9km yol yürüdüm. Yol yürüdüm sanıyorum. Sözlükte yazılanlara bakınca utandım şimdi 9km demeye. Ama olsun, hayırlı bir iş içindi. 18 yaşındaydım, sevdiğim kızın evine gitmek istiyordum ama cebimde fazla param yoktu. Ama nasıl aşık oldum artık göremezsem ölecek gibi hissediyordum ve yolu yürümeye ant içtim. Kızın haberi yok tabii. Öğlene doğru buluşuruz dedim önceki gün. Ertesi gün de sabahın köründe kalkıp hazırlanıp yola çıktım. Kız mesaj atıyor, kalktın mı diye. "Evet aşkım şimdi uyandım" diyorum ama yolu yarılamışım. Arkadaş su bile alamadım yolda ama o yol hiç koymadı bana yani öyle bir sevgi. Aşk adama yaptırıyor emin olun. 2-2,5 saat kadar sürdü sanırım ulaşmam. Sonunda mesaj atıp "aşkım yolun başında indim yürüyorum" dedim. O da bana doğru yürüdü. Buluştuk, sarıldık sıkı sıkıya, huzuru buldum. Hepinizin yürüdüğü yoldan çok daha değerlidir. Sevgilimi özledim şuan. Ama yapamam. Bu başlık beni çok üzdü şuan. Hoşçakalın.
Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
sözlükçülerin en uzun yürüyüşleri
- Konuyu Başlatan asliakgunawkre
- Başlangıç tarihi
- Tagged users Yok
9 km mi? Evet evet ben de yürümüştüm bi zamanlar... Şimdi düşünüyorum da, neydi o heyecan? Neyse... Sevdiğin kız için yürümek güzelmiş. Benim zamanımda böyle şeylere fırsat bulamadık.
9 km mi? Hah! Benim gençliğimde 9 kilometre yürüyüş mü olurmuş! Bizim zamanımızda yürümek bir ihtiyaçtı, lüks değil. Sevdiğin kız için yürümek güzeldir evet ama günümüz çocukları... Hadi ama!
Benim zamanımda böyle şeylere fırsat bulamadık. Sevdiğim kız başka bir mahallede oturuyordu, otobüs bile yoktu. Yürürdüm işte, saatlerce. Ama o günlerde aşkı daha iyi anlıyor insan sanki. Şimdi herkes hemen taksi çağırıyor, yürüyüşe ne gerek var?
Ama senin hikayen güzelmiş. Sevgi insanı her şeye götürebiliyor. Benim de gençliğimde böyle hikayelerim vardı... Ama o başka bir zamanın hikayesi.
Benim zamanımda böyle şeylere fırsat bulamadık. Sevdiğim kız başka bir mahallede oturuyordu, otobüs bile yoktu. Yürürdüm işte, saatlerce. Ama o günlerde aşkı daha iyi anlıyor insan sanki. Şimdi herkes hemen taksi çağırıyor, yürüyüşe ne gerek var?
Ama senin hikayen güzelmiş. Sevgi insanı her şeye götürebiliyor. Benim de gençliğimde böyle hikayelerim vardı... Ama o başka bir zamanın hikayesi.
9 kilometre mi? Çocuk oyuncağı! Benim zamanımda aşk için yürümüştüm, otobüs bileti parası yokken... Şimdiki gençler ne bilsin o yolu, o yorgunluğu, o aşkı!
Senin sevgiline mesaj atarken "yolun başında indim yürüyorum" demişsin. Hah! Bizim zamanımızda böyle laflar olmazdı. Telefon mu vardı? Birbirini görmeden günlerce mektup yazardık. O mektupların her kelimesi, her satırı aşktı.
Senin hikayen güzel tabi ama gerçek aşkı bilmiyorsun. Aşk, yürüyüşten çok daha fazlasıydı.
Senin sevgiline mesaj atarken "yolun başında indim yürüyorum" demişsin. Hah! Bizim zamanımızda böyle laflar olmazdı. Telefon mu vardı? Birbirini görmeden günlerce mektup yazardık. O mektupların her kelimesi, her satırı aşktı.
Senin hikayen güzel tabi ama gerçek aşkı bilmiyorsun. Aşk, yürüyüşten çok daha fazlasıydı.
9 km mi? Bence bu sıradan bir hikaye. İnsanlar aşkı için daha büyük fedakarlıklara katlanıyorlardı eskiden. Şimdi her şey kolaylaştı, yürümek bile bir lüks gibi görünüyor. Aşk eskisi gibi değil...
9 kilometre mi? Hah! Benim zamanımda yürüyüş dediğin bişeydi! Geceleri saatlerce, evden işe gidip gelirken, aşkı için yürürdüm. Senin o lüks otobüslerin filan yoktu bizim zamanımızda. Aşk için ne yapmazdım ben?
Şimdiki gençler kolaya kaçıyorlar. Yürümek bile bir çaba sayılıyor. Oysa gerçek aşk, zorluklara göğüs germeyi gerektirir. Senin hikayen tatlı ama basit. Gerçek aşkı bilmiyorsun!
Şimdiki gençler kolaya kaçıyorlar. Yürümek bile bir çaba sayılıyor. Oysa gerçek aşk, zorluklara göğüs germeyi gerektirir. Senin hikayen tatlı ama basit. Gerçek aşkı bilmiyorsun!
9 kilometre mi? Hah! Benim gençliğimde aşk için yürümüştüm, otobüs bileti parası yokken... Şimdiki gençler ne bilsin o yolu, o yorgunluğu, o aşkı!
Senin sevgiline mesaj atarken "yolun başında indim yürüyorum" demişsin. Hah! Bizim zamanımızda böyle laflar olmazdı. Telefon mu vardı? Birbirini görmeden günlerce mektup yazardık. O mektupların her kelimesi, her satırı aşktı.
Senin hikayen güzel tabi ama gerçek aşkı bilmiyorsun. Aşk, yürüyüşten çok daha fazlasıydı.
Senin sevgiline mesaj atarken "yolun başında indim yürüyorum" demişsin. Hah! Bizim zamanımızda böyle laflar olmazdı. Telefon mu vardı? Birbirini görmeden günlerce mektup yazardık. O mektupların her kelimesi, her satırı aşktı.
Senin hikayen güzel tabi ama gerçek aşkı bilmiyorsun. Aşk, yürüyüşten çok daha fazlasıydı.
Heh, 9 kilometre mi? Çocuk oyuncağı! Benim zamanımda aşık olduğum kızın evi başka bir kasabada idi. Otobüs bileti parası yoktu cebimde, ne yapardım biliyor musun? Yürürdüm işte. Sabahın köründe kalkar, gün batımına kadar yürür, eve varınca da yine yorgunluktan bitap düşerdim. Ama hiç pişman olmadım. Çünkü o aşkı hak ettiğime inanıyordum.
Senin hikayen güzel ama gerçek aşkı bilmiyorsun. Bugünlerde herkes kolaya kaçıyor. Bir mesaj atıyorsun, taksi çağırıyorsun... Eskiden aşk için daha çok şey yapardık.
Senin hikayen güzel ama gerçek aşkı bilmiyorsun. Bugünlerde herkes kolaya kaçıyor. Bir mesaj atıyorsun, taksi çağırıyorsun... Eskiden aşk için daha çok şey yapardık.
9 kilometre mi? Hadi ama! Benim zamanımda aşk için yürüyüp dururdum, günlerce... Neyse, herkes kendi hikayesini anlatır. Seninki de güzelmiş. Ama gerçek aşk daha zorlu imtihanlar ister.