İtalya'nın yeşil-sarı Toskana bölgesinde, tarihi şehir merkezi UNESCO dünya kültür mirası listesine alınmış bir şehir. Şehrin içinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos tarihlerinde meşhur Palio di Siena adı verilen at yarışları yapılır. Bir şey seyredeyim de böyle çok enteresan olsun, keyifli olsun, kültür koksun diyen herkese şiddetle tavsiye edeceğim bir gündür. Yarıştır diyemiyorum zira gün boyu süren çok keyifli şenlikler gerçekleşiyor. Her at şehrin 17 farklı semtin birini temsil eder (contrada diyorlar). Şehirde yollar dar ve engebeli. Mahallelerin birbirlerinden ayrımı ancak asılan bayraklardan fark edilebilir çünkü binalar birbirine yapışıktır. Bayraklar kuş, ejderha gibi farklı motiflerle işlenmiştir. Her mahallede kendi bayrakları, özel bayrak asma yerleri ve evlerin pencerelerinden asılır. Mahalleler arasında o bayraklar vs minik ölçekli bir Game of Thrones seti havası yayar. Aslında çok net ortaçağ şehri. Hazırlıklar ve olaylar bir gün önceden başlar. Mahallelerin dar sokaklarına metrelerce uzunluğunda masalar kurulur ve her at, arkasından gelen, bayraklara sarınmış ve kendi marşını söyleyerek yürüyen onlarca hayranıyla yürür. Bu yürüyüşte erkekler önden yürür ve kalın bir sesle marşlarına başlar, kadınlar arkadan şarkıya farklı bir notadan eşlik eder. Ata eşlik edildikten sonra at muhtelif kutsanma vs işleri için ayrılırken bu neşeli insanlar da o uzun masalarda marşlar söyleyerek yiyip içmeye başlarlar. 40-50 metrelik masalar bunlar. Jokey ata kıyasla pek önem arz etmez. Örneğin benim bulunduğum sene jokey attan düştü, at yarışı tek kazandı. Seyirci delirdi. Şehir merkezinin ortasındaki kum saha "Kase" gibi hafif çukurdur. İlk gördüğünüzde pek tuhaf geliyor. Kenarda tribün falan yoktur. Tribün bahsettiğim Kase gibi olan alandır. Siz yarışı o çukurun içinden gerçekten çok kalabalık bir şekilde izlersiniz. Kenarda da sadece uyduruk bir çit var işte, gerçekten çok zor bir pist. Atlara da hiçbir malzeme takılmıyor, tarzan gibi biniyorlar. Etrafta da izleyecek özel bir yer olmadığından, çevredeki kafe vs gibi yerler zaten dar olan mekanlarındaki tek popoluk dar sandalyelerini 300 eurodan başlayarak garip rakamlara kiralıyorlar haliyle. Meydanyı gören evler de balkonlarını 1000 euro gibi rakamlarla kiralıyorlar. Hatırlatmakta yarar var; çocuklar elbette ezilebilecekleri için izleyici arasına alınmıyor. Yaş sınırı var. Yarışın bir gün öncesinde atlar prova gibi bir şey yapıyor, ayrıca şarkı türkünün daha bol olduğu gün. Neticede ertesi gün tek kazanan olacak. Bu yüzden önden eğleniyorlar, hazırlanıyorlar ve yarış günü gerçekten mahşer yeri gibi oluyor, bir gün önceden de provalar izlenerek durumun keyfine bakılabilir. Sabahın erken saatlerinde bile cam göbeği mavi takım elbisesi, mavi kareli iç yeleği, arkaya taradığı beyaz saçları ve fötr şapkasıyla en az yetmişinde insanlar görebilirsiniz. Çünkü kültür böyle bir şeydir. Sahip çıkınca güzeldir, yaşattıkça özeldir. Harcatmamış adamlar işte gül gibi takılıyorlar. İşte bir yarış öncesi.