Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Süperakışkan helyum-4

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Süperakışkan Helyum-4, helyum elementi helyum-4 ün oluşturduğu bir süper akışkandır. Bir süperakışkan maddenin 0 viskoziteli bir akışkan gibi davrandığı durumudur. Normal bir sıvı gibi görünen madde her tür yüzeyde sürtünmesiz şekilde engellerin etrafından dolaşır ve kabının gözeneklerinden yalnızca kendi eylemsizliğine bağlı olarak akar. Kuantum hidrodinamiği ve makroskopik kuantum fenomeninin önemli kısmı olarak bilinen süperakışkanlık Pyotr Kapitsa, John F. Allen ve Don Misener tarafından 1937’de keşfedilmiştir. Olgusal ve mikroskobik teorilerle tanımlanagelmiştir. Süperakışkanın formasyonu Bose-Einstein yoğuşmasının formasyonuyla ilgili olarak bilinir. Bu sıvı helyum-4 te helyum-3 e göre çok daha yüksek sıcaklıklarda süperakışkanlık oluşacağı durumunu bariz kılar. Helyum-4 ün her atomu sıfır dönmesinin etkisiyle bir bozon parçacığıdır.Helyum-3 ise bozonları çok daha alçak sıcaklıklarda süperiletkenlikteki elektron gruplamasına benzer şekilde yalnızca kendisiyle gruplayarak oluşturan bir fermiyon parçacığıdır. 1950’lerde, Hall ve Vinen süperakışkan helyumda nicel girdap doğrılarının varlığını belirleyen deneyler yaptılar. 1960’larda Rayfield ve Reif nicel girdap halkalarının varlığını kanıtladı. Packard girdap doğruları ile akışkanın serbest yüzeyinin kesişimini gözlemledi ve Avenel ve Varoquaux süperakışkan helyum-4 te Josephson efekti üzerinde çalıştılar. Özellikler küçükresim|Fig.1. 4He faz diyagramı. Bu diyagramda λ doğrusu ayrıca verilmiştir. küçükresim|Fig.3. Normal ve süperakışkan bileşenlerin (ρn/ρ ve ρs/ρ) sıcaklığa bağlı değişimi . Figür He nin faz diagramıdır. Bu erime eğrisi (sıvı ve katı durum arasında) tarafından ayrılan katı ve sıvı bölgeleri ; buhar basıncı doğrusuyla ayrılan gaz ve sıvı bölgeleri gösteren bir p-T (basınç-sıcaklık) grafiğidir. İkincisi gaz ve sıvı arasındaki farkın yok olduğu kritik noktada biter. Bu diyagram He'nin dikkat çekici şekilde mutlak 0’ da dahi sıvı olma özelliğini gösterir. Helyum-4 yalnızca 25 barın üstündeki basınçlarda katıdır. Figür 1 ayrıca λ doğrusunu da gösterir. Bu doğru He-I ve He-II tarafından belirtilen faz diyagramındaki iki sıvı bölgeyi ayıran doğrudur. He-I bölgesinde helyum normal bir sıvı gibi davranır ; He-II de ise helyum süperakışkandır. Lambda- doğrusu ismi spesifik bir sıcaklıktan gelir—Yunan harfi λ şeklinde olan bir sıcaklık grafiği. 2.172 K’ de bir zirve (He nin sözde λ zirvesi) gösteren Figür 2’ye bakınız . Lambda doğrusunun altında sıvı sözde iki-akışkan modeli ile tanımlanabilir. Sanki iki bileşenden oluşuyormuş gibi davranır: normal bir akışkan gibi davranan bir normal bileşeni ve sıfır viskoziteli ve entropili bir süperakışkan bileşeni. Yoğunlukların oranları ρ/ρ ve ρ/ρ, ile normal(süperakışkan) bileşenin yoğunluğu ρ (ρ) ve toplam yoğunluk ρ sıcaklığa bağlıdır ve Figür 3’te gösterilmiştir. Sıcaklığı azaltarak süperakışkan yoğunluğun kesri T da sıfırdan, 0 Kelvinde 1 e yükselir. 1 K altında helyum neredeyse tamamen süperakışkandır. Normal bileşenin (aynı zamanda ρ + ρ ρs = sabit olduğundan süperakışkan bileşenin) basit ses dalgalarına benzer yoğunluk dalgalarını oluşturmak mümkündür. Bu etki ikinci ses olarak adlandırılır. ρ in sıcaklığa olan bağımlılığı nedeniyle (figür 3 ) ρ içindeki bu dalgalar ayrıca sıcaklık dalgalarıdır. sağ|küçükresim|Fig.4. Helyum II kendi seviyesini bulmak için yüzeyler boyunca kayar-kısa bir süre sonra iki kapta da su seviyeleri eşitlenir. Rollin filmi büyük kabın içini korur, eğer mühürlü değilse Helyum II dışarıya kaçabilir. sağ|küçükresim|Fig.5. Süperakışkan fazındaki sıvı helyum. Süperakışkan olarak kaldıkça ince bir film gibi kabın duvarlarında yukarı sürünür. Kenarlardan aşağıya gelerek aşağıdaki sıvıya düşmek üzere damlalar oluşturur. Bu olay kap boşalana kadar devam eder. Film akışı Alkol ve petrol gibi birçok sıradan sıvı yüzey gerilimlerinden dolayı katı duvarlara sürünerek ilerler. Sıvı helyum da bu özelliğe sahiptir, fakat H-II nin durumunda, sıvının yüeyde akışı viskozitesi tarafından kısıtlanmamıştır ancak yaklaşık 20cm/s lik bir kritik hız tarafından kısıtlanmıştır. Bu süperakışkan bir figür 4’te gösterildiği gibi sifon efekti içerisinde helyumun kapların duvarlarında nispeten kolay tırmanabilmesi ve aynı şekilde sıvının yüzeyine inmesi için oldukça yüksek bir hızdır. Bir kapta sıvı seviyesi yukarı kaldırılırsa figür 5 ‘ teki gibi görülebilen damlacıklar oluşturur. Süperakışkan Hidrodinamiği Süperakışkan bileşeninin hareketi için eşitlik (bir miktar basitleştirilmiş halde) Newton yasaları tarafından verilmiştir: M ağırlığı He nin molar ağırlığı ve de süperakışkan bileşenin hızıdır. Zaman türevi sözde hidrodinamik türevdir, diğer bir deyişle akışkanla hareket ederken hızın artışıdır. Süperakışkan He nin durumunda yerçekimsel alan şu şekilde verilmiştir: . Bu gösterimde μ molar kimyasal potansiyel, g yerçekimsel ivme ve z dikey koordinattır. Böylece: Eşitlik yalnızca vs akış kanalının çapı tarafından belirlenen kritik bir değerin altında ise tutar. Klasik mekanikte güç genellikle bir potansiyel enerjinin düşümüdür. Eşitlik gösterir ki süperakışkan bileşeninin durumunda kuvvet, kimyasal potansiyelin bir düşümüne bağlı bir terim içerir. Fıskiye Basıncı Eşitlik i daha tanıdık bir şekilde yeniden yazılımı için aşağıdaki formülü kullanırız: Burada S molar entropi ve V Eşitlik ile μ(p,T) p-T düzleminin integraliyle bulunabilir. İlk olarak orijin (0,0) den (p,0) a kadar integral alırız böylece T=0 olur. Sonra (p,0) dan (p, T) ye yani sabit basınçla integral alırız (figür 6’ya bakınız). İlk integralde dT=0 ve ikincide dp=0 dır. Eşitlik(2) ile şunu elde ederiz: Yalnızca p nin küçük olup V nin pratikte sabit olduğu durumla ilgileniriz. Böylece : Vm0 teki diğer terimVm0 ve bir basınç ölçüsüne sahip p değerinin bir ürünü olarak yazılabilir. p basıncı fıskiye basıncı olarak adlandırılır. Bu basınç ısı kapasitesinden sırayla hesaplanabilen He nin entropisinden hesaplanabilir. T =T için fıskiye basıncı 0.692 bara eşittir.125kg/m yoğunlukta g = 9.8m/sde 56 metre yükseklikte bir sıvı helyum sütununa karşılık gelir. Yani, birçok deneyde, süperakışkan helyumun hareketinde, fıskiye basıncının yerçekiminden daha büyük bir etkisi vardır. Eşitlik ve Eşitlik ile Eşitlik bu hali alır: Eşitlik ve Eşitlik in yerlerine konmasıyla: ρ0 = M/V ile sıfır basınç ve sıcaklıkta sıvı He nin yoğunluğu. Eşitlik süperakışkan bileşenin basınç ve yerçekimsel alandaki düşümler tarafından hızlandırıldığını gösterir; ayrıca fıskiye basıncının düşümünden de etkilenir. Buraya kadar Eşitlik yalnızca matematiksel bir anlama sahiptir, ancak özel deneylsel düzenlemelerde p gerçek bir basınç gibi ortaya çıkabilir. Figür 7 He-II içeren iki kap gösterir. Soldaki kabın 0 Kelvin(T=0) ve 0 basınçta (p = 0).olduğu kabul edilir. Kaplar bir sözde sızıntı borusu ile bağlanmıştır. Bu çok ince tozla doldurulmuş bir tüptür yani normal bileşenin hareketi engellenmiştir. Ancak süperakışkan bileşken bir sorun olmadan ilerleyebilir (yaklaşık 20cm/s lik kritik hızın altında bir hızla). Sabit durumda v=0 yani Eşitlik şunu gösterir : İndis I (r) sızıntı borusunun sol (sağ) tarafında doğru uygulanır. Bu özel durumda p = 0, z = z, ve p = 0 (T = 0 olduğundan). Sonuç olarak, Bu T da sağ kaptaki basıncın fıskiye basıncına eşit olduğu anlamına gelir. Figür 8’deki gibi düzenlenmiş bir deneyde bir fıskiye oluşturulabilir. Fıskiye efekti seyrelti soğutucularında He sirkülasyonunu yönlendirmek için kullanılır. Isı Nakli Figür 9 He-II ile dolu bir tüp tarafından bağlanmış iki T and T arasında ısı iletim deneyini tasvir eder. Sıcaklık sıcak uca uygulandığında Eşitlik ye göre sıcak uçta bir basınç gelişir. Bu basınç normal bileşeni sıcak uçtan soğuk uca şu eşitliğe göre götürür: Burada η normal bileşenin viskozitesi, Z bir geometrik faktör ve debi hacmidir. Normal debi soğuk uçtan sıcak uca süperakışkan bileşenin debisi tarafından dengelenmiştir. Uç kısımlarda normal bileşenle süperakışkan bileşen arasında dönüşümler meydana gelir. Böylece ısı iletim yoluyla değil de konveksiyon yoluyla taşınmış olur. Bu tarz ısı iletimi çok etkilidir yani He-II nin termal iletimi en iyi maddelerden çok daha iyidir. Bu durum ısının gaz-sıvı dönüşümüyle taşındığı ısıtma borularıyla karşılaştırılabilir. He-II nin yüksek termal iletkenliği CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’ndaki süperiletken mıknatısların stabilize edilmesi için kullanılmaktadır. Teori Landau iki-akışkan yaklaşımı L. D. Landaunun fenomenolojik ve yarı mikroskopik helyum-4 süperakışkanlık teorisi 1962’de kendisine Nobel Fizik Ödülünü kazandırmıştır. Düşük sıcaklıklarda ses dalgalarının helyum-4 için en önemli uyarıcı olduğunu varsayarak, eğer akış hızı ses hızından düşükse bir duvarda akan helyum-4 ün spontane uyarılar oluşturmayacağını göstermiştir. Bu modelde ses hızı, geçildiği takdirde süperakışkanlığın yok olduğu kritik hızdır. ( Aslında Helyum-4 ses hızından daha düşük bir akış hızına sahiptir, ancak bu model konsepti göstermek için kullanışlıdır.). Landau ayrıca yoğuşma olarak da bilinen ses dalgası ve diğer uyarıcıların birbirleriyle dengelenip kalan helyum-4 ten ayrı yönlere akabileceğini de göstermiştir. Uyarıların momentum ve akış hızından yola çıkarak 0 sıcaklıkta 0 olan ve sıcaklıkla birlikte artan bir ” normal akışkan “ yoğunluğu tanımlayabilmiştir. Normal akışkan yoğunluğunun toplam yoğunluğa eşit olduğu sözde Lambda sıcaklığında helyum-4 artık süperakışkan değildir. Landau süperakışkan helyum-4 üzerinde erken spesifik ısı verisini açıklamak için kendisinin “roton” diye adlandırdığı bir takım uyarıların olduğunu varsaymıştır, ancak veriler ulaşılabilir oldukça “roton” un sesin yüksek momentum versiyonuyla aynı olduğunu görmüştür. Landau teorisi sıvı helyumun süperakışkan bileşiğinin mikroskobik yapısı üzerinde ayrıntılı şekilde durmaz. Süperakışkan bileşenin mikroskobik teorisini oluşturmak için ilk denemeyi London ve Tisza yapmış, sonradan farklı kişiler tarafından başka mikroskobik modeller önerilmiştir. Ana gayeleri kuantum mekaniğinin ilk prensibinden yola çıkarak süperakışkan halindeki helyum atomları arasındaki parçacıklar arası potansiyeli türetmekti. Bugüne kadar bu tarz birkaç model önerilmiştir: girdap halkalı modeller, sert küre modelleri, Gauss küme teorileri vs. Girdap Halkası Modeli Landau girdap etkisinin süperakışkan helyum-4 e girdap tabakalarından girdiğini düşündü, ancak böyle tabakalar kararsız olarak görünmekteydi. Lars Onsager ve (daha sonra bağımsız olarak) Feynman girdap etkisi nicelenmiş girdap doğruları aracılığıyla girer. Ayrıca kuantum girdap halkaları fikrini de geliştirmişlerdir. 1940 ‘larda Arie Bijl ve 1955 civarında Richard Feynman, roton için Palevsky tarafından inelastik nötron deneyleriyle kısaca gözlemlenen mikroskobik teoriler geliştirdiler. Daha sonra Feynman kendi modelinin deneyle yalnızca nitel uyuşma sağladığını itiraf etmiştir. Sert Küre modelleri Bu modeller süperakışkan fazındaki helyum-4 atomları arasındaki parçacık arası potansiyelin sadeleştirilmiş formuna dayanır. Yani potansiyelin sert-küre tarzında olduğu varsayılır. Bu modellerde uyarıların ünlü Landau (roton) spektrumu nitel olarak yeniden üretilmiştir. Gauss küme yaklaşımı Bu helyum-4 ün süperakışkan bileşenini tanımlayan 2 ölçekli bir yaklaşımdır. Parametrik alanla bağlı iç içe geçmiş iki modelden oluşur. Kısa dalgaboylu kısım Logaritmik Schrödinger eşitliğine dayanan sarsılmaz bir yaklaşım kullanarak akışkan birimin iç tarafını tanımlar; iç yoğunluğun ve parçacık arası etkileşim potansiyelinin Gauss tarzı davrandığını öne sürer. Uzun dalgaboylu kısım bu birimlerin dinamik ve etkileşimleriyle uğraşan kuantum çoklu cisim teorisidir. Bu yaklaşım fonon, maxon ve roton uyarılmalarının birleşik bir tanımını sağlar ve deneyle dikkatedeğer bir uyuşması vardır: Temel bir parametre ile süperakışkan helyum-4 ün Landau roton spektrumu, ses hızı ve yapı faktörünü yüksek doğrulukla yeniden üreten biriyle uyuşturmak. Bu model quantum Everett-Hirschmanentropi fonksiyonuyla ilgili olan enerjiye harcama-tarzı katkıyı ortaya koymaya dayanan kuantum Bose sıvıları ile logaritmik doğrusal olmama genel teorisini kullanır. Arka plan Süperakışkan durumundaki helyum-4 ve helyum-3 hakkındaki fenomenolojiler çok benzer olsa da geçişlerin mikroskobik detayları çok farklıdır. Helyum-4 atomları bozonlardır ve süperakışkanlıkları uydukları Bose-Einstein istatistikleri açısından anlaşılabilir. Spesifik olarak helyum-4 ün süperakışkanlığı etkileşen bir sistemde Bose-Enstein yoğuşmasının bir sonucu olarak görülebilir. Diğer yandan helyum-3 atomları fermiyonlardır ve bu sistemdeki süperakışkan geçişi süperiletkenliğin BCS teorisinin bir genellemesi tarafından tanımlanır. Bunun içerisinde elektronlar yerine atomlar arasında Cooper gruplaması yer alır ve onlar arasındaki çekim gücü fononlar yerine dönüş dalgalanmaları tarafından ortaya çıkar. (Fermiyon yoğuşmasına bakınız.) Süperiletkenlik ve süperakışkanlığın birleşik bir tanımı gösterge simetri kırılması açısından mümkündür. Lambda noktasının altındaki helyum-4 gibi süperakışkanlar birçok tuhaf özellik sergilerler. Bir süperakışkan sanki normal bir sıvının tüm özelliklerine sahip bir normal bileşen ve bir süperakışkan bileşenin karışımı gibi davranır. Süperakışkan bileşenin entropisi ve viskozitesi sıfırdır. Süperakışkan helyumda bir yere ısı uygulanması çok yüksek etkili termal iletim sağlayan nispeten yüksek bir hızda (20cm/s ye kadar) ısı nakliyle ilgilenen normal bileşenin akışına yol açar. Süperakışkan dönen bir kaba konulursa diğer bir önemli özellik ortaya çıkar. Kapla aynı şekilde dönmek yerine, dönmekte olan durum nicel girdaplardan meydana gelir. Bu kap ilk kritik açısal hız altında bir hızda dönerken sıvının tamamen sabit kaldığı anlamına gelir. İlk krtik açısal hıza ulaşıldığı anda süperakışkan bir girdap oluşturur. Girdap gücü niceldir, bu da bir süperakışkanın yalnızca belirli “izin verilmiş” değerlerde dönebileceği demektir. Su gibi normal bir akışkandaki dönme nicel değildir. Dönme hızı arttıkça bir süperiletkendeki Abrikosov kafesine benzer şekilde güzel modellerde düzenlenmiş nicel girdaplar oluşacaktır. Pratik Uygulama Son zamanlarda kimya alanında, süperakışkan helyum-4 bir kuantum çözücü olarak spektroskopik tekniklerde başarıyla kullanılmaktadır. Süperakışkan helyum damlacık spektroskopisinde ifade edildiği gibi süperakışkan ortamda çözünmüş tek bir molekül bir molekülün etkin bir dönme özgürlüğüne sahip olmasına yani gaz halindeymiş gibi davranmasına izin verir. Süperakışkan helyum damlacıkları ayrıca çözünen molekülleri temel hallerine ya da yakınlarına kadar soğutan yaklaşık 0.4 K lik karakteristik bir sıcaklığa sahiptir. Süperakışkanlar ayrıca teorik olarak tahmin edilen yerçekimsel etkilerin ölçümüne olanak sağlayan jiroskop gibi yüksek hassasiyetli cihazlarda da kullanılır. (Gravity Probe B ye bakınız.) 1999’da bir çeşit süperakışkan ışığı tuzağa düşürmek ve hızını büyük ölçüdde azaltmak için kullanılmıştır. Lene Hau tarafından yapılan bir deneyde ışık bir Bose-Einstein yoğuşmalı sodyum gazından geçirilmiş(bir süperakışkana benzer şekilde) ve boşluktaki normal hızı 299,792,458m/s lik normal hızından 17m/s (61km/h) ye kadar yavaşladığı görülmüştür. Bu c nin mutlak değerini değiştirmez ya da tamamen yeni bir şey değildir: boşluk dışında her ortam (su veya cam gibi) ışığın yayılmasını n maddenin kırınım indisi olmak üzere c/n’ e yavaşlatır. Işığın çok yavaş hızı ve yüksek kırılma indisi bu özel deneyde gözlemlemiştir, diğer taraftan bu tüm süperakışkanlar için genel bir özellik değildir. lik sıcaklık korunarak soğutulan kızılötesi veriyi toplamak için fırlatılmıştır. Ayrıca Helyum-3 ile birleşik halde kullanıldığında, aşırı düşük sıcaklık deneylerinde 40 mK e kadar düşük sıcaklıklara ulaşılmıştır. 3.2 K de sıvı haldeki Helyum-3 bir gaz olarak davrandığı süperakışkan helyum-4 e buharlaştırılabilir. Bu buharlaştırma bütün sistemden normal soğutma teknikleriyle tamamen aynı şekilde dışarıya pompalanabilen bir enerji çeker. Süperakışkan helyum teknolojisi kryojeniklerin sıcaklık menzilini daha düşük sıcaklıklara yaymak için kullanılmaktadır. Şimdiye kadar limit 1.19 K dir, ancak 0.7 K’ye ulaşma potansiyeli vardır. 21. yüzyıl gelişmeleri 2000’lerin başlarında fizikçiler ultra soğuk fermiyonik atom gruplarından Fermiyonik yoğuşma oluşturdular. Belirli şartlar altında fermiyon grıpları diatomik moleküller oluşturur ve Bose-Einstein yoğuşmasına uğrar. Diğer tarafta fermiyonlar(özellikle süperiletken elektronlar) süper akışkanlık gösteren Cooper grupları oluşturur. Ultra-soğuk atomik gazlarla yapılan bu çalışma bilimadamlarına BEC-BCS geçiti olarak bilinen bu iki uç arasında çalışma imkânı vermiştir. Süper katılar da Penn State Üniversitesindeki fizilçiler tarafından 2004’te keşfedilmiş olabilir. Helyum-4 yüksek basınçlar altında yaklaşık 200 mK nin altına kadar soğutulduğunda, katının bir kısmı (~%1) süperkatı olarak görünür. Söndürme soğutma teknikleri veya tavlama zamanının aydınlatılmasıyla kusur yoğunluğunun nispeten artıp veya azalmasıyla, burulmayla ilgili osilatör deneyiyle süperkatı kesri tamamen varolmayandan %20’lik bir menzile çıkarılabilir. Bu helyum-4 ün süperkatı doğasının gerçek olmadığını ancak helyum-4 ün bir özelliği ve düzensizliği olduğunu öne sürer. Gelişmekte olan bazı teoriler helyum-4 te gözlemlenen süperkatı sinyallerinin bir süpercam durumu ya da aslen helyum-4 kristalleri içinde süperakışkan tanecik sınırları olduğunu varsayar. Kaynakça Konuyla ilgili yayınlar Dış bağlantılar Sürekli ve ayrık alanlarda süperakışkan yoğunluğu: Kaçınarak yanlış Sıvı Helyum II,Lambda noktası geçiş/akışkanlığı paradoks /iki sıvı modeli/çeşme etkisi/gösterileri film/ ikinci ses sürünen Süperakışkan. Video süperakışkan helyum garip davranışları da dahil olmak üzere Helyum süperakışkan fazları https://web.archive.org/web/20060408121158/http://www.aip.org/pt/vol-54/iss-2/p31.html http://web.mit.edu/newsoffice/2005/matter.html süperakışkan hidrodinamik Süperakışkan üzerinde Hindu maddesine Kategori:Fizik terimleri Kategori:Yoğun madde fiziği Kategori:Gelişen teknolojiler Kategori:Akışkanlar dinamiği Kategori:Maddenin hâlleri
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri