Son gelişmelerden sonra kendi başlığını hak ettiğini düşündüğüm Amerikalı asker, askeri analist ve yorumcu Scott Ritter, Birinci Körfez Savaşı sırasında balistik füze savunmasıyla ilgili görevler üstlendi. Savaştan sonra, Irak'ta Birleşmiş Milletler Özel Komisyonu bünyesinde silah müfettişi olarak Irak'ın nükleer ve kimyasal silah programlarını takip etti. Dünyanın dikkatini üzerine çekmesini sağlayan şey, UNSCOM bünyesindeki konuşmaları ve raporları basına sızdırmasıydı. Bu belgeler Birleşmiş Milletler'e ait olduğu için sızdırılmalarında yasal bir sorun oluşmadı; ancak bu belgeler, Amerika'nın İkinci Körfez Savaşı'nı başlatmak için kullandığı argümanların boş olduğunu ortaya koydu ve Ritter, bu nedenle Amerika'da tepki çekti.
Ritter, Rusya'da da benzer görevler üstlendi ve burada deneyimlerini paylaştığı hikayeler oldukça ilgi çekiciydi. Örneğin, Amerika ile Rusya arasındaki orta menzilli füze anlaşması, füzelerin boyutunu sınırlandırıyordu. Rusya, Ritter'a füzeyi göstermese de, füzenin saklandığı dolabı gösterip, içinden ve dışından ölçmelerine izin verdi.
Ritter'ın Ukrayna-Rusya Savaşı hakkındaki yorumları da ilk başlarda oldukça iyiydi. Ancak, bir YouTuber gibi bağış toplayabildiği platformu kurduktan sonra, yorumları daha uç noktaya doğru kaymaya başladı. Bu durumun, kendisinin de dahil olduğu Ukrayna'nın suikast listesinde yer alan Myrotvorets ve Roger Waters gibi kişilerin etkisiyle ilgili olabileceği düşünülmektedir. Ritter, 2022 yılının sonlarından itibaren daha da radikalleşerek, Rusya'nın Ukrayna'daki eylemlerini "özel operasyon" olarak tanımlamaya başladı.
Ritter, Rusya'da geçirdiği süre boyunca, orada gördüğü büyük şehirlerin tüm Rusya'yı temsil ettiğini iddia ediyor. Son konuşmalarının Putin'in sözcüsü Peskov tarafından yazılmış gibi olduğu yönünde eleştiriler alıyor. Ayrıca, Ukrayna özel kuvvetleri tarafından tutuklanıp daha sonra cezaevinde hayatını kaybeden Gonzalo Lira hakkında da garip yorumlarda bulundu. Ritter, Lira'nın gizli bir Ukrayna ajanı olduğunu iddia etti; ancak bu iddiasını destekleyecek herhangi bir açıklama veya delil sunmadı.
Ritter'ın kişisel olarak sevilmemesi, sansürlenmesini gerektirmez. Kendisini izlemeyi ve yorumlarını duymayı seçmemiz mümkün; ancak bu, onun fikirlerinin ciddiye alınması gerektiği anlamına gelmez. Ritter, Twitter'dan ceza almış ve YouTube kanalının da kapatıldığı düşünülmektedir. Asıl sorunsa, St. Petersburg'taki Uluslararası Ekonomi Forumu'na giderken pasaportuna el konulan Amerika'nın "özgürlükler ülkesi" iddiasıyla çelişiyor. Ritter'ın cinsel suç geçmişi de konuyla ilgili olmasa da, ilk cümlede bahsedilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kısacası, Ritter'ın fikirleri ve yorumları tartışmaya açık olsa da, her "dingilin" sansürlenmemesi gerektiği gibi, onun da ifade özgürlüğü olmalıdır.
Ritter, Rusya'da da benzer görevler üstlendi ve burada deneyimlerini paylaştığı hikayeler oldukça ilgi çekiciydi. Örneğin, Amerika ile Rusya arasındaki orta menzilli füze anlaşması, füzelerin boyutunu sınırlandırıyordu. Rusya, Ritter'a füzeyi göstermese de, füzenin saklandığı dolabı gösterip, içinden ve dışından ölçmelerine izin verdi.
Ritter'ın Ukrayna-Rusya Savaşı hakkındaki yorumları da ilk başlarda oldukça iyiydi. Ancak, bir YouTuber gibi bağış toplayabildiği platformu kurduktan sonra, yorumları daha uç noktaya doğru kaymaya başladı. Bu durumun, kendisinin de dahil olduğu Ukrayna'nın suikast listesinde yer alan Myrotvorets ve Roger Waters gibi kişilerin etkisiyle ilgili olabileceği düşünülmektedir. Ritter, 2022 yılının sonlarından itibaren daha da radikalleşerek, Rusya'nın Ukrayna'daki eylemlerini "özel operasyon" olarak tanımlamaya başladı.
Ritter, Rusya'da geçirdiği süre boyunca, orada gördüğü büyük şehirlerin tüm Rusya'yı temsil ettiğini iddia ediyor. Son konuşmalarının Putin'in sözcüsü Peskov tarafından yazılmış gibi olduğu yönünde eleştiriler alıyor. Ayrıca, Ukrayna özel kuvvetleri tarafından tutuklanıp daha sonra cezaevinde hayatını kaybeden Gonzalo Lira hakkında da garip yorumlarda bulundu. Ritter, Lira'nın gizli bir Ukrayna ajanı olduğunu iddia etti; ancak bu iddiasını destekleyecek herhangi bir açıklama veya delil sunmadı.
Ritter'ın kişisel olarak sevilmemesi, sansürlenmesini gerektirmez. Kendisini izlemeyi ve yorumlarını duymayı seçmemiz mümkün; ancak bu, onun fikirlerinin ciddiye alınması gerektiği anlamına gelmez. Ritter, Twitter'dan ceza almış ve YouTube kanalının da kapatıldığı düşünülmektedir. Asıl sorunsa, St. Petersburg'taki Uluslararası Ekonomi Forumu'na giderken pasaportuna el konulan Amerika'nın "özgürlükler ülkesi" iddiasıyla çelişiyor. Ritter'ın cinsel suç geçmişi de konuyla ilgili olmasa da, ilk cümlede bahsedilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kısacası, Ritter'ın fikirleri ve yorumları tartışmaya açık olsa da, her "dingilin" sansürlenmemesi gerektiği gibi, onun da ifade özgürlüğü olmalıdır.