Problem çocuklarda değil, çocukları yetiştiren ebeveynlerde. Çocukların ne hayal dünyası kaldı ne de bireyselleşmeleri. Biz çocukken yanlışımıza kızılır, doğrumuzda da dünyayı kurtarmışız gibi davranmazdı kimsecikler. Arkadaş edinme olayını kendimiz hallederdik. Dur sus bilirdik çünkü ufaktan bir anne baba korkusu olurdu ki çoğunlukla anne korkusu. Bu korkunun gereksiz olduğunu düşünürdüm eskiden ama büyüdükçe ve etrafta başına buyruk ruhsuz veletleri görünce diyorum ki şartmış, çocuğun terbiyeye ihtiyacı var. Akrabanın çocuğu bizdeydi dondurma aldım geldim hem de iki çeşit getirdim istediğini yesin diye, yüzüne baktı yok yemicem ben beğenmedim dedi. Ben çocukken cam şeker veren teyzeyi bile kırmamak için teşekkürler ederdim yemezdim belki ama alırdım mutlu görünürdüm. Şimdikiler de bir kapris bir patavatsızlık almış gidiyor. Çocuğun olunca görürüz diyenler oluyor da ben bunlar kadar sabırlı olamam ve çocuğumun adına utanmak istemem. Ben överim mutlu olur ama başkaları överse başı daha dik olur, kendisiyle gurur duyar. Benim de anneme kızdığım noktalar olurdu ama şimdi iyi ki böyle yapmış diyorum, insan olduk, halden anlar olduk.