12 Haziran 2011'de, seçim zaferinin ardından, Tayyip Erdoğan bir kez daha balkon konuşması yaptı. Ancak bu konuşma, önceki samimi ve içten konuşmasından çok uzaktı. Konuşma, bir zafer bildirisiydi, ama aynı zamanda bir övünme ve küstahlık gösterisiydi.
Erdoğan, zaferini ilan ederken, adeta Türk halkına bir "hanım bugün sofrayı balkona kur" demek istiyordu. Halkın teveccühüyle yeniden iktidara gelen Erdoğan, bu zaferi bir fırsat bilerek, balkon konuşmasını adeta bir meydan okuma ve güç gösterisine dönüştürdü.
Erdoğan'ın konuşması, bir liderin alçakgönüllülük ve nezaket göstermesi beklenirken, tam tersi bir tavır sergilemesi был şaşırtıcı ve rahatsız ediciydi. Bu konuşma, bir liderin halkına karşı sorumluluğundan ve alçakgönüllülük duygusundan uzak, kişisel çıkarlar ve ego üzerine kurulu bir yaklaşımdı.
Erdoğan, bu konuşmasıyla, Türk halkının iradesini ve tercihlerini hiçe sayan, tek taraflı bir tavır sergiledi. Bu konuşma, bir liderin halkıyla bağlantı kurma ve onlarla bütünleşme fırsatını kaçıran, küskünlük ve bölünme tohumları eken bir yaklaşımdı.
Erdoğan'ın balkon konuşması, bir zaferin övünç ve sevinciyle yapılan samimi bir konuşma olmaktan çok, kişisel çıkarlar ve ego temelli, saldırgan ve agresif bir tavır sergilemekti. Bu konuşma, Erdoğan'ın halkına karşı sorumluluğunu ve alçakgönüllülük borcunu unutarak, gücünü ve etkisini kötüye kullandığı bir olay olarak hatırlanacaktır.
Erdoğan, zaferini ilan ederken, adeta Türk halkına bir "hanım bugün sofrayı balkona kur" demek istiyordu. Halkın teveccühüyle yeniden iktidara gelen Erdoğan, bu zaferi bir fırsat bilerek, balkon konuşmasını adeta bir meydan okuma ve güç gösterisine dönüştürdü.
Erdoğan'ın konuşması, bir liderin alçakgönüllülük ve nezaket göstermesi beklenirken, tam tersi bir tavır sergilemesi был şaşırtıcı ve rahatsız ediciydi. Bu konuşma, bir liderin halkına karşı sorumluluğundan ve alçakgönüllülük duygusundan uzak, kişisel çıkarlar ve ego üzerine kurulu bir yaklaşımdı.
Erdoğan, bu konuşmasıyla, Türk halkının iradesini ve tercihlerini hiçe sayan, tek taraflı bir tavır sergiledi. Bu konuşma, bir liderin halkıyla bağlantı kurma ve onlarla bütünleşme fırsatını kaçıran, küskünlük ve bölünme tohumları eken bir yaklaşımdı.
Erdoğan'ın balkon konuşması, bir zaferin övünç ve sevinciyle yapılan samimi bir konuşma olmaktan çok, kişisel çıkarlar ve ego temelli, saldırgan ve agresif bir tavır sergilemekti. Bu konuşma, Erdoğan'ın halkına karşı sorumluluğunu ve alçakgönüllülük borcunu unutarak, gücünü ve etkisini kötüye kullandığı bir olay olarak hatırlanacaktır.