Randevu yok. Çözüm yok. Peki çözmek isteyen? O da yok. Özel hastane var aslında, ama fırsat verilmiyor. Torpil cennetinde. Özel hastane zinciri olan kişilere bakanlık verilip devlet hastanesindeki sorunları çözmesi isteniyor. Özel okul zinciri olan kişilere bakanlık verilip devlet okullarındaki problemleri düzeltmesi isteniyor.
Gözlük için aile hekimi devlet hastanesine sevk ediyor. İngilterede sokaktaki optik bu işi dükkanda hallediyor. Amerika'da, İngiltere'de, Kanada'da, Avustralya'da hemşireler ameliyat ediyor hastaları. İlaç reçete ediyor, istirahat raporu düzenliyor. Aile sağlığı merkezleri en basit enjeksiyonları (kalçadan veya koldan iğne) devlet hastanesi acilere gönderiyor. Alerjik bir reaksiyon olursa müdahale edemeyiz diye. Bir allerjiye bile müdahale edemeyen doktorun ya da hemşirenin al diplomasını. Pansuman yapmıyorlar, malzeme yok diye. Sırf bu bahanelerden acillere ülke çapında on binlerce insan geliyor. Gerçekten kalp krizi geçiren insan farkında olmadan sıra bekliyor. En basit bir katar için doktora gitmen lazım. Soğuk algınlığı ilacı. Eczacı sadece ilaç satacaksa neden bunca sene okuyor (i+l+ü=17 yıl). 17 yılda dünyanın en iyi bilim adamlarını yetiştirirsin. Ama işte Türkiye. Aile hekimleri en basit cildiye sorunlarını dahi teşhis edemiyorlar. Mesela siğil. Anneanneme göstersen bilir. Cildiyeye git diyor ama sevk isteyince yazmıyor, maaşı kesilir. Randevu alacaksın diyor tabi o da yok. Kaldı ki ortalama her 15 günde bir siğillere sprey sıkmak gerekiyor. Bunun için randevu nasıl alacaksın. Özele git.
Özetle tezgah seni özele yönlendirme üzerine kurulu. Hem maaşının önemli bir kısmını sağlık sigortası için kesecekler hem de devlet hastanesinde devlete yük olmayıp bir de özele domalacaksın. Muayene ücreti: 3500 TL. Tahliller: 15000 TL. Görüntüleme tetkikleri: 15000 TL. Ameliyat: 110.000 TL (örneğin basit bir RF (radyo frekans) burun konkalarını küçültmek için. 10 dakika sürüyor). Toplam: 148.500 TL. Bu işlemi zamanında yaptırmazsan kaburga kemiğinden kıkırdak toplayıp burnunun septumuna ekleyerek deviasyonu düzeltecekler. İş bu kadar ciddi. Ama hastalar en az bir iki yıl bekliyorlar bu on dakikalık işlem için ve taa ki durum bu aşamaya evriliyor. Ne diyelim hayırlı işler, bol güneşler.
Gözlük için aile hekimi devlet hastanesine sevk ediyor. İngilterede sokaktaki optik bu işi dükkanda hallediyor. Amerika'da, İngiltere'de, Kanada'da, Avustralya'da hemşireler ameliyat ediyor hastaları. İlaç reçete ediyor, istirahat raporu düzenliyor. Aile sağlığı merkezleri en basit enjeksiyonları (kalçadan veya koldan iğne) devlet hastanesi acilere gönderiyor. Alerjik bir reaksiyon olursa müdahale edemeyiz diye. Bir allerjiye bile müdahale edemeyen doktorun ya da hemşirenin al diplomasını. Pansuman yapmıyorlar, malzeme yok diye. Sırf bu bahanelerden acillere ülke çapında on binlerce insan geliyor. Gerçekten kalp krizi geçiren insan farkında olmadan sıra bekliyor. En basit bir katar için doktora gitmen lazım. Soğuk algınlığı ilacı. Eczacı sadece ilaç satacaksa neden bunca sene okuyor (i+l+ü=17 yıl). 17 yılda dünyanın en iyi bilim adamlarını yetiştirirsin. Ama işte Türkiye. Aile hekimleri en basit cildiye sorunlarını dahi teşhis edemiyorlar. Mesela siğil. Anneanneme göstersen bilir. Cildiyeye git diyor ama sevk isteyince yazmıyor, maaşı kesilir. Randevu alacaksın diyor tabi o da yok. Kaldı ki ortalama her 15 günde bir siğillere sprey sıkmak gerekiyor. Bunun için randevu nasıl alacaksın. Özele git.
Özetle tezgah seni özele yönlendirme üzerine kurulu. Hem maaşının önemli bir kısmını sağlık sigortası için kesecekler hem de devlet hastanesinde devlete yük olmayıp bir de özele domalacaksın. Muayene ücreti: 3500 TL. Tahliller: 15000 TL. Görüntüleme tetkikleri: 15000 TL. Ameliyat: 110.000 TL (örneğin basit bir RF (radyo frekans) burun konkalarını küçültmek için. 10 dakika sürüyor). Toplam: 148.500 TL. Bu işlemi zamanında yaptırmazsan kaburga kemiğinden kıkırdak toplayıp burnunun septumuna ekleyerek deviasyonu düzeltecekler. İş bu kadar ciddi. Ama hastalar en az bir iki yıl bekliyorlar bu on dakikalık işlem için ve taa ki durum bu aşamaya evriliyor. Ne diyelim hayırlı işler, bol güneşler.