Film süresince insanı hiç sıkmayan, akıcılığını, sürükleyiciliğini, izlenebilirliğini her an ve her dakika koruyan bir film. Anthony Minghella tarafından yönetilen ve 1999 yapımı olan bu film, kadrosu şampiyonlar ligi gibi. Matt Damon, Gwyneth Paltrow, Jude Law, Cate Blanchett, Philip Seymour Hoffman (muazzam bir oyuncudur), James Rebhorn... Oyuncuların gençlik hallerini bir arada görmek de güzel. İtalya manzaralarına herkes değinmiş zaten. Evet, ben de filmi izlerken dedim ki "Bir gün mutlaka İtalya'yı gezeceğim."
Film iki kısma ayrılıyor bence. Dickie'li kısım, Dickie'siz kısım. İlk kısımda duygu fırtınası eserken ikinci kısımda "Dickie" fırtınası esiyor. Ayrıca satranç sahnesi de dönüm noktalarından biri ve çok iyi bir sahne. Philip Seymour Hoffman'ın "Freddy" rolü de çok etkileyici. Adeta kibrin somutlaşmış haliydi. Matt Damon'un "Ripley" rolü ise tekne sahnesinden sonra "Talented Ripley" olarak değişiyor. Cate Blanchett'i de izlemek güzeldi. G. Paltrow'a kimse değinmemiş ama onun oyunculuğu da harikaydı. Kopan sütyen kopçasını tutturmak için Tom'un kaldığı yerde bir şeyler ararken Dickie'nin yüzüklerini bulması, Tom'un banyoda telaşlanıp eline jileti alması, banyodan çıktıktan sonra Marge ile faydasız ikna konuşması ve birden hızır gibi Peter'in yetişmesi. Bu sahne de filmin en gerilimli sahnelerinden biriydi.
Filmde İtalya'daki o kasabada (Mongibello) Meryem Ana gününde bir grup insanın denizden Meryem Ana heykelini çıkardıkları sahne de bana Türkiye'de de haliç'te gördüğümüz denizden haç çıkarma törenini anımsattı. Bu sahnede de Silvana'nın cansız bedeninin suyun üzerinde yüzmesi ise dehşet vericiydi. Tekne sahnesinde olay tamamen bittikten sonra tekne görüntülendiğinde Tom'un Dickie'nin kolları ile kendini sararak ona sarılarak yatması... İşte bu da sayko bir andı. Bu arada filmde en üzüldüğüm sahne ise son sahne oldu.
Filmde cast seçimi ile ilgili de şöyle bilgiler mevcuttur: *Rol ilk önce Leonardo DiCaprio'ya teklif edilmiş fakat Leonardo teklifi geri çevirmiştir. Sonrasında rol Minghella tarafından Good Will Hunting filmindeki performansından dolayı seyirci ile yakınlık kurabileceği, seyircinin kendisi ile empati yapabileceği düşüncesi ve Tom Ripley karakterinin düşünce yapısının nasıl işlediğini de seyircinin görebilmesi adına rolü Matt Damon'a vermiştir.* Cate Blanchett'in oynadığı karakter olan "Meredith" karakteri aslında kitapta yer almaz fakat Minghella tarafından senaryoya eklenmiş ve sahne sayısı da arttırılmıştır.* O sıralarda Anthony Minghella'nın eşi Carolyn Choa'nın yapımcılığını üstlendiği, Jude Law'un başrol oynadığı The Wisdom of Crocodiles filminde Law'un performansından etkilenen Minghella, ona Dickie rolünü teklif etti. Jude Law ilk başta rolü reddetti çünkü "güzel bir çocuğu" oynamak istemiyordu. Minghella'nın bir araya getireceği oyuncu kadrosunu öğrendikten sonra Jude Law "Dickie" rolünü kabul ediyor.
*Matt Damon Tom Ripley rolüne hazırlanmak için 13 kg verdi ve piyano çalmayı öğrendi.* Jude Law ise kilo aldı ve saksafon çalmayı öğrendi. Ayrıca teknede Tom Ripley ve Dickie'nin ölümcül kavgası çekilirken Jude Law düşerek kaburga kemiğini kırdı.* Film 5 Oscar dalında aday oldu ama hiçbirini kazanamadı. (Rakipleri American Beauty, Matrix, Sleepy Hollow, The Sixth Sense, The Green Mile gibi filmler bu arada)
Filmin çekildiği yerlerle ilgili de şunları söyleyebiliriz: *New York'ta çekilen başlangıç sahneleri dışında filmin tamamı İtalya'da çekildi. Tatil kasabası Positano ve Napoli yakınlarındaki Işia ve Procida adalarındaki çeşitli köyler, kurgusal Mongibello kasabasını temsil etmek için kullanıldı.* Sık sık ve öngörülemeyen yağmurlar prodüksiyonu aksattı; bununla ilgili de yönetmen Minghella şöyle söylüyor: "Bu muhteşem Akdeniz dünyasını, güney İtalya'nın bu güzel dünyasını sunmak zorundaydık. Sahneleri genellikle şu şekilde bölerdik: dışarı çıkıp iki veya üç kelime konuşurlar ve sonra yağmur yağmaya başlardı ve tekrar içeri girmek zorunda kalırdık."* San Remo'da geçen sahneler Roma yakınlarındaki bir tatil yeri olan Anzio'da çekildi. (Bu arada San Remo denildiğinde "1920 San Remo Konferansı" aklına gelmeyen bizden değildir.)* Filmde; meşhur ve bilinen yerler arasında Roma'daki Piazza Navona, İspanyol Merdivenleri ve Piazza di Spagna ve Venedik'teki Piazza San Marco'daki Caffè Florian yer alıyordu.
Film iki kısma ayrılıyor bence. Dickie'li kısım, Dickie'siz kısım. İlk kısımda duygu fırtınası eserken ikinci kısımda "Dickie" fırtınası esiyor. Ayrıca satranç sahnesi de dönüm noktalarından biri ve çok iyi bir sahne. Philip Seymour Hoffman'ın "Freddy" rolü de çok etkileyici. Adeta kibrin somutlaşmış haliydi. Matt Damon'un "Ripley" rolü ise tekne sahnesinden sonra "Talented Ripley" olarak değişiyor. Cate Blanchett'i de izlemek güzeldi. G. Paltrow'a kimse değinmemiş ama onun oyunculuğu da harikaydı. Kopan sütyen kopçasını tutturmak için Tom'un kaldığı yerde bir şeyler ararken Dickie'nin yüzüklerini bulması, Tom'un banyoda telaşlanıp eline jileti alması, banyodan çıktıktan sonra Marge ile faydasız ikna konuşması ve birden hızır gibi Peter'in yetişmesi. Bu sahne de filmin en gerilimli sahnelerinden biriydi.
Filmde İtalya'daki o kasabada (Mongibello) Meryem Ana gününde bir grup insanın denizden Meryem Ana heykelini çıkardıkları sahne de bana Türkiye'de de haliç'te gördüğümüz denizden haç çıkarma törenini anımsattı. Bu sahnede de Silvana'nın cansız bedeninin suyun üzerinde yüzmesi ise dehşet vericiydi. Tekne sahnesinde olay tamamen bittikten sonra tekne görüntülendiğinde Tom'un Dickie'nin kolları ile kendini sararak ona sarılarak yatması... İşte bu da sayko bir andı. Bu arada filmde en üzüldüğüm sahne ise son sahne oldu.
Filmde cast seçimi ile ilgili de şöyle bilgiler mevcuttur: *Rol ilk önce Leonardo DiCaprio'ya teklif edilmiş fakat Leonardo teklifi geri çevirmiştir. Sonrasında rol Minghella tarafından Good Will Hunting filmindeki performansından dolayı seyirci ile yakınlık kurabileceği, seyircinin kendisi ile empati yapabileceği düşüncesi ve Tom Ripley karakterinin düşünce yapısının nasıl işlediğini de seyircinin görebilmesi adına rolü Matt Damon'a vermiştir.* Cate Blanchett'in oynadığı karakter olan "Meredith" karakteri aslında kitapta yer almaz fakat Minghella tarafından senaryoya eklenmiş ve sahne sayısı da arttırılmıştır.* O sıralarda Anthony Minghella'nın eşi Carolyn Choa'nın yapımcılığını üstlendiği, Jude Law'un başrol oynadığı The Wisdom of Crocodiles filminde Law'un performansından etkilenen Minghella, ona Dickie rolünü teklif etti. Jude Law ilk başta rolü reddetti çünkü "güzel bir çocuğu" oynamak istemiyordu. Minghella'nın bir araya getireceği oyuncu kadrosunu öğrendikten sonra Jude Law "Dickie" rolünü kabul ediyor.
*Matt Damon Tom Ripley rolüne hazırlanmak için 13 kg verdi ve piyano çalmayı öğrendi.* Jude Law ise kilo aldı ve saksafon çalmayı öğrendi. Ayrıca teknede Tom Ripley ve Dickie'nin ölümcül kavgası çekilirken Jude Law düşerek kaburga kemiğini kırdı.* Film 5 Oscar dalında aday oldu ama hiçbirini kazanamadı. (Rakipleri American Beauty, Matrix, Sleepy Hollow, The Sixth Sense, The Green Mile gibi filmler bu arada)
Filmin çekildiği yerlerle ilgili de şunları söyleyebiliriz: *New York'ta çekilen başlangıç sahneleri dışında filmin tamamı İtalya'da çekildi. Tatil kasabası Positano ve Napoli yakınlarındaki Işia ve Procida adalarındaki çeşitli köyler, kurgusal Mongibello kasabasını temsil etmek için kullanıldı.* Sık sık ve öngörülemeyen yağmurlar prodüksiyonu aksattı; bununla ilgili de yönetmen Minghella şöyle söylüyor: "Bu muhteşem Akdeniz dünyasını, güney İtalya'nın bu güzel dünyasını sunmak zorundaydık. Sahneleri genellikle şu şekilde bölerdik: dışarı çıkıp iki veya üç kelime konuşurlar ve sonra yağmur yağmaya başlardı ve tekrar içeri girmek zorunda kalırdık."* San Remo'da geçen sahneler Roma yakınlarındaki bir tatil yeri olan Anzio'da çekildi. (Bu arada San Remo denildiğinde "1920 San Remo Konferansı" aklına gelmeyen bizden değildir.)* Filmde; meşhur ve bilinen yerler arasında Roma'daki Piazza Navona, İspanyol Merdivenleri ve Piazza di Spagna ve Venedik'teki Piazza San Marco'daki Caffè Florian yer alıyordu.