Atruu, onayladığını belirten bir jest yaparak küçükbaşını yana doğru eğdi. Re’teg, “Gezegenlerinden ve ırklarından uzak olacaklar. İstediklerini getireceğiz. İnsanlar geldiğinde hepimiz toplanma bölümünde olmalıyız. Onları korkutacak davranışlar olmamalı” dedi. Atruu, Re’teg'e bakıp bilgi vermeye başladı. "Seçilmişlerin ortak noktaları var. Hepsi gezegenlerinin en çok bilinen dillerinden birini konuşabiliyor. Bu dili hepimiz biliyoruz. Onlarla konuştuğumuzda anlayacaklardır" dedi. Antoranlıların hızlı öğrenme yeteneklerinden bahsederek iletişim konusunda endişe duymamaları gerektiğini belirtti. Re’teg, insanlar hakkında toplanan bilgilerin yer aldığı paneli incelemeye başladı. İnsanların özellikleri ve görüntüleri panelde detaylı bir şekilde sunulmuştu. Re’teg, antoranlıların duygularını ve insanlarla iletişim kurma sürecini analiz ederek gelecekteki işbirliği hakkında düşüncelere daldı. Sonunda paneli incelemeyi bıraktı ve gemilere gelen sinyalleri kontrol eden Atruu'ya dönüp konuştu. “İnsanlar Oboran’a gelince, ben Pelanar’da olacağım” dedi.
Ankara'da bulunan eski bir binanın ofise dönüştürülmüş 3. katında, Mert işine odaklanmaya çalışıyordu. Küçük bir yazılım şirketinde çalışan Mert, yöneticisinin mobbing taktiklerinden ve zorbalıklarından bıkmıştı. Zorba yönetici, özellikle Mert'e karşı aşırı davranıyordu. Maaşını almak için sabırlı bir şekilde bekleyen Mert, ev sorunları ve iş stresi arasında sıkışmış hissediyordu.
Mert, zorba yöneticiden kaçmak ve maaşını almak için direnmeye kararlıydı. Ev sahibinin baskılarına rağmen, Mert'in kararlılığı ve içgüdüleri ona güç veriyordu. İş gününü bitirip evine doğru yol alırken, yeni bir iş fırsatı yakalayabilir mi diye umut ediyordu. Karşılaştığı zorluklara rağmen, içindeki umut hiç sönmüyordu. Yaşadığı olumsuzluklara rağmen, Mert'in geleceğe dair umutları hala canlıydı.
Ankara'da bulunan eski bir binanın ofise dönüştürülmüş 3. katında, Mert işine odaklanmaya çalışıyordu. Küçük bir yazılım şirketinde çalışan Mert, yöneticisinin mobbing taktiklerinden ve zorbalıklarından bıkmıştı. Zorba yönetici, özellikle Mert'e karşı aşırı davranıyordu. Maaşını almak için sabırlı bir şekilde bekleyen Mert, ev sorunları ve iş stresi arasında sıkışmış hissediyordu.
Mert, zorba yöneticiden kaçmak ve maaşını almak için direnmeye kararlıydı. Ev sahibinin baskılarına rağmen, Mert'in kararlılığı ve içgüdüleri ona güç veriyordu. İş gününü bitirip evine doğru yol alırken, yeni bir iş fırsatı yakalayabilir mi diye umut ediyordu. Karşılaştığı zorluklara rağmen, içindeki umut hiç sönmüyordu. Yaşadığı olumsuzluklara rağmen, Mert'in geleceğe dair umutları hala canlıydı.