Mecelle, Madde 4: "Şek ile Yakîn Zail Olmaz"
Bu madde, şüphe ve kesin bilgi arasındaki farka dikkat çeker. Şüphe, bir şeyin olma olasılığıdır, ancak kesin bilgi, bir şeyin kesin olarak var olduğu veya doğru olduğudur. Şüphe, bir meselede kesin bilgi sahibi olunduğunda ortadan kalkar.
Uygulaması: "Beraet-i Zimmet Asıldır"
Bir kişinin suçsuzluğu esastır. Bir kişi bir suçu işlemediğini biliyorsak, bu suçu işlediğine ilişkin bir şüphe ortaya çıksa bile, suçu kesin olarak işlediğine dair kanıtlar olmadığı sürece sanık yararlanır. Şüphelinin suçu işlemediği kabul edilir ve salt şüpheyle hüküm kurulmaz.
Örnek: Sanık A'nın bir cinayeti işlediği şüphesi vardır, ancak kesin kanıtlar bulunmamaktadır. Sanık A'nın suçsuzluğu esastır ve bu şüpheyi ortadan kaldıracak kesin kanıtlar bulunmadıkça, sanık beraat eder.
Bu madde, adalet sisteminde önemli bir ilkeyi vurgular: suçsuzluk varsayılır ve kanıtlanmadıkça herkes suçlu kabul edilmez. Bu ilke, temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından hayati önem taşır.
Bu madde, şüphe ve kesin bilgi arasındaki farka dikkat çeker. Şüphe, bir şeyin olma olasılığıdır, ancak kesin bilgi, bir şeyin kesin olarak var olduğu veya doğru olduğudur. Şüphe, bir meselede kesin bilgi sahibi olunduğunda ortadan kalkar.
Uygulaması: "Beraet-i Zimmet Asıldır"
Bir kişinin suçsuzluğu esastır. Bir kişi bir suçu işlemediğini biliyorsak, bu suçu işlediğine ilişkin bir şüphe ortaya çıksa bile, suçu kesin olarak işlediğine dair kanıtlar olmadığı sürece sanık yararlanır. Şüphelinin suçu işlemediği kabul edilir ve salt şüpheyle hüküm kurulmaz.
Örnek: Sanık A'nın bir cinayeti işlediği şüphesi vardır, ancak kesin kanıtlar bulunmamaktadır. Sanık A'nın suçsuzluğu esastır ve bu şüpheyi ortadan kaldıracak kesin kanıtlar bulunmadıkça, sanık beraat eder.
Bu madde, adalet sisteminde önemli bir ilkeyi vurgular: suçsuzluk varsayılır ve kanıtlanmadıkça herkes suçlu kabul edilmez. Bu ilke, temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından hayati önem taşır.