Susan Hill'in romanından uyarlanan 1989 yapımı TV filmi "The Woman in Black" (2012 uyarlaması da mevcut ancak konumumuz o film değil). Yönetmen: Herbert Wise, Senaryo: Nigel Kneale (Susan Hill'in romanından), Yapım: 1989, İngiltere, 100 dakika süren bir TV filmi. Oyuncular arasında Adrian Rawlins, Bernard Hepton, David Daker, Pauline Moran, David Ryall, Clare Holman, John Cater, John Franklyn-Robbins, Fiona Walker ve William Simons bulunmaktadır.
Film, 1920'lerde Londra'da geçmektedir. Genç avukat Arthur Kidd, disiplinsizlikle suçlanarak bir görev için Crythin Gifford adlı kıyı kasabasına gönderilir. Burada yaşamını yitirmiş olan yaşlı dul Bayan Alice Drablow'un mirasçısı olduğu malikanedeki evrakları incelemek ve evi satışa çıkarmakla görevlendirilir. Kasabaya vardığında gizemli bir atmosferle karşılaşır ve siyahlar giymiş korkunç bakışlı bir kadını görmesiyle olaylar gelişmeye başlar.
Eel Marsh Malikanesi, Arthur'un incelemesi gereken evdir. Ancak bu eski viktoryen ev, sadece gel-git sırasında erişilebilen bir bataklığın ortasında yer almaktadır. Arthur, evde bayan Drablow'un sesli günlüğünü bulur ve kendisi de kendi günlüğünü kaydetmeye başlar. Burada geçirdiği zorlu gece, beklediğinden çok daha fazlasını içermektedir.
"The Woman in Black" bir korku filminden çok, bir roman uyarlaması olarak değerlendirilmelidir. Film, korku unsurlarını gizleyerek ve abartmadan anlatmaktadır. Klişelere başvurmadan atmosfer yaratmaya çalışan yapım, izleyiciyi sıkmadan hikayeyi aktarmayı başarıyor. Siyahlar giymiş kadının etkileyici performansı ve Eel Marsh Malikanesi'nin sunumu dikkat çekici. Rachel Portman'ın atmosferik müziği de filmi bir adım öne taşıyor.
Oyunculuklar genel olarak dengeli ve sakin. Ancak Adrian Rawlins'in performansı öne çıkıyor. Film, korkutucu olmasa da ilgi çekici bir finalle son buluyor. Özellikle izleyicilerin korkuyla karşılaştığı ünlü sahne, filmin akılda kalmasını sağlıyor.
Genel olarak, "The Woman in Black" korkutma konusunda sınırlı olsa da hikaye anlatımındaki başarısıyla dikkat çekici bir film. Eğer şiddet içermeyen ve gerilim dolu bir yapım arıyorsanız, bu filmi keyifle izleyebilirsiniz.
Film, 1920'lerde Londra'da geçmektedir. Genç avukat Arthur Kidd, disiplinsizlikle suçlanarak bir görev için Crythin Gifford adlı kıyı kasabasına gönderilir. Burada yaşamını yitirmiş olan yaşlı dul Bayan Alice Drablow'un mirasçısı olduğu malikanedeki evrakları incelemek ve evi satışa çıkarmakla görevlendirilir. Kasabaya vardığında gizemli bir atmosferle karşılaşır ve siyahlar giymiş korkunç bakışlı bir kadını görmesiyle olaylar gelişmeye başlar.
Eel Marsh Malikanesi, Arthur'un incelemesi gereken evdir. Ancak bu eski viktoryen ev, sadece gel-git sırasında erişilebilen bir bataklığın ortasında yer almaktadır. Arthur, evde bayan Drablow'un sesli günlüğünü bulur ve kendisi de kendi günlüğünü kaydetmeye başlar. Burada geçirdiği zorlu gece, beklediğinden çok daha fazlasını içermektedir.
"The Woman in Black" bir korku filminden çok, bir roman uyarlaması olarak değerlendirilmelidir. Film, korku unsurlarını gizleyerek ve abartmadan anlatmaktadır. Klişelere başvurmadan atmosfer yaratmaya çalışan yapım, izleyiciyi sıkmadan hikayeyi aktarmayı başarıyor. Siyahlar giymiş kadının etkileyici performansı ve Eel Marsh Malikanesi'nin sunumu dikkat çekici. Rachel Portman'ın atmosferik müziği de filmi bir adım öne taşıyor.
Oyunculuklar genel olarak dengeli ve sakin. Ancak Adrian Rawlins'in performansı öne çıkıyor. Film, korkutucu olmasa da ilgi çekici bir finalle son buluyor. Özellikle izleyicilerin korkuyla karşılaştığı ünlü sahne, filmin akılda kalmasını sağlıyor.
Genel olarak, "The Woman in Black" korkutma konusunda sınırlı olsa da hikaye anlatımındaki başarısıyla dikkat çekici bir film. Eğer şiddet içermeyen ve gerilim dolu bir yapım arıyorsanız, bu filmi keyifle izleyebilirsiniz.