Bir ailede sorunlar varsa çocuk bağımlı olarak büyüyebilir. Kimseye ihtiyacı olmadığını bilen çocuklar da olabilir. Eğer ilk seçeneği tercih ederse çocuk zor durumda kalır, kolay kolay kimseden ayrılamaz, bağımlıdır hayatına giren herkese. Her biri çocuğa ailesinden eksik kalan bir şeyler sunar. Sonuçta insanlar bu sorumluluk duygusundan sıkılıp giderler. Çocuk ise “Hımm demek ki herkes bir gün gidebilir” der ve bir kez daha yıkılır.
İkinci seçeneği tercih eden çocuklar ise yaşama zorunda kalır. Hızlı bir şekilde hayatta yalnız olduğunu öğrenirler. Aradaki insanların (kendisine basit gibi gelen) sorunlarını dinler, yanlarında olur. “Bu mu?” der içinden, buna mı üzülüyorsun der. Neyse ki küçük yaşta öğrenmiştir herkesin sorunu kendisine büyüktür. Her gün hamburger yiyen biri için o gün ekmek yemek büyük sorunken, her gün ekmek yiyen biri için taş gibi, bayat ekmek yemek büyük sorundur. Böyle öğrenmiştir.
Sorunlu bir aileye sahip olan çocuk dışlanmayı öğrenir, hepsinin yanında ve bu yine "tek başına ayakta kalabilmesini besler, insanlığın geri kalanından uzak hissetmesini besler". Zaman zaman "onlar" gibi "öteki" olmaya çalışır. Ama olmaz, eksik kalır bir şeyler.
Sorunlu bir aileye sahip olan çocuk, ebeveynlerinin ebeveyni olmak zorunda hissettiği için erken büyür, yaşıtlarının hızında akmaz zaman onun için. Bir anne-babaya ebeveyn olmak hem avantajlıdır ilerisi için; sorumluluklarının bilincinde olur çocuk, hem de dezavantajlıdır her zaman için; nerede olursa olsun bir başına kalmaya mahkum olduğu için. Bir şekilde devam eder hayata, zaman zaman kalıcı zaman zaman ise geçici "mucize insan"ları olur onu "yol"da tutan. Bu yüzden eğer şanslıysa öğrenir erken yaşta "hayat"ın değerini.
Emin olduğum tek şey ise yaşıtlarının bulunduğu bir grupta bakışlarıyla ya da davranışlarıyla bir şekilde belli ederler kendisini bu çocuklar, orada olduklarını bilirsiniz.
İkinci seçeneği tercih eden çocuklar ise yaşama zorunda kalır. Hızlı bir şekilde hayatta yalnız olduğunu öğrenirler. Aradaki insanların (kendisine basit gibi gelen) sorunlarını dinler, yanlarında olur. “Bu mu?” der içinden, buna mı üzülüyorsun der. Neyse ki küçük yaşta öğrenmiştir herkesin sorunu kendisine büyüktür. Her gün hamburger yiyen biri için o gün ekmek yemek büyük sorunken, her gün ekmek yiyen biri için taş gibi, bayat ekmek yemek büyük sorundur. Böyle öğrenmiştir.
Sorunlu bir aileye sahip olan çocuk dışlanmayı öğrenir, hepsinin yanında ve bu yine "tek başına ayakta kalabilmesini besler, insanlığın geri kalanından uzak hissetmesini besler". Zaman zaman "onlar" gibi "öteki" olmaya çalışır. Ama olmaz, eksik kalır bir şeyler.
Sorunlu bir aileye sahip olan çocuk, ebeveynlerinin ebeveyni olmak zorunda hissettiği için erken büyür, yaşıtlarının hızında akmaz zaman onun için. Bir anne-babaya ebeveyn olmak hem avantajlıdır ilerisi için; sorumluluklarının bilincinde olur çocuk, hem de dezavantajlıdır her zaman için; nerede olursa olsun bir başına kalmaya mahkum olduğu için. Bir şekilde devam eder hayata, zaman zaman kalıcı zaman zaman ise geçici "mucize insan"ları olur onu "yol"da tutan. Bu yüzden eğer şanslıysa öğrenir erken yaşta "hayat"ın değerini.
Emin olduğum tek şey ise yaşıtlarının bulunduğu bir grupta bakışlarıyla ya da davranışlarıyla bir şekilde belli ederler kendisini bu çocuklar, orada olduklarını bilirsiniz.