Bazı filmler artık bir film olmaktan çıkıp daha ötesinde etkilere sahip.
Forrest Gump bu konuda başı çekiyor. Hayatımda işler sarpa sarıp düşünmeye başladığım zamanlar bu filme sarılıyorum. Filmi bitirdiğimde "hayatı yaşamak için biraz aptal olmak lazım" diyorum. En az yılda 4-5 kez izliyorum. Soundtrack etkisi de yadsınamaz.
Click adlı filmi de seçiyorum. Yitirdiğimiz aile, sosyalliğimiz, kendimizi kaptırdığımız şeyler, hırslar... Bu filmi izlediğimde yok oluyor. Yılda 1 kere, bazen 2.
Blow filmi, bir suç filmi gibi görünse de ciddi alt mesajları var. Hayatımla ilgili köklü kararlar vermenin arefesinde izliyorum. Belki cesaretlendirici bir yanı var. Kadın-erkek ilişkileri, Freud ve filmin örtüşüyor olması... Yılda 2 kere, dönemsel olarak 4'ü görüyorum. Soundtrack etkisi yine mevcut.
The Butterfly Effect de var ama sadece ilk filmi iyi. Birkaç yılda bir döner ekranımda ve "vay amınakoyim, attığım küçük adımlar beni nasıl yaşatmış" diye sorgularken bulurum kendimi. Daha özenli atarım hayatımdaki küçük adımları.
Forrest Gump bu konuda başı çekiyor. Hayatımda işler sarpa sarıp düşünmeye başladığım zamanlar bu filme sarılıyorum. Filmi bitirdiğimde "hayatı yaşamak için biraz aptal olmak lazım" diyorum. En az yılda 4-5 kez izliyorum. Soundtrack etkisi de yadsınamaz.
Click adlı filmi de seçiyorum. Yitirdiğimiz aile, sosyalliğimiz, kendimizi kaptırdığımız şeyler, hırslar... Bu filmi izlediğimde yok oluyor. Yılda 1 kere, bazen 2.
Blow filmi, bir suç filmi gibi görünse de ciddi alt mesajları var. Hayatımla ilgili köklü kararlar vermenin arefesinde izliyorum. Belki cesaretlendirici bir yanı var. Kadın-erkek ilişkileri, Freud ve filmin örtüşüyor olması... Yılda 2 kere, dönemsel olarak 4'ü görüyorum. Soundtrack etkisi yine mevcut.
The Butterfly Effect de var ama sadece ilk filmi iyi. Birkaç yılda bir döner ekranımda ve "vay amınakoyim, attığım küçük adımlar beni nasıl yaşatmış" diye sorgularken bulurum kendimi. Daha özenli atarım hayatımdaki küçük adımları.