Abdülaziz, 1861-1876 yılları arasında saltanat süren, Osmanlı İmparatorluğu'nun en borçlu dönemlerinden birini yaşamış bir padişahıydı. Döneminde imparatorluk, Avrupa güçleri tarafından ekonomik olarak sıkıştırılmıştı.
Abdülaziz döneminde alınan borçların önemli bir kısmı, borcun ihraç bedeli olarak borç tahvilleri verilirken, komisyon ve diğer masraflar eklendiğinde alınan para oldukça azalmıştı. Her borcun bir kısmı da geçmiş borçların ödemesi ve faizine gidiyordu. Bu da devletin eline geçen net paranın daha da düşmesine neden oluyordu.
Sultan Abdülaziz'in döneminde, alınan 227 milyon altın liralık borçtan, devletin eline sadece 77 milyon lira ulaşmıştı. Bu 77 milyonun, 11 milyonunun saray masraflarına harcandığı düşünülürse, imparatorluğun ne kadar zor durumda olduğu açıkça görülüyor.
Abdülaziz'in başarısızlıkları sadece mali alanda sınırlı kalmadı. LİYAKAT sahibi kişileri görevlendirmekte başarısız oldu ve bu da yolsuzluklara sebep oldu. Özellikle sadrazam atamalarındaki istikrarsızlık, devleti adeta felç etti. 15 yıllık saltanatında 15 sadrazam ataması yaptı ve her biri devletin gidişatına olumsuz etki etti.
Döneminin en büyük 3. donanması kuruldu diyenler için özel bir not: Sultan Abdülaziz döneminde kurulan donanma, sadece nicelik açısından büyüktü. Nitelik açısından ise hiçbir değeri yoktu. Sultan, denizcilikte zırhlı gemilerin önemini göz ardı ederek, korvet ve fırkateyn ağırlıklı gemiler ısmarladı. Bu gemiler, o dönemde Avrupalı gemiler karşısında hiçbir avantaj sağlamıyordu.
Sultan Abdülaziz döneminde, denizcilik alanında kalifiye personel eksikliği de büyük bir sorun teşkil ediyordu. Devlet birçok gemiye sahip olmasına rağmen bunları etkin bir şekilde kullanmakta zorlanıyordu. Bu durum, 93 Harbi'nde donanmanın kepaze olmasına sebep oldu.
Sonuç olarak, Sultan Abdülaziz, Osmanlı İmparatorluğu'nun bu en uzun yüzyılında çok değerli zamanı heba eden bir padişah olarak tarihe geçti.
Abdülaziz döneminde alınan borçların önemli bir kısmı, borcun ihraç bedeli olarak borç tahvilleri verilirken, komisyon ve diğer masraflar eklendiğinde alınan para oldukça azalmıştı. Her borcun bir kısmı da geçmiş borçların ödemesi ve faizine gidiyordu. Bu da devletin eline geçen net paranın daha da düşmesine neden oluyordu.
Sultan Abdülaziz'in döneminde, alınan 227 milyon altın liralık borçtan, devletin eline sadece 77 milyon lira ulaşmıştı. Bu 77 milyonun, 11 milyonunun saray masraflarına harcandığı düşünülürse, imparatorluğun ne kadar zor durumda olduğu açıkça görülüyor.
Abdülaziz'in başarısızlıkları sadece mali alanda sınırlı kalmadı. LİYAKAT sahibi kişileri görevlendirmekte başarısız oldu ve bu da yolsuzluklara sebep oldu. Özellikle sadrazam atamalarındaki istikrarsızlık, devleti adeta felç etti. 15 yıllık saltanatında 15 sadrazam ataması yaptı ve her biri devletin gidişatına olumsuz etki etti.
Döneminin en büyük 3. donanması kuruldu diyenler için özel bir not: Sultan Abdülaziz döneminde kurulan donanma, sadece nicelik açısından büyüktü. Nitelik açısından ise hiçbir değeri yoktu. Sultan, denizcilikte zırhlı gemilerin önemini göz ardı ederek, korvet ve fırkateyn ağırlıklı gemiler ısmarladı. Bu gemiler, o dönemde Avrupalı gemiler karşısında hiçbir avantaj sağlamıyordu.
Sultan Abdülaziz döneminde, denizcilik alanında kalifiye personel eksikliği de büyük bir sorun teşkil ediyordu. Devlet birçok gemiye sahip olmasına rağmen bunları etkin bir şekilde kullanmakta zorlanıyordu. Bu durum, 93 Harbi'nde donanmanın kepaze olmasına sebep oldu.
Sonuç olarak, Sultan Abdülaziz, Osmanlı İmparatorluğu'nun bu en uzun yüzyılında çok değerli zamanı heba eden bir padişah olarak tarihe geçti.
