Boyutsuz düşünen türk toplumuna iki sözüm var; bu entry i okuyan gazeteci falan olursa toplumsal sorunların çok boyutlu olduğunu bilsin. Dünya hayvanları koruma derneği & uluslararası hayvanlara zulmü önleme kraliyet derneği raporuna göre sorun temelde "mülkiyet" kavramının hakim olduğu batı toplumlarında kapsamlı olarak düşünülmüş ve planlanmıştır. Yani sosyolojik olarak türkiye gibi modernleşememiş ve mülkiyet sorununu hukuki ilkelere yeterince dayatamamış toplumlarda sokak hayvanları bir sorun olarak ortaya çıkar. Mülk sahibi güvenliği oluşturulmuş sınıf bu olguyu tehlike olarak algılamaz ve hayvanlara üst düzey ahlaki bir boyutta bakar. İttaparların anlamadığı nokta tam da burasıdır; mülkiyet haklarının eşitlikçi daha doğrusu adaletli olarak paylaştırıldığı batı toplumlarında sokak hayvanları bir risk değildir çünkü her mülk sahibi habitatında güvenliğini sağlamıştır. Fakat mülkiyeti olmayan alt ve bizdeki orta alt sınıfa çok yakın olan için sokak hayvanı bir risktir. Bu konu CHP tarafından dillendirildi. Özgür özel bunun bir sınıfsal soruna doğru gittiğini söyledi. yine bu rapora göre Avrupa'da on dokuz ülkede (%63) köpeklerin lisanslı veya kayıtlı olması zorunludur bizde ise bu çip takılma olayı 2-3 senedir ortaya atıldı ve hayvanların çok azına takıldı.