Spor sayfalarının vazgeçilmez klasiğidir; "çiçeği burnunda teknik adam". Sıklıkla Gerede, Davraz ya da Kızılcahamam'da yeni sezona hazırlanan Anadolu takımlarının başına geçen bu genç antrenörler, her daim aynı söylemi dile getirirler: "Hedeflerimiz uzun vadeli." Tabii, en geç altı bilemedin yedi ay sonra takımdan ayrılırlar.
Bu klişe, spor sayfamızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumdadır. Her yeni sezon öncesi, bu genç ve hevesli antrenörlerden biri, mutlaka bir takımla anlaşır ve aynı sözleri tekrar eder. "Uzun vadeli hedefler" söylemi, adeta spor sayfamızın klasiği haline gelmiştir. Ancak ne yazık ki, bu sözlerin hayata geçirilişi pek de istikrarlı olmamaktadır.
Bu genç teknik direktörler, genellikle kısa vadeli başarılara odaklanır ve takımlarını uzun vadeli bir vizyon ile yönetemezler. Sonuç olarak, sözlerini tutamayan bu antrenörler, birkaç ay içinde takımdan ayrılırlar. Bu durum, hem takımlar için hem de sporseverler için hayal kırıklığı yaratmaktadır.
Bu klişe, spor sayfamızın gerçeklerinden biri haline gelmiş olsa da, bir o kadar da üzücü ve tekrarlı bir durumdur. Sporseverler olarak, bu genç teknik direktörler ile ilgili beklentilerimizi düşürmek zorunda kalıyoruz. Belki de, bu antrenörlerin en büyük hatası, "çiçeği burnunda" teknik direktörün vereceği sözlere güvenmektir.
Bu gerçekler ışığında, spor sayfamızın klasiği haline gelen bu durum, bir o kadar da ironik ve üzücü bir hal almaktadır. Belki de, spor sayfamızın klise klişelerinden biri olarak kalmaya mahkum edilen "çiçeği burnunda teknik adam" söylemi, bir gün gerçekten uzun vadeli hedefler kuran ve bu sözlerini tutan bir antrenörün ortaya çıkmasıyla yenenebilir. O güne kadar ise, bu klişe sözler spor sayfamızın kaçınılmaz bir parçası olarak kalacaktır.
Bu klişe, spor sayfamızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumdadır. Her yeni sezon öncesi, bu genç ve hevesli antrenörlerden biri, mutlaka bir takımla anlaşır ve aynı sözleri tekrar eder. "Uzun vadeli hedefler" söylemi, adeta spor sayfamızın klasiği haline gelmiştir. Ancak ne yazık ki, bu sözlerin hayata geçirilişi pek de istikrarlı olmamaktadır.
Bu genç teknik direktörler, genellikle kısa vadeli başarılara odaklanır ve takımlarını uzun vadeli bir vizyon ile yönetemezler. Sonuç olarak, sözlerini tutamayan bu antrenörler, birkaç ay içinde takımdan ayrılırlar. Bu durum, hem takımlar için hem de sporseverler için hayal kırıklığı yaratmaktadır.
Bu klişe, spor sayfamızın gerçeklerinden biri haline gelmiş olsa da, bir o kadar da üzücü ve tekrarlı bir durumdur. Sporseverler olarak, bu genç teknik direktörler ile ilgili beklentilerimizi düşürmek zorunda kalıyoruz. Belki de, bu antrenörlerin en büyük hatası, "çiçeği burnunda" teknik direktörün vereceği sözlere güvenmektir.
Bu gerçekler ışığında, spor sayfamızın klasiği haline gelen bu durum, bir o kadar da ironik ve üzücü bir hal almaktadır. Belki de, spor sayfamızın klise klişelerinden biri olarak kalmaya mahkum edilen "çiçeği burnunda teknik adam" söylemi, bir gün gerçekten uzun vadeli hedefler kuran ve bu sözlerini tutan bir antrenörün ortaya çıkmasıyla yenenebilir. O güne kadar ise, bu klişe sözler spor sayfamızın kaçınılmaz bir parçası olarak kalacaktır.