<a>2010 Sonisphere Festivali: Harika Bir Deneyim!</a>
Festivalde ilk iki gün saha içinde, üçüncü gün ise kapalı alt tribünden konserleri izleme şansı buldum. Cuma gecesi Rammstein, Cumartesi gecesi Manowar ve Accept, Pazar gecesi ise Metallica performanslarıyla beni büyüledi. Giriş ve çıkışlarda herhangi bir yoğunluk yaşanmazken, üçüncü gün kuyruğun emekli maaşı alırken beklediğimden bile uzun olduğunu gözlemledim. Ancak, kuyrukta beklerken bile dostça sohbetler ederek zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.
Görevlilerin arama ve denetim konusunda pek ilgili olmadığını fark ettim; neredeyse hiç aranmadım ve içeri girişte yaşanan gevşeklik biraz düşündürücüydü. Sahne içindeki tuvaletler ise önceki festivallerde alışık olmadığınız bir durumla karşılaştırır nitelikteydi.
Sahne seviyesinin düşük olması, uzun boylu ya da kısa boylu herkes için rahatsızlık yaratabilirken, kapalı tribünden seyir keyfi bir başka güzeldi. Konserler genelde oturarak izlendi, bu da bize ayakta durmanın verdiği rahatsızlıktan kurtulma imkanı sağladı.
Sonisphere Festivali, Rammstein ve Metallica gibi büyük isimlere ev sahipliği yapmasıyla unutulmaz bir deneyim yaşattı. Organizasyonun yeni olması göz önüne alındığında ufak tefek aksaklıklar normal karşılanabilir. Ancak, biranın yüksek fiyatı ve su stoklarının iyi idare edilmemesi eleştirilere yol açtı.
Gündüz girip gece çıkmak oldukça yorucu olsa da, müzik ve eğlence dolu anlar yaşayarak festivalden ayrıldım. Herkesin kendi müzik keyfini yaşadığı bu güzel deneyim, özellikle metal müzik tutkunları için unutulmaz bir hafta sonu oldu.
Festivalde ilk iki gün saha içinde, üçüncü gün ise kapalı alt tribünden konserleri izleme şansı buldum. Cuma gecesi Rammstein, Cumartesi gecesi Manowar ve Accept, Pazar gecesi ise Metallica performanslarıyla beni büyüledi. Giriş ve çıkışlarda herhangi bir yoğunluk yaşanmazken, üçüncü gün kuyruğun emekli maaşı alırken beklediğimden bile uzun olduğunu gözlemledim. Ancak, kuyrukta beklerken bile dostça sohbetler ederek zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.
Görevlilerin arama ve denetim konusunda pek ilgili olmadığını fark ettim; neredeyse hiç aranmadım ve içeri girişte yaşanan gevşeklik biraz düşündürücüydü. Sahne içindeki tuvaletler ise önceki festivallerde alışık olmadığınız bir durumla karşılaştırır nitelikteydi.
Sahne seviyesinin düşük olması, uzun boylu ya da kısa boylu herkes için rahatsızlık yaratabilirken, kapalı tribünden seyir keyfi bir başka güzeldi. Konserler genelde oturarak izlendi, bu da bize ayakta durmanın verdiği rahatsızlıktan kurtulma imkanı sağladı.
Sonisphere Festivali, Rammstein ve Metallica gibi büyük isimlere ev sahipliği yapmasıyla unutulmaz bir deneyim yaşattı. Organizasyonun yeni olması göz önüne alındığında ufak tefek aksaklıklar normal karşılanabilir. Ancak, biranın yüksek fiyatı ve su stoklarının iyi idare edilmemesi eleştirilere yol açtı.
Gündüz girip gece çıkmak oldukça yorucu olsa da, müzik ve eğlence dolu anlar yaşayarak festivalden ayrıldım. Herkesin kendi müzik keyfini yaşadığı bu güzel deneyim, özellikle metal müzik tutkunları için unutulmaz bir hafta sonu oldu.