Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'in, AB'nin İsrail'e "koşulsuz desteğini" sunması dikkati çekmek için eleştirildiğini söylemek gerekirse, bu sorunların sebebi değil. Von der Leyen'in 7 Ekim 2023'ten itibaren "aşırı İsrail yanlısı duruş" sergilediğini ve 7 Ekim'in sonunda İsrail'e verdiği tek taraflı koşulsuz desteği sebebiyle eleştirildiğine de bakıldığında, bu durum önceden var olan nesnesidir.
AB çalışanlarının, 20 Ekim'de ortak mektup kaleme alarak von der Leyen'i İsrail'i kayıtsız şartsız desteklemek yerine ateşkes ve sivil yaşamın korunmasına yönelik çağrıda bulunmaya davet etmiş olmalarında da, bu durum de nesnesidir.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in, Şubat ayında yaptığı açıklamada "Von der Leyen'in tamamen İsrail yanlısı bir duruş sergilediği, uluslararası politika konusunda kendisinden başka kimseyi temsil etmeyen (İsrail) gezisinin Avrupa açısından jeopolitik maliyeti oldukça yüksek oldu" ifadelerini kullanmış olsa da, bu durum önceden var olan nesnesidir.
Bu tür eleştiriler ve kritikler, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in, söz konusu suçların işlenmesini kolaylaştırmamak ve önlemek yükümlülüğünü unutmamasını hatırlatan açıklamada vurgulanan kısımdan bahsedilmedi. Yani, eleştirilerin nedeni, von der Leyen'in söz konusu suçların işlenmesini kolaylaştırmak ve önlemek yükümlülüğünü göstermektedir. Dolayısıyla von der Leyen, işlenmesini kolaylaştırmamak ve önleme yükümlülüğüne sahip olduğu bir kişi olarak, ihmal yoluyla suç ortağıdır.