Genç ve bekarken kendimi mangal yürekli zannederdim. Sokakta yürürken buraları ben yarattım zannederdim. Taşıma ruhsatlı tabancamı yanımdan ayırmazdım. Her yere onunla giderdim, tuvalette bile ayrılmazdık. Ama her zaman içgüdüsel olarak tehlikeden uzak durmaya çalışırdım. Otuzuma kadar böyle devam etti. Sonra güzel bir kızla ciddi bir ilişki ve aşk yaşamaya başladım. Onunla gezip tozarken daha doğrusu o yanımdayken sanki daha medeni davranmaya çalıştığımı ve insanlara daha yapıcı olduğumu, başkaları ile iletişim kurarken daha alttan, kibar ve nazik olan birisi oluvermiştim. Daha sonra bu kızla evlendik. Artık silahımı taşımıyordum, sadece şehir dışına çıkarken yanıma alıyordum. Evlendikten sonra daha az dışarı çıkmaya başladık. Güvenlik endişelerim oluyordu çünkü evlendiğim insanı çok seviyordum. Şimdi ise yeni oğlum oldu ben de silahımı tamamen ortadan kaldırdım. Neden yaptım? Eşimi ve çocuğumu düşündüğüm için yaptım. Neden? Birincisi bu polis abinin düştüğü duruma düşmemek için, ikincisi merhumun düştüğü duruma da düşmemek için. Bireysel silahlanma şart. Ama ne için şart? Hayvan kapıya dayanır, eve girmeye çalışır ve girer, ailene zarar vereceği kesindir, o zaman kullanırsın. Ben öyle yaptım. Evime sakladım ve bu bana güven veriyor ama artık kesinlikle taşımıyorum. Konuya gelirsek merhum için söyleyeceklerim; yahu kardeşim seni tutuyorlar hala saldırıyorsun, etrafına güvendiğin ve destek görececeğini düşündüğün belli, adamı dövmüşsün hala gidip o aynı tabure üzerine oturuyorsun. Bu ısrar ve inat niye? Çok belli ki ego zehirlenmesi yaşamışsın çünkü böylesine ciddi bir olay olmuş ama o aynı tabure üzerine gidip oturuyorsun, oraya taburenin üzerine tekrar oturmasaydın hayatta kalacağın çok belli. Hiç aklına karın ve çocuğun gelmedi mi? Sen düşünmeyeceksin de başkaları mı düşünecek aileni. O anlık stresle ve sinirle ailesi aklına gelmez gözü görmez hiçbir şeyi demesin kimse. Göreceksin, her şeyi göreceksin ve öngöreceksin. Ulan benim el kadar çocuğum ve eşim aklımdan çıkmıyor, artık medeni ve tehlikeden uzak yaşamaya çalışıyorum. Yok benim gururum onurum var, gerekirse ölürüm öldürürüm diyorsan dul kalan karın uzun bir süre dul beklemeyecek ve çocuğun muhtemelen başka bir limana mecburen de olsa baba diye yanaşacak. Egonu ve kibrini köreltmeden bu coğrafyada hayatta kalamazsın çünkü doğal seçilim yasaları her daim işlemeye devam edecek. Zaten söylenecek her şeyi yazarlar yukarıda söylemiş.