okumaya başladım. "kadınlık gücünden mahrum kalmak, kadınlar için bireysel bir tercih olmadı. kadınlar sistemin dayatması karşısında, dişi güçlerini bir tarafa bırakmanın kendilerinin hayrına olacağına inandı, inandırıldı. kadınlık olgusu seksi görünmekten, topuklu ayakkabı giyip, kırmızı ruj sürmekten ibaretmiş gibi görünmeye başlayınca pek çok kadın bu durumdan rahatsız oldu. köprünün diğer yakasında ise ev hanımı görünümlü ama ne ev işlerinde ne iş hayatında varlık gösteren, tamamen tüketici bir grup kadın vardı. cinsel bir obje ya da evde atıl bir nesne olarak sınıflandırılan kadın ihlal ediliyor, aciz hissediyor, kendini koruyamıyordu. sonuçta erkekler dünyası kadınları evlenilecek ve eğlenilecek kadınlar olarak ayırmıştı.kadın olmanın ne anlama geldiğiyle ilgili yaratılan yanılsamalardan sonra, cinsel obje gibi algılanmak istemeyen, aynı zamanda pasif, zayıf, kafası çalışmayan, işe yaramaz bir varlık gibi görülmekten de korkan kadınlar çareyi alternatif bir kadın modeli üretmekte buldular. bu iki hatalı modelden kaçmaya çalışırken üretilen üçüncü model de kadınların hayatını kolaylaştırmadı. erkeklere ait gibi görünen dış dünyada daha fazla varlık göstermeye, erkek kıyafetleriyle, erkeklerin yaptığı işleri erkeklerle eşit ücret alarak yapmaya başladılar. bu arada pek çok kadın görev bilinciyle aile kurmaya ve üremeye de gayret gösterdi. böylelikle, bu noktada devreye giren hatalı öğretilerle kadınlar, yaratılan kadın algısından kurtulmaya çalışırken farkına varmadan özlerinden de uzaklaşmaya başladılar; kadınlığın gerçekten ne olduğunu hiç bilmeden. cinsiyet rollerini ön plana çıkarmadan çocuk da kariyer de yapan süper kadınlar böylece ortaya çıkmış oldu."