Sevilmek mi yoksa sevmek mi? Bir an durup düşünsenize, hangisi daha değerli?
Sevilmek... Evet, sevilmek güzel. O sıcak hissi vermek, o tatlı merakı uyandırmak, kalplerin seninle çarpmasını sağlamak... Peki ya bunun karşılığında hiçbir şey vermeden sadece almak, nasıl bir duygu? Acaba sevilmenin bu kadar yüceltilmesi doğru mu?
Sevgi, karşılıklı bir duygudur. Sevmek, sevilmenin ön koşuludur. Birini sevmek, ona değer vermek, onun mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçebilmek demektir. Oysa sevilmek sadece almak demektir; ilgi görmek, övülmek, tatlı bir bağımlılık yaratmak... Bu kadar mı?
Sevmek, fedakarlık gerektirir. Sevgi, karşılıksız bir duygudur. Birini gerçekten sevmek, onun mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçmeyi göze almaktır. Oysa sevilmek, sadece almak ve kendini tatmin etmektir. Karşılıklı bir saygı ve değer görme hissi yaratmaz.
Sevmek, güçlüdür. Sevgi, engelleri aşar, zorlukları yener. Birini gerçekten sevmek, onun için her şeyi göze almaktır. Oysa sevilmek, zayıf bir duygudur. Sevilen kişi, bir gün başka biri tarafından daha çok sevildiğinde, kalpleri çalmayı başarabilir.
Sevmek, saygı duymak demektir. Sevdiğin kişiye değer verirsin, fikirlerine önem verir ve onu olduğu gibi kabul edersin. Oysa sevilmek, sahiplenmeyi ve kontrol etmeyi içerebilir. Sevilen kişi, bazen bir nesne haline gelebilir, isteklerimiz ve arzularımızın nesnesi...
Sevmek, özgürlüktür. Sevdiğin kişiye alan tanırsın, onun kendi hayatı ve seçimleri olduğunu anlarsın. Oysa sevilmek, bağımlılık yaratabilir. Sevilen kişi, sevgisini kaybetme korkusuyla hareket edebilir, kendi benliğinden uzaklaşabilir.
Sevmek, kendini adamaktır. Sevdiğin kişiye zaman ayırır, onu dinler ve onun için orada olursun. Oysa sevilmek, bencilliktir. Sevilen kişi, kendi ihtiyaçları ve istekleri etrafında bir dünya yaratabilir, başkalarının ihtiyaçlarını görmezden gelebilir.
Sevmek, zorlukları aşmaya değer kılar. Sevdiğin kişiyle birlikte büyürsün, zorluklarla mücadele edersin ve hayatın getirdiği engelleri aşmak için güç bulursun. Oysa sevilmek, bir illüzyondur. Sevilen kişi, bir gün gelip giderken, geride kalan sadece boş bir his ve kırık bir kalptir.
Sevmek, sevilmenin en güzel yoludur. Karşılıksız, güçlü ve özgür bir duygudur. Oysa sevilmek, bencillik, zayıflık ve bağımlılık yaratabilir. Sevmek, sevilmenin gerçek anlamını yakalamaktır.
O zaman durup düşünsenize, hangisi daha değerli? Cevap, belki de sevmenin güzelliğini fark etmenizle değişir.
Sevilmek... Evet, sevilmek güzel. O sıcak hissi vermek, o tatlı merakı uyandırmak, kalplerin seninle çarpmasını sağlamak... Peki ya bunun karşılığında hiçbir şey vermeden sadece almak, nasıl bir duygu? Acaba sevilmenin bu kadar yüceltilmesi doğru mu?
Sevgi, karşılıklı bir duygudur. Sevmek, sevilmenin ön koşuludur. Birini sevmek, ona değer vermek, onun mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçebilmek demektir. Oysa sevilmek sadece almak demektir; ilgi görmek, övülmek, tatlı bir bağımlılık yaratmak... Bu kadar mı?
Sevmek, fedakarlık gerektirir. Sevgi, karşılıksız bir duygudur. Birini gerçekten sevmek, onun mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçmeyi göze almaktır. Oysa sevilmek, sadece almak ve kendini tatmin etmektir. Karşılıklı bir saygı ve değer görme hissi yaratmaz.
Sevmek, güçlüdür. Sevgi, engelleri aşar, zorlukları yener. Birini gerçekten sevmek, onun için her şeyi göze almaktır. Oysa sevilmek, zayıf bir duygudur. Sevilen kişi, bir gün başka biri tarafından daha çok sevildiğinde, kalpleri çalmayı başarabilir.
Sevmek, saygı duymak demektir. Sevdiğin kişiye değer verirsin, fikirlerine önem verir ve onu olduğu gibi kabul edersin. Oysa sevilmek, sahiplenmeyi ve kontrol etmeyi içerebilir. Sevilen kişi, bazen bir nesne haline gelebilir, isteklerimiz ve arzularımızın nesnesi...
Sevmek, özgürlüktür. Sevdiğin kişiye alan tanırsın, onun kendi hayatı ve seçimleri olduğunu anlarsın. Oysa sevilmek, bağımlılık yaratabilir. Sevilen kişi, sevgisini kaybetme korkusuyla hareket edebilir, kendi benliğinden uzaklaşabilir.
Sevmek, kendini adamaktır. Sevdiğin kişiye zaman ayırır, onu dinler ve onun için orada olursun. Oysa sevilmek, bencilliktir. Sevilen kişi, kendi ihtiyaçları ve istekleri etrafında bir dünya yaratabilir, başkalarının ihtiyaçlarını görmezden gelebilir.
Sevmek, zorlukları aşmaya değer kılar. Sevdiğin kişiyle birlikte büyürsün, zorluklarla mücadele edersin ve hayatın getirdiği engelleri aşmak için güç bulursun. Oysa sevilmek, bir illüzyondur. Sevilen kişi, bir gün gelip giderken, geride kalan sadece boş bir his ve kırık bir kalptir.
Sevmek, sevilmenin en güzel yoludur. Karşılıksız, güçlü ve özgür bir duygudur. Oysa sevilmek, bencillik, zayıflık ve bağımlılık yaratabilir. Sevmek, sevilmenin gerçek anlamını yakalamaktır.
O zaman durup düşünsenize, hangisi daha değerli? Cevap, belki de sevmenin güzelliğini fark etmenizle değişir.