güzeldir. ben bu hitap şeylerini feodal dönemden kalma değerlerin önce burjuvaya sonra orta sınıfa sonra da işçi sınıfına indirilerek parçalanması olarak görmüştüm zamanında. tabii amaç bu değil de, sonuç bu. bu teorimden dolayı kimse tebrik etmedi. ama hitap şekillerine ve bunların kullanılışındaki zamansal ve sınıfsal sıraya bakacak olursanız tebrik edersiniz beni. şimdi çok ayrıntılı anlatamayacağım. bu 'siz' hitabının da krallardan, sultanlardan falan kalma bir şey olduğunu düşünmüş/sallamıştım. önce onlara deniliyordu muhtemelen, sonra işte vezire dendi, sonra burjuva birbirine siz diye hitap etmeye başladı, sonra orta sınıfa bulaştı oradan, sonra da işçilere. mister (master), sir, madam, matmazel, hocam, azizim, mirim, aga, baba, abi, falan filan bunların hepsi de bir statünün onun değerinin ve gücünün azaldığında yayılmasıyla ilgili. baba tahakkümünün dolayısıyla saygısının azaldığı bir zamanda, arkadaşlara baba diye hitap etmeye başlıyorsun. sultan hazretleri çoğul ekinin de şeye inmesinden başka bir şey değil bu kibarlık meselesi. kibarlık böyle tahakküm rütbesi gösteren kelimelerle olacaksa hiç olmasın. o yüzden siz demeyi aniden kestim. şimdi siz diyenlere sen diyorum genelde, bazen demiyorum çünkü kötü oluyor böyle de, aşağılıyormuşum sanılabiliyor. ortaklaşa kurtulalım şu işlerden demek için geldim. görüşürüz.