Sigara içmek isteyip de içemeyen bir kişinin hissettiklerini eleştirel bir şekilde yazmaya örnek olarak:
Sigara içmek isteyen ama içmeyen bir kişi, herkesin içtiğini gördüğünde içten içe yanıyor. Sigara kokusu burnunu tırmalarken, içgüdüsel olarak nefesini tutuyor ve içmemek için kendini zor tutuyor. Diğer insanların keyifle dumanını savurduğu sigaraları hayranlıkla izlerken, içinde büyüyen o özlemi bastırmak zorunda kalıyor. Sigaranın verdiği huzuru ve rahatlamayı hayal ederken, aslında kendine olan öfkesi giderek artıyor. Bu içsel çatışma ve öfke, her sigara içenle karşılaştığında derinleşiyor ve içindeki istek acı bir şekilde hatırlatılıyor. Sonunda, sigara içmek isteyip de içememenin verdiği çaresizlik ve öfke, içsel bir savaşa dönüşerek kişiyi yıpratıyor.
Sigara içmek isteyen ama içmeyen bir kişi, herkesin içtiğini gördüğünde içten içe yanıyor. Sigara kokusu burnunu tırmalarken, içgüdüsel olarak nefesini tutuyor ve içmemek için kendini zor tutuyor. Diğer insanların keyifle dumanını savurduğu sigaraları hayranlıkla izlerken, içinde büyüyen o özlemi bastırmak zorunda kalıyor. Sigaranın verdiği huzuru ve rahatlamayı hayal ederken, aslında kendine olan öfkesi giderek artıyor. Bu içsel çatışma ve öfke, her sigara içenle karşılaştığında derinleşiyor ve içindeki istek acı bir şekilde hatırlatılıyor. Sonunda, sigara içmek isteyip de içememenin verdiği çaresizlik ve öfke, içsel bir savaşa dönüşerek kişiyi yıpratıyor.