Aybüke, Ütopya'ya girdiği ilk günden itibaren "Semihçi" olduğunu açık bir şekilde ifade etmiştir. Cafe'ye yakın olduğu dönemlerde bile, cafecilere Semih'e olan desteğini açıkça belirtmiş ve cafe tayfasının "seviyorsan git konuş bence" önerisine kulak asmamıştır. Survivor'da da uzun süre Semih'in yanında yer almıştır. Ancak, Semih'in Atakan'a "zayıf halka" demesiyle Aybüke'nin tavrı değişmiş ve "eeehhh" tepkisi vermiştir. Aylardır Semih'i sevdiğini ve Semih'in de kendisini sevdiğini iddia eden Aybüke, birden Semihçilerin düşmanı olmuştur. Aynı nedenle Semih'ten uzaklaşan bir diğer isim de mozambikasıllıyım'dır.
Ütopya yarışmacılarını sayıp döken bir kullanıcı, Murat Rışvan ve Thelie'den bahsetmemiştir. İkilinin de Semih ile irtibatı yoktur. Semih'in duruşuna hayranlık duyanlar, onun ipini çeken iki kişinin de farkına varamamıştır. Kerimoğlu'nun bu iki ismi tanımaması şaşırtıcıdır.
RTE'ye gıcık olmak ve ona bağlı olanlar arasında bir ayrım vardır. Eleştiri ve destek arasında bir denge kurmak önemlidir. Bir şeyi eleştiren kişi, o şeye karşı tamamen karşıtı olmayabilir, apolitik de kalabilir veya farklı siyasi görüşlere sahip olabilir. Ancak, RTE'nin her dediğini savunmak ve eleştirildiğinde onu savunmak sağlıksız bir durum yaratır. Bir semihçi kullanıcı, bu durumu Semih'in looserlığıyla kendi arasındaki ilişkiyle açıklamıştır. Bu durum hayranlıktan mı yoksa "lan al şu zenginlerden/züppelerden intikamımızı!" anlayışından mı kaynaklanmaktadır?
Semih'e gıcık olmanın sebepleri arasında, mağdur olmayı ve kendisini mağdur edenlerin burnundan getirmeyi başarılı bir şekilde gerçekleştirmesi de sayılabilir. "Hani bir zamanlar kovduğun o genç var ya" hikayesi, insanların ilgisini çekmekte ve sempati toplamaktadır. Din ve millet meselesine girmek istemiyorum bile. Türk halkının bir kısmı, Semih'i "AKP'li" olarak görmektedir ki babasının "Allah yar ve yardımcın olsun" selamı da bu algıyı güçlendirmektedir.
Ütopya yarışmacılarını sayıp döken bir kullanıcı, Murat Rışvan ve Thelie'den bahsetmemiştir. İkilinin de Semih ile irtibatı yoktur. Semih'in duruşuna hayranlık duyanlar, onun ipini çeken iki kişinin de farkına varamamıştır. Kerimoğlu'nun bu iki ismi tanımaması şaşırtıcıdır.
RTE'ye gıcık olmak ve ona bağlı olanlar arasında bir ayrım vardır. Eleştiri ve destek arasında bir denge kurmak önemlidir. Bir şeyi eleştiren kişi, o şeye karşı tamamen karşıtı olmayabilir, apolitik de kalabilir veya farklı siyasi görüşlere sahip olabilir. Ancak, RTE'nin her dediğini savunmak ve eleştirildiğinde onu savunmak sağlıksız bir durum yaratır. Bir semihçi kullanıcı, bu durumu Semih'in looserlığıyla kendi arasındaki ilişkiyle açıklamıştır. Bu durum hayranlıktan mı yoksa "lan al şu zenginlerden/züppelerden intikamımızı!" anlayışından mı kaynaklanmaktadır?
Semih'e gıcık olmanın sebepleri arasında, mağdur olmayı ve kendisini mağdur edenlerin burnundan getirmeyi başarılı bir şekilde gerçekleştirmesi de sayılabilir. "Hani bir zamanlar kovduğun o genç var ya" hikayesi, insanların ilgisini çekmekte ve sempati toplamaktadır. Din ve millet meselesine girmek istemiyorum bile. Türk halkının bir kısmı, Semih'i "AKP'li" olarak görmektedir ki babasının "Allah yar ve yardımcın olsun" selamı da bu algıyı güçlendirmektedir.