanatlarını açmış bir skrabble ve bir kartuş içinde III. Tuthmosis'in ilk adı olan Mn-hpr-r kazınmıştır. Sabuniye, Hatay ve civarında Miken buluntusu veren Tell Tayinat Höyüğü ile birlikte iki yerleşmeden biridir. Miken seramiklerinin LH III C dönemine ait mallar olduğu belirtilmektedir. Kilikya Bölgesi'ndeki birçok höyükte olduğu gibi burada da WS II, BR II, ve Miken malları birlikte bulunmuştur. Bu durum, Miken mallarının Kıbrıs çıkışlı olduğunu göstermektedir. Değerlendirme Yukarı Asi Vadisi, Amik Ovası ile Asi Nehri Deltası arasındaki doğal bağlantıdır. Asi Deltası ise Amik Ovası'nın Doğu Akdeniz'e açılan geçididir. Diğer deyişle Amik Ovası ile Ege ve Akdeniz kültürleri arasında bir bağlantı noktası olarak görülmektedir. Derinleştirilen çalışmalar yerleşmenin, Akdeniz ve Ege kültürleriyle Amik Ovası ve Batı Suriye'nin iç kesimlerdeki yerleşmeler arasında, nehir taşımacılığına da dayanan ilişkilerde bir antrepo görevi taşıdığını göstermektedir. Ovada yapılan sondajlardan 15 metre derine inen üç sondajdan, eski ova düzeyinin bugünkü deniz seviyesinden 10 metre kadar daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Sondaj profillerinde denizsel organik buluntuya rastlanmamıştır. Dolayısıyla kıyının bu noktalara kadar uzanmamış olduğu, yerleşmenin bir kıyı yerleşimi olmadığı, bununla birlikte günümüze göre kıyıya daha yakın bulunduğu anlaşılmaktadır. Notlar Kaynakça Dış bağlantılar İlk yılki kazı çalışmalarıyla ilgili video Kategori:Türkiye'deki höyükler Kategori:Antakya ilindeki arkeolojik sitler