Hayatım boyunca hiçbir sanatçıya karşı derin duygular hissetmedim ve hatta nefret duyduğum anlar bile oldu. Ancak son yıllarda, özellikle sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, bazı insanların yetenekleri sayesinde milyonlarca takipçi kazanmalarını ve "dünya yıldızı" olarak anılmasını gördükçe içimde bir sinir oluşuyor. Bu insanlar, yeteneklerinin yanı sıra, sosyal medya platformlarında paylaştıkları her günaydınına, her hamur işine, hatta her saç şekline milyonlarca beğeni ve yorum alabiliyorlar. Bu durum bana, toplum olarak ne kadar yüzeysel ve kolay etkilenir olduğumuzu gösteriyor.
Örneğin, Tarkan'ı ele alalım. Tarkan'ın bir günaydını paylaşımı bile binlerce beğeni ve yorum alabilirken, aynı Tarkan'ın yaralı bir parmağa nasıl işediğini bilen var mı? Bu durum sadece Tarkan için değil, diğer ünlüler ve influencer'lar için de geçerli. Onları takip eden kitle, çoğu zaman yüzeysel ve anlamsız içeriklere bile büyük ilgi gösteriyor.
Bu noktada sorulması gereken soru şu: Suç onlarda mı, bizde mi? Belki de her ikimizde. Ünlüler ve influencer'lar, kendilerini toplumun üstüne koyan, kibirli tavırlar sergileyebilirler. Ancak biz de onların bu tavırlarına göz yumuyor, aksine takdir bile ediyoruz. Onları takip ediyor, her paylaştıklarına beğeni atıyoruz. Bu durum bizi düşünmeye sevk etmeli: Acaba bu ünlüleri ve influencer'ları takip etmemizin ve onlara ilgi göstermemizin gerçek nedeni ne? Onların yaşam tarzlarını mı yoksa gerçekten yeteneklerini mi takdir ediyoruz?
Örneğin, Angelina Jolie'ye bakalım. Evet, Angelina Jolie dünya çapında tanınan bir aktris ve insani yardım elçisi. Ancak 15 saniye içinde kadının uğraşlarına bakarsak, dünya insanları için bir ses olmaktan çok, kendi kişisel imajını korumaya ve kendini tanıtmaya odaklandığını görüyoruz. Kendi ülkesindeki sorunlara sessiz kalırken, başka ülkelerdeki sorunları gündeme getiriyor. Bu durum bize, ünlülerin çoğu zaman gerçek sorunları görmezden gelerek yüzeysel konulara odaklandıklarını gösteriyor.
Milyonlarca takipçisi olan bu insanlar, toplum üzerinde büyük bir etkiye sahipler. Onların sözleri ve eylemleri, özellikle gençler tarafından kolayca etkilenebilir ve taklit edilebilir. Bu nedenle, ünlülerin ve influencer'ların sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri ve takipçilerini doğru yönlendirmeleri önemlidir. Aksi takdirde, yüzeysel ilgi ve hayranlık, gerçek bir değişim yaratamaz.
Son olarak, bu durum bize toplum olarak ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Ünlüleri ve influencer'ları takip ederken, onların yaşam tarzlarını ve paylaştıkları içerikleri eleştirel bir gözle değerlendirmeli ve yüzeysel ilgimizin ötesine geçmeliyiz. Gerçek bir değişim yaratmak istiyorsak, anlamlı ve derinlikli konulara odaklanmalıyız. Ünlülerin de bu sorumluluğu üstlenmeleri ve takipçilerini gerçek hayattaki sorunlara yönlendirmeleri gerekir. Aksi takdirde, "sokoyım starlığa" demenin ötesinde, bir adım daha atarak, gerçek bir farkındalık yaratabiliriz.
Örneğin, Tarkan'ı ele alalım. Tarkan'ın bir günaydını paylaşımı bile binlerce beğeni ve yorum alabilirken, aynı Tarkan'ın yaralı bir parmağa nasıl işediğini bilen var mı? Bu durum sadece Tarkan için değil, diğer ünlüler ve influencer'lar için de geçerli. Onları takip eden kitle, çoğu zaman yüzeysel ve anlamsız içeriklere bile büyük ilgi gösteriyor.
Bu noktada sorulması gereken soru şu: Suç onlarda mı, bizde mi? Belki de her ikimizde. Ünlüler ve influencer'lar, kendilerini toplumun üstüne koyan, kibirli tavırlar sergileyebilirler. Ancak biz de onların bu tavırlarına göz yumuyor, aksine takdir bile ediyoruz. Onları takip ediyor, her paylaştıklarına beğeni atıyoruz. Bu durum bizi düşünmeye sevk etmeli: Acaba bu ünlüleri ve influencer'ları takip etmemizin ve onlara ilgi göstermemizin gerçek nedeni ne? Onların yaşam tarzlarını mı yoksa gerçekten yeteneklerini mi takdir ediyoruz?
Örneğin, Angelina Jolie'ye bakalım. Evet, Angelina Jolie dünya çapında tanınan bir aktris ve insani yardım elçisi. Ancak 15 saniye içinde kadının uğraşlarına bakarsak, dünya insanları için bir ses olmaktan çok, kendi kişisel imajını korumaya ve kendini tanıtmaya odaklandığını görüyoruz. Kendi ülkesindeki sorunlara sessiz kalırken, başka ülkelerdeki sorunları gündeme getiriyor. Bu durum bize, ünlülerin çoğu zaman gerçek sorunları görmezden gelerek yüzeysel konulara odaklandıklarını gösteriyor.
Milyonlarca takipçisi olan bu insanlar, toplum üzerinde büyük bir etkiye sahipler. Onların sözleri ve eylemleri, özellikle gençler tarafından kolayca etkilenebilir ve taklit edilebilir. Bu nedenle, ünlülerin ve influencer'ların sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri ve takipçilerini doğru yönlendirmeleri önemlidir. Aksi takdirde, yüzeysel ilgi ve hayranlık, gerçek bir değişim yaratamaz.
Son olarak, bu durum bize toplum olarak ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Ünlüleri ve influencer'ları takip ederken, onların yaşam tarzlarını ve paylaştıkları içerikleri eleştirel bir gözle değerlendirmeli ve yüzeysel ilgimizin ötesine geçmeliyiz. Gerçek bir değişim yaratmak istiyorsak, anlamlı ve derinlikli konulara odaklanmalıyız. Ünlülerin de bu sorumluluğu üstlenmeleri ve takipçilerini gerçek hayattaki sorunlara yönlendirmeleri gerekir. Aksi takdirde, "sokoyım starlığa" demenin ötesinde, bir adım daha atarak, gerçek bir farkındalık yaratabiliriz.