Son zamanlarda üst üste gelen şehit haberleri, toplumda haklı bir tepki ve infial yaratmış durumda. Bu tepkiler, terörle mücadelede tek çözüm olarak gösterilen Kuzey Irak'a müdahale konusunda hükümetin tutumuna yönelik anlaşılabilir bir tepki olarak görülebilir.
Eğer Kuzey Irak'a girilmesi kararı alınır ve fiili bir operasyon başlatılırsa, bu durum şehit cenazelerinin sayısında kat be kat artışa neden olacak ve doğal olarak halkımızın tepkisi de artacaktır. Bu tepki, mevcut hükümetlerin politikalarına karşı yönlendirilecek ve dozu artarak devam edecektir.
Öte yandan, Kuzey Irak'a girilmemesi ve terör örgütleri vur-kaç taktiklerine devam etmesi durumunda da can kayıpları devam edecek, halkımızın tepkisi yine ortaya çıkacak ve dozu artacaktır. Bu durum, toplumda karamsarlığa ve umutsuzluğa yol açacak, adeta bir kısır döngüye sürükleneceğiz.
Halkımızın tepkisi, hükümetlerin terörle mücadele politikalarının bir sonucu olarak görülebilir. Bu tepki, haklı sayılsa da agresif bir şekilde ifade ediliyor ve hükümetlerin tutumuna karşı bir uyarı niteliği taşıyor. Artık oturup bekleyemeyeceğimiz, eyleme geçilmesi gerektiği konusunda halkımızın sesi yükseliyor.
Hükümetler, bu tepkileri dikkate almalı ve terörle mücadelede daha etkili ve kararlı adımlar atmalıdır. Aksi takdirde, toplumdaki bu tepki dozu artarak devam edecek ve karamsar bir tabloyla karşı karşıya kalacağız. Halkımızın sesi duyulmalı, talepleri dikkate alınarak terörle mücadelede somut adımlar atılmalıdır.
Bu durum, hükümetlerin terörle mücadeledeki tutumunu sorgulatmakta ve halkımızın güvenini kazanmak için daha güçlü bir irade göstermesini talep etmektedir. Artık söz değil, eylem bekleyen halkımızın talepleri karşılanmadıkça, şehit cenazelerindeki tepkilerin dozu artmaya devam edecek ve karamsar bir tabloyla karşı karşıya kalacağız.
Eğer Kuzey Irak'a girilmesi kararı alınır ve fiili bir operasyon başlatılırsa, bu durum şehit cenazelerinin sayısında kat be kat artışa neden olacak ve doğal olarak halkımızın tepkisi de artacaktır. Bu tepki, mevcut hükümetlerin politikalarına karşı yönlendirilecek ve dozu artarak devam edecektir.
Öte yandan, Kuzey Irak'a girilmemesi ve terör örgütleri vur-kaç taktiklerine devam etmesi durumunda da can kayıpları devam edecek, halkımızın tepkisi yine ortaya çıkacak ve dozu artacaktır. Bu durum, toplumda karamsarlığa ve umutsuzluğa yol açacak, adeta bir kısır döngüye sürükleneceğiz.
Halkımızın tepkisi, hükümetlerin terörle mücadele politikalarının bir sonucu olarak görülebilir. Bu tepki, haklı sayılsa da agresif bir şekilde ifade ediliyor ve hükümetlerin tutumuna karşı bir uyarı niteliği taşıyor. Artık oturup bekleyemeyeceğimiz, eyleme geçilmesi gerektiği konusunda halkımızın sesi yükseliyor.
Hükümetler, bu tepkileri dikkate almalı ve terörle mücadelede daha etkili ve kararlı adımlar atmalıdır. Aksi takdirde, toplumdaki bu tepki dozu artarak devam edecek ve karamsar bir tabloyla karşı karşıya kalacağız. Halkımızın sesi duyulmalı, talepleri dikkate alınarak terörle mücadelede somut adımlar atılmalıdır.
Bu durum, hükümetlerin terörle mücadeledeki tutumunu sorgulatmakta ve halkımızın güvenini kazanmak için daha güçlü bir irade göstermesini talep etmektedir. Artık söz değil, eylem bekleyen halkımızın talepleri karşılanmadıkça, şehit cenazelerindeki tepkilerin dozu artmaya devam edecek ve karamsar bir tabloyla karşı karşıya kalacağız.