Kursağımda kaldıydı lan. Diyarbakır'da lojmandayız. Apartmanların giriş kapılarının üstünde betondan bir şey vardır ya. Yağmurdan mı korur, koruluk mudur nedir. Amına koyim inşaat mühendisiyim lan bi de, adını bilmiyorum. 5-6 yaşlarında varım yokum. Orada fare mi var dedilerdi, buraya kimse çıkamaz mı dedilerdi unuttum geçmiş gitmiş zaman. Buraya çıkacağız teker teker. Çocukluk işte. Önce 1. katın balkonuna oradan da pencerelerden o kapının üstündeki betona. Elime ne geçecek.. Bi sik geçeceği yok. Amaç tehlikeli betonlarda kafa göz yarmak. Çıktık balkona zor güç, oradan da bağırdıydım, tandırceyt tandırceyt diye. Aslı Thundercat galiba, o zamanların çizgi dizisi. Şimdi geldi en zor kısma. Pencerelerden geçmek. Tutunacak dalım yok, nasıl geçeceksem. Geçemedim zaten. Fizik kurallarının amına koyup oradan kafa üstü demir ayak sileceğine düştüm. Kapı girişlerinde vardı bunlardan, ne boka yarıyacağını bilmediğim şey kafamı yardıydı. Nasıl girdiyse yalnız o şey.. Hala anlatırken annem hem ağlar hem de gözlerini belertir korkudan. Balta tahtaya saplanır da çıkarmaya çalışırsın, ayağını dayarsın ya öyle çıkarmışlar beni oradan. Haşatene falan gittik, kafaya dikiş neyin attılardı, kolum alçıda. Evde yataktan dışarı çıkarmıyolardı. Baktiler bu çocuğun psikolojisi bozulacak, babam gitmiş bi kara kutu (arap atarisi) almış.. Televizyona bağlanan var ya, o zamanların meşhur oyuncağı, bi tane de robot.. Hee mutfak robotu.. Yok lan, Autobot'lardan bi robot. Bi de bisiklet. Lan kafam yarılmış, kolum kırılmış o bisikleti görünce nasıl sevindiysem babama taşaanı yiyiim la senin.. Diyecektim ki o zamanlar bu laf meşhur değildi. Diyemedim ben de.. O koca herif du bakalım bisiklet nasıl gidiyo mu diye üstüne bindi, düüt düdüüüt diye salonda sürüyo. Hepimiz napıyo bu deli diye bakarken ''ayy bunun freni tutmuyo, ayy çarpıcaaam, imdaaat..'' diye bağırıyo. Kocaman, dağ gibi babam ayy diyo, imdaat diyo, nasıl narin nasıl kibar. Neymiş bisikletin freni tutmuyomuş, geri gönderecekmiş. Ama hemen yenisi gelecekmiş.. Yaşım neredeyse 30 oldu, hala gelecek o bisiklet amına koyiim.. Frenini nasıl bozuksa artık.. Çok sonra anladıydım, bisikleti alan adamla anlaşmış bizimki, babam da evde ''ayy freni bozukmuş bunun, ayy bana bi haller bi haller..'' Harbiden bi haller oldu zannettim lan adama.. Sözde psikolojimi düzelteceklerdi.. Sahip olduğum ilk bisiklet bu işte benim. 10 dakika gördüm, üstünde de babam.. ''ayy'' diyodu..