"Boşver abi, o kaybetti, hatasını anladığında çok ağlayacak, Allah onun belasını versin." gibi sözler, iyi niyetli dostlarımızın bize teselli vermeye çalışırken sarf ettikleri cümlelerdir. Ancak bu sözlerin altında yatan mesaj, canımızı acıtan kişinin daha da kötü bir durumda olmasını ve bizim bunun sadistçe zevk almamızı gerektiriyor gibi bir algı yaratmaktadır. Oysa ki acı veren, kaybettir, bizim yaşadığımız durumdur. Daha iyi durumda olmak, çözüm değildir.
Bu tesellilerin tek bir olumlu yönü varsa, o da sinir katsayımızı artırarak acımızı bastırmamıza veya unutmamıza yardımcı olmasıdır. Belki de bu sözlerin asıl amacı budur; dolaylı yoldan ve kazara da olsa bizleri acımızdan uzaklaştırmaktır.
Fakat bu teselliler, acı veren tarafın daha da kötü bir duruma düşmesini dilemekten öteye gidememektedir. Bu sözler, bizi teselli etmekten çok, acımızı daha da derinleştirebilir ve empati kurma yetimizi zayıflatabilir. Acı çeken kişiye sempati duymak yerine, onun başına gelenlerin adeta intikamını almamız gerektiği algısı yaratır.
Bu tür teselliler, bizim acımasızlaşmamıza ve empati eksikliğimize yol açabilir. Oysa ki acıyı azaltmak ve iyileşmeye yönelik adımlar atmak daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Bu tesellilerin tek bir olumlu yönü varsa, o da sinir katsayımızı artırarak acımızı bastırmamıza veya unutmamıza yardımcı olmasıdır. Belki de bu sözlerin asıl amacı budur; dolaylı yoldan ve kazara da olsa bizleri acımızdan uzaklaştırmaktır.
Fakat bu teselliler, acı veren tarafın daha da kötü bir duruma düşmesini dilemekten öteye gidememektedir. Bu sözler, bizi teselli etmekten çok, acımızı daha da derinleştirebilir ve empati kurma yetimizi zayıflatabilir. Acı çeken kişiye sempati duymak yerine, onun başına gelenlerin adeta intikamını almamız gerektiği algısı yaratır.
Bu tür teselliler, bizim acımasızlaşmamıza ve empati eksikliğimize yol açabilir. Oysa ki acıyı azaltmak ve iyileşmeye yönelik adımlar atmak daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.