Teslimiyet, yaşamın akışına karşı koymak yerine ona izin vermeyi içeren, basit ama çok derin bir bilgeliktir. Yaşam akışını deneyimleyebileceğiniz tek yer 'şimdi'dir. Öyleyse teslim olmak, şimdiki ânı koşulsuz ve çekincesiz bir şekilde kabul etmek, olana içsel anlamda direnmeyi bırakmaktır.
Teslimiyeti, “artık hiçbir şey canımı sıkamaz ya da artık hiçbir şey umurumda değil” tutumuyla karıştırmayın. Eğer yakından bakarsanız, böyle bir tutumun gizli içerleme şeklinde bir olumsuzluk içerdiğini görürsünüz. Bu kesinlikle teslimiyet değil, maskeli dirençtir.
Teslim olurken, içinde herhangi bir içerleme kalıntısı bulunup bulunmadığını görmek için dikkatinizi içinize yöneltin. Bunu yaparken çok uyanık olun, aksi takdirde bir direnç kalıntısı karanlık bir köşede, bir düşünce ya da kabul edilmemiş bir duygu olarak saklanmayı sürdürebilir. Her ne şekilde olursa olsun olumsuzluk, mutsuzluk ya da üzüntü direncin olduğunu gösterir ve direnç daima bilinçsizdir.
Eğer bilinçli olsaydınız, yani tümüyle 'şimdi'de yaşasaydınız, tüm olumsuzluk ânında yok olurdu. Çünkü olumsuzluk, mevcudiyetinizde varlığını sürdüremez, ancak siz yokken var olabilir. Acı bedeni bile huzurunuzda uzun süre varlığını sürdüremez, ona zaman tanıdığınız için mutsuz olursunuz, çünkü yaşam kaynağı odur. Zamanı yoğun şimdiki an farkındalığıyla uzaklaştırdığınızda mutsuzluk da ölür ama onun ölmesini istiyor musunuz? Mutsuzluk gerçekten canınıza yetti mi? Peki, onsuz kim olacaksınız?
Teslimiyeti, “artık hiçbir şey canımı sıkamaz ya da artık hiçbir şey umurumda değil” tutumuyla karıştırmayın. Eğer yakından bakarsanız, böyle bir tutumun gizli içerleme şeklinde bir olumsuzluk içerdiğini görürsünüz. Bu kesinlikle teslimiyet değil, maskeli dirençtir.
Teslim olurken, içinde herhangi bir içerleme kalıntısı bulunup bulunmadığını görmek için dikkatinizi içinize yöneltin. Bunu yaparken çok uyanık olun, aksi takdirde bir direnç kalıntısı karanlık bir köşede, bir düşünce ya da kabul edilmemiş bir duygu olarak saklanmayı sürdürebilir. Her ne şekilde olursa olsun olumsuzluk, mutsuzluk ya da üzüntü direncin olduğunu gösterir ve direnç daima bilinçsizdir.
Eğer bilinçli olsaydınız, yani tümüyle 'şimdi'de yaşasaydınız, tüm olumsuzluk ânında yok olurdu. Çünkü olumsuzluk, mevcudiyetinizde varlığını sürdüremez, ancak siz yokken var olabilir. Acı bedeni bile huzurunuzda uzun süre varlığını sürdüremez, ona zaman tanıdığınız için mutsuz olursunuz, çünkü yaşam kaynağı odur. Zamanı yoğun şimdiki an farkındalığıyla uzaklaştırdığınızda mutsuzluk da ölür ama onun ölmesini istiyor musunuz? Mutsuzluk gerçekten canınıza yetti mi? Peki, onsuz kim olacaksınız?