Sinan Gümüş, benim futbol görüşüme göre gerçekten başarılı bir futbolcu. Özellikle Galatasaray'ın içinde bulunduğu duruma göre onun değeri çok daha artıyor. Ancak benim ona olan hayranlığım sadece bu yönünden değil. Sinan, o saf ve masum bir yapısıyla dikkat çekiyor. Alamancı Türkçesi ve sempatik tavırlarıyla kendini ifade etmeye çalışması, benim gözümde ayrı bir yere sahip.
Hatırlıyorum, kulüpte bir zamanlar bir barbekü partisi düzenlemişti. Spiker ondan görüş almak istediğinde, kendini ifade edebileceğine inanan spiker, Sinan’ın yanına gitti. Ancak Sinan, o yemekleri öven her yurtdışından gelen futbolcudan farklıydı. Formunu koruması gerektiğini hatırlatan spikere utançla cevap vererek suçu başka birine atmaya çalışmıştı.
Galatasaray'ın üç kupalı döneminin ilk kupasını aldığımız zaferli günlerde, üstü açık otobüs turu yapmıştık. Spiker yine Sinan ile konuşuyordu. Birden Sinan, teşekkür ifadelerine başladı. Spiker, Sinan’ın kendisine yardım eden abilerine minnettar olduğunu zannediyordu. Ancak aslında Sinan, o zamana kadar hiç üstü açık otobüse binmediğini ve bu turun düzenlenmesine yardımcı olan abilerine teşekkür ettiğini belirtti.
Kimileri Sinan'ı eleştirip gelecekte Galatasaray'ın simgesi olacağını öngörebilir, ancak ben onu farklı buluyorum. O masumiyetiyle ön plana çıkıyor, gözlerini dolduran duygusal anlar yaşattığı gibi, başarısız olduğunda da desteklenmeyi hak ediyor. Kısacası, Sinan, 'Galatasaray'ın evladı' muamelesi görmemeli. O, diğerlerinden farklı, o özel bir çocuk!
Hatırlıyorum, kulüpte bir zamanlar bir barbekü partisi düzenlemişti. Spiker ondan görüş almak istediğinde, kendini ifade edebileceğine inanan spiker, Sinan’ın yanına gitti. Ancak Sinan, o yemekleri öven her yurtdışından gelen futbolcudan farklıydı. Formunu koruması gerektiğini hatırlatan spikere utançla cevap vererek suçu başka birine atmaya çalışmıştı.
Galatasaray'ın üç kupalı döneminin ilk kupasını aldığımız zaferli günlerde, üstü açık otobüs turu yapmıştık. Spiker yine Sinan ile konuşuyordu. Birden Sinan, teşekkür ifadelerine başladı. Spiker, Sinan’ın kendisine yardım eden abilerine minnettar olduğunu zannediyordu. Ancak aslında Sinan, o zamana kadar hiç üstü açık otobüse binmediğini ve bu turun düzenlenmesine yardımcı olan abilerine teşekkür ettiğini belirtti.
Kimileri Sinan'ı eleştirip gelecekte Galatasaray'ın simgesi olacağını öngörebilir, ancak ben onu farklı buluyorum. O masumiyetiyle ön plana çıkıyor, gözlerini dolduran duygusal anlar yaşattığı gibi, başarısız olduğunda da desteklenmeyi hak ediyor. Kısacası, Sinan, 'Galatasaray'ın evladı' muamelesi görmemeli. O, diğerlerinden farklı, o özel bir çocuk!