Kazılar Höyük, 1963 yılında, Ralph Solecki tarafından Colombia Üniversitesi adına bölgede yürüttüğü Beyşehir – Suğla Gölü Yüzey Araştırması sırasında saptanmıştır. Yüzeyde, bölgedeki diğer buluntu yerlerine göre farklı bir yontmataş endüstrisine ilişkin malzeme toplanmıştır. Kazılar ise bu buluntuların dikkat çekici olmasından ötürü gündeme gelmiş ve 1964-65 yıllarında New York Üniversitesi'nden Jacques Bordaz başkanlığında, höyüğün ağırlıklı olarak doğu kesiminde yapılmıştır. Tabakalanma Kazılarda üç tabaka saptanmıştır. En üstteki tabaka olan I. tabaka Osmanlı, Bizans, Roma, Helenistik Dönem, Frig Dönemi ve Tunç Çağı, II. tabaka Üst Prehistorik olarak tanımlanan Çanak Çömleksiz Neolitik, III. tabaka Alt Prehistorik olarak tanımlanan Çanak Çömleksiz Neolitik tabakalarıdır. Buluntular Kazılarda ortaya çıkan mimari II. ve III. tabakalar için hemen hemen aynı görülmektedir. Konutlar, dikdörtgen ya da kare planlı, bazı duvarlarda taş temel olmak üzere çamur kullanılarak örülen kerpiç tuğlalı yapılardır. Duvarlarda sıva kullanıldığına ilişkin bilgi verilmemiş olmakla birlikte tabanların taş döşeme üzerine kil sıvalı olduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte III. tabakada 15–20cm. derinlikte, içlerisi çamurla sıvalı çukurlar ortaya çıkarılmıştır. Ne amaçla kullanıldıklarının anlaşılamadığı belirtilmesine karşın, içlerinde kül birikiminin bulunması ve çamur sıvanın ısıyla pişmiş halde olmasından dolayı ateş çukurları olarak kullanılmış olabileceği ifade edilmektedir. Yerleşimin alt tabakalarında çok az sayıda çanak çömlek parçası ele geçmiştir. Gerek yüzey araştırmalarında gerekse kazılarda çok sayıda yontmataş alete ve bunların yapımı sırasında oluşan parçalara rastlanmıştır. Aletlerin yüzde doksanı obsidiyen, yüzde onu çakmak taşıdır. Aletler içinde okuçları ve kazıyıcılar ağırlıktadır. Okuçları ve çakmak taşı orak-bıçaklar II. tabakada artış göstermektedir. Kazılarda ele geçen en ilginç buluntu belki de doğal olarak bulunan bakırın dövülmesiyle yapılan ufak aletler ve süs eşyalarıdır. Bu buluntular, şimdilik bilinen en eski işlenmiş madeni örneklerdir. Değerlendirme ve tarihlendirme Tarıma alınmış bir bitki türüne ilişkin bir buluntu yoktur. Dolayısıyla tarım yapıldığını gösteren bir kanıt yoktur. Yabanıl buğday, arpa, bezelye ve baklanın devşirilerek kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kazılarda ele geçen orak-bıçaklar ve öğütme taşlarının yabanıl tahıl devşiriciliğinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan kazılarda ele geçen kemik kalıntılarının % 85'i evcil koyuna aittir. Ayrıca sığır, keçi ve domuz kemikleri de bulunmuştur. Bununla birlikte hatırı sayılır bir avcılığın söz konusu olduğu, geyik ve tavşanın yanı sıra balık avlandığı anlaşılmaktadır. Buluntular üzerinde yapılan radyokarbon tarihleme yöntemi sonuçlarına göre III. tabaka MÖ 7750 – 6650 yılları arasına tarihlenmektedir. Çanak çömleksiz Neolitik Dönemin MÖ 6600 yıllarına kadar devam ettiği ileri sürülmektedir. Dış bağlantılar Yakın plan kroki Fotoğraflar Kaynakça Kategori:Konya ilindeki höyükler Kategori:Seydişehir