Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Thomas Aquinas

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Thomas Aquinas veya diğer adıyla Aquinolu Thomas (İtalyanca: Tommaso d'Aquino; d. 1225 - ö. 7 Mart 1274), bilgi felsefesi, metafizik, siyaset ve ruhun ölümsüzlüğü konularındaki yorumlarıyla skolastik düşünceye önemli katkılar sağlamış Dominikan rahip. 1322'de Aziz ilân edilmiştir. Hristiyanlık teolojisine yaptığı katkılar ve verdiği eserler ile ölümünden yaklaşık 300 yıl sonra 1567'de Papa V. Pius tarafından Katolik Kilisesi'nin uluları (Kilise Doktoru) arasına yükseltilir. 1879'da Papa XIII. Leo, Thomas'ın öğretilerini teolojinin temeli olarak kabul eder. Böylece Thomas'ın görüşleri Katolik Kilisesi'nin resmi görüşü durumuna gelmiş olur. 1914'te onun görüşlerini tartışmak, günaha girmekle eş anlamlı kabul edilmiştir. 1917'de ise Katolik Kilisesi yasası, Thomas Aquinas'ın görüşlerini Kilise'nin resm̟î görüşü ilan etmiştir. Hayatı Sicilya Krallığı'nın Aquino kasabasında, Lord bir baba ve soylu bir annenin çocuğu olarak 1225 yılında doğdu. Beş yaşına geldiğinde, Benediktin Tarikatına bağlı Monte Cassino manastırında eğitim hayatına başladı. 1239 yılında ailesinin yanına dönüp, daha sonra Napoli Üniversitesi'nde 6 yıl fen, tarih ve felsefe eğitimi gördü ve eğitimi sırasında Dominikenler'e katıldı. Annesi Theodora, Thomas Aquinas'ın Dominikenlere katılmasını hoş görmedi. O, 19 yaşında iken annesinin baskısından kurtulmak için Dominiklerin yardımıyla önce Roma'ya, sonra da Paris'e gitmeyi kararlaştırdı. Bu planla yola çıkan Aquinas, henüz Roma'ya varamadan erkek kardeşleri tarafından yakalanıp Frosinone'deki bir kaleye götürüldü. Burada 1 yıl boyunca tutuldu. Paris ve Köln Üniversitelerinde de eğitim gören Thomas, Paris'te kendi düşün yaşamında çığır açacak olan Aristotelesçi görüşlere sahip Albertus Magnus'tan dersler aldı. Aristotelesçi görüşler ile birlikte hocalık yaşamına adım atan Thomas, 1256 yılında master unvanı aldı ve Paris Üniversitesi'nde açılmış olan Dominikenlere ait 2 kürsüden birinin başına geçti. [[Dosya:Saint Thomas Aquinas.jpg|küçükresim|upright=0.68|Fra Angelico tarafından yapılan Akinolu Thomas tasviri|sol]] Düşünceleri Aquinas’ın Tanrı Görüşü Thomas Aquinas'a göre Tanrı tektir. Bu Tanrı salt ruhtur ve yetkindir. Tanrı her şeyin yaratıcısı ve varlıkta tutanıdır. O evrendeki varlık kümesinin bir üyesi değildir. O ve yaratılmış olanların doğası birbirinden farklıdır ve yaratılanlar ile Tanrı’nın tabiat olarak herhangi bir kesişim kümesi bulunmamaktadır. Yarattıklarından bağımsız ve farklı doğaya sahip olan Tanrı ile yarattıkları bu farklı tabiatlara rağmen düalist bir ikili oluşturmazlar. Bu düalizmin varlığından söz etmenin mümkün olmamasının nedeni, düalizmin Tanrı ve yarattıklarının birbiri ile rekabet içerisinde ve birbiriyle karşılıklı olarak var olduklarının ön kabulünü getirmesinden kaynaklıdır. Tanrı bağımsız olarak var olduğundan düalist bir bütünün parçası olarak var olması mümkün değildir. Kısacası Tanrı evreni aşkın bir varlıktır. Fakat Tanrı aynı zamanda aktif bir güçtür. Çünkü o her şeyin ilk sebebidir. Aquinas’a has bir tanımına göre Tanrı: ‘Hareketsiz Hareket Ettirici’dir. Tanrı'dan sonra melekler vardır, meleklerin de bedensel varlıkları yoktur, onlar da bedensiz ruhlardır. Varlıklar hiyerarşisinde meleklerden sonra insanlar gelir. Tanrı insanın anlama kapasitesinin ötesindedir. İnsan, Tanrı’nın ve O'nun doğasının ne olduğu hakkında hiçbir fikre sahip değildir. Tanrı hakkında bildiğimiz tek şey O'nun var olduğu ve tüm var olanın varlık sebebi olduğudur. Tanrı kötülüğü yaratmamıştır çünkü kötülük bir varlık olmaktan ziyade bir yokluğu, var olma eyleminin başarısızlığa uğramasını ya da var olana yönelik bir yoksunluğu ifade etmektedir. Aquinas'ın, Tanrı'nın var oluşunu Summa Theologica adlı kitabında kanıtlamaya çalıştığı beş argümanına Quinque viæ (tr. Beş Yol) denir. Bunlar Tanrı'nın varlığına ilişkin beş mantıksal argümandır. Tanrı'nın varlığını doğa yoluyla kanıtlamayı başardığı savunulur. Aquinas’ın Üçlü-Birliği Görüşü Aquinas’ın Üçlü-Birlik teolojisnin oldukça spekülatif olduğu söylenebilir ancak bu konudaki teolojisini Augustinus’un Üçlü-birlik teolojisine borçludur. Aquinas Üçlü-birlik üzerine düşünürken Tanrı’nın varlığına, O’nun Mesihteki aktivitesinden daha çok odaklanır. Aquinas Üçlü-birlik üzerine konuşurken Tanrı’nın ne yaptığından çok kim olduğu ile ilgilenir. Aquinas Üçlü-birlik üzerine konuşurken Psikolojik analojiden yararlanmıştır. Augustine insan ruhundaki melekeleri sunarken (hafıza, irade ve idrak) bunları Üçlü-birliğin bir yansıması olarak kullanırken Aquinas, üç şahıs arasındaki ilişkinin dinamiği olarak Üçlü-birliği anlamayı tercih etmiştir. Aquinas için Üçlü-birliğin özü ‘ilişki’dir. Tanrı’nın şahısları hakkında yapabileceğimiz tek sağlıklı konuşma Tanrı’nın içideki illişki hakkında yapabileceğimiz konuşmadır, şahıs kelimesi aldatıcıdır, bu kelime üçlü-birlik içindeki ‘başka’ bir varlığa atıf değil ancak birbirine bağlı bu şahısların arasındaki mevcut ilişki için kullanılmalıdır. Aquinas Tanrı’da üç şahıs olmasının kazara değil, zaruri olduğunu düşünmektedir. Aquinas’ın Yaratılış Görüşü Aquinas nasıl sonlu bir varlığın (dünya), varlığın kendisi olan varlık (Tanrı) ile ilişkiye girebileceğine odaklanır. Dünya gayesi olan sınırlı bir varlıktır ve hareket halindedir ve varlık (Tanrı) sürekli ve yakından bir biçimde içinde mevcuttur (Summa Theologica 1 q. 8; q. 104). Tanrı dünyaya dışarıdan bir etkide bulunmaz, aksine evrensel neden ve sonuç ilişkisi içinde dahil olur. Aquinas’ın Can Görüşü Ruh Aquinas’a göre şeylerin içinde olan hayat prensibidir. Dolayısıyla ağaçlarda, kedilerde insanlar gibi bir ruha sahiptirler ancak hayvanların ve bitkilerin ruhları insanlarınki gibi spiritüel yaratıklar değillerdir. Ruh ya da hayat prensibi, tüm hayati aktivitelerin içinde bulunan şeydir. İnsan ruhunu özgün yapan şeyi, bu ruhun rasyonel olmasıdır. İnsanlar için hayat prensibi, entelektüel ya da idraka dayalı (dolayısıyla spiritüel) bir prensiptir. Aquinas’ın terminolojisindeki insan ruhu ya da entelektüel prensip yaratıştan gelen özdür ya da vücudun formudur ve bir şekilde doğa tarafından tanımlanan insan vücudu ile karıştırılmamalıdır. Ayrıca ruh, bedenden ayrı düşünülmemelidir de (Aquinas’ın düşüncesinde ruh ve beden dualitesi yoktur), nasıl ki el vücudun ayrılmaz bir parçası ise, Ruh da aynı şekilde bedenin bir parçasıdır. Ruh’un insan türünü tamamlayan ve dolduran bir rolü vardır. Elektrik lamba için ne ise, ruh da beden için odur. Lamba varolmak için elektriğe ihtiyaç duymaz ancak elektirk olmadan lamba tamamlanmamış bir biçimde var olur. Ve ruh maddi olmayan bir şey olduğu içinde ölümsüzdür. Aquinas’ın İnsanlık Hakkındaki Görüşü Aquinas, insanın iki farklı özden oluştuğunu varsayan geleneksel Yunan düalizmini reddetmiştir. Bu düalizmin ön kabulü insanın beden ve ruh olmak üzere iki farklı öz’e sahip olduğu yönündeydi. Ruh, bedenin hareket ettirici gücü olarak görülmekteydi. (Summa theologiae Soru 75,1). Ruh içkin olarak bulunan insanı temsil ediyordu. (Summa theologiae Soru 75.4). Ruh ve zihinsel (entelektüel) ilke birbiri ile aynı referansa sahip yani özdeştiler. (Summa theologiae Soru 75.6). Aquinas’a göre insanlar otonom varlıklardı. Tanrı insanların yaşamlarına müdahalede bulunmazdı. Buna rağmen insanların aktüel varlıkları ve şahsi davranışları Tanrı’nın etkinliği sayesinde olmaktaydı. Bireyler maddi varlıkları dolayısıyla bilme eyleminde sınırlı bir kabiliyete sahipti. İnsanların bilgiye ulaşmalarının tek yolu duyuları ve hayal güçleri ya da soyutlama yetileri aracılığıyla mümkündü. Ancak, Aquinas’ın inancına göre insanlar, bireysel ilahi bir vahiy olmaksızın, akıl yürütme (uslanlama) aracılığıyla birçok şeyi öğrenme konusunda doğal bir kapasiteye sahiptiler. Elbette bahsedilen türde bir vahiy zaman zaman, özellikle iman ile ilgili durumlarda gerçekleşebilmekteydi ancak bu olmaksızın da akıl yürütme aracılığıyla sınırlı da olsa insan doğal bir bilme kapasitesine sahipti. Aquinas’ın Ahlak Görüşü İnsan, bazı iyi şeylerin diğerlerine oranla daha çok ehemmiyete sahip olduğunu idrak edecek düzeyde bir kapasiteye sahip rasyonel bir hayvandır. Mutluluk insanın daha iyi olanın peşindeki arayışı ile ilişkilidir. Aquinas 2 tür erdem tanımlamıştır: Doğal olanlar. Bu ana ahlaki erdemler insanın eğitim aracılığı ile edindiği eğilimleridir. Bu erdemler şu şekilde sıralanabilir; sağduyu sahibi olmak (adil bir muhakeme yetisi), ölçülü olmak, adil olmak ve cesaret sahibi olmak. Doğaüstü erdemler. Bu erdemler; iman (alçakgönüllülükle Tanrı’ya duyulan inanç), ümit (Tanrı’nın devletinin geleceğine yönelik bir ümit) ve hayır işleri (sadaka, yaratılanları sevmek ve merhametten doğan eylemler) olarak sıralanabilir. Aquinas ayrıca erdemleri kusurlu (eksik) ve kusursuz (noksansız, mükemmel) erdemler olarak ayırmaktaydı. Kusursuz bir erdem hayır ile yapılan herhangi bir erdeme denmekteydi. Örneğin, Hristiyan olmayan bir kişi cesaret erdemini taşıyıp gösterebilirdi. Ancak, bir Hristiyan cesaret erdemini hayır erdemi ile birlikte gösterebilirdi. Aquinas’ın Siyaset Düşüncesi İnsanların her birinin kendi iyiliklerine yöneldikleri bir toplumda, toplumun iyiliğini gözetecek ve toplumu en doğru yoldan amacına ulaştıracak bir yöneticinin olması gereklidir. Yönetici erkini, toplumu amacına, iyiliğe ve mutluluğa ulaştırmak yolunda çalışması koşuluyla, Tanrı'dan almıştır. Ancak toplumun amacı, ötedünya mutluluğuna yönelik bir amaçtır. Toplumu bu amaca ulaştırmak ise, yöneticilerin değil din adamlarının görevidir. Yöneticiler, din adamlarının toplumu bu amaca ulaştırma yönündeki çabaları için düzeni ve barışı sağlamalıdır. Yönetici iktidarını Tanrı'dan almıştır ve bu yasa, tüm insanlar için geçerli doğal bir yasadır. Yönetici iktidarını Tanrı'dan almış olmakla birlikte, iktidarı sınırsız olmayıp, Tanrısal kaynaklı yasalarla sınırlıdır. Aquinas, yönetici, tiranlığa kaydığında kilisenin onu indirebileceğini söylemiştir. Aquinas, toplumu yasalara göre değil, kendi çıkarlarına göre keyfen ve zorbalıkla yönetenleri tiran olarak kabul eder. Eserleri Aquinas oldukça üretken bir yazardı. Yazdıkları arasında belli fikir ve metinlerin sentezleri, tartışma yazıları ve belli konular hakkındaki tez yazılarının yanı sıra mektuplar da bulunmaktaydı. Teolojik Sentezler Scripta super libros Sentenatiarum. Pietrus Lombardus tarafından 1256 senesinde yazılmış bir ilahiyat kitabı olan Sentences’in (Libri Quattuor Sententiarum) içeriğinin sistematik bir biçimde açıklanmasını konu edinmiştir. Summa Contra Gentiles ("İnançsızlara Karşı Tümyapıt" diye çevrilebilir). Özellikle iman savunmasını temel alan ve İspanya’daki Dominikan misyonerlerin kullanması amacıyla 1264 senesinde tamamlanmış, Katolik hakikati alanını tamamen kapsayan bir sentezdir. küçükresim|Summa Teologiae - 1767 Sürümü Summa theologiae ("Tanrıbilim Tümyapıtı" diye çevrilebilir). 1265 senesinde yazımına başlanılmış ve tamamlanmadan 1273 senesinde yazımına son verilmiş olan Aquinas’ın temel eseridir. Teoloji öğrencileri için zamanın geleneksel teolojik sentezlerinin yerini alması amacıyla kaleme alınmıştır. Akademik Tartışmalar (Tartışmalı-Sorular) ve tezler Bu yazınlar daha çok edebi bir üslup ile yazılmış kompozisyonlardan oluşmaktadır. Bu kompozisyonlar; hakikat, ruh, kötülük, erdemler, hayırseverlik ve Hristiyan kusursuzluğu gibi birçok farklı konuyu ele almıştır. Kutsal Kitap Tefsirleri Eyüp Kitabı, Mezmurlar, Süleyman’ın Ezgiler Ezgisi kitabı, Yeşaya Peygamberin ve Yeremya Peygamberin Kitapları, Matta ve Yuhanna İncilleri ve Pavlus’un Mektupları’nın detaylıca açıklanmalarını içeren yazılardır. Aristoteles hakkındaki yorumlarını içeren yazı dizini Birçoğu yarım bırakılmış toplamda 11 adet olan inceleme yazılarından oluşmaktadır. Aquinas; Felsefi, tıbbi ve bilimsel metinleri Yunancadan Latinceye çevirme konusunda üretkenliği ile tanınan bir orta çağ çevirmeni olan Guillaume de Moerbeke’in eserleri sayesinde Aristoteles’in felsefesini Latince okuma fırsatı bulmuştur. In libros de caelo et mundo expositio ("Aristoteles’in Gökyüzü ile yeryüzü Üzerine’sine Yorum" diye çevrilebilir). Bu inceleme Aristoteles hakkındaki yorumlarını içeren 11 yazı arasındaki en iyi eseri olarak görülmektedir. Polemik yazıları Özellikle Latin kökenli İbn Rüşdcüler’e (Brabantlı Siger gibi Aristoteles felsefesini İbn Rüşd’ün çevirileri ve bakış açısından okumuş olan Orta Çağ alimleri) ve Paris’teki Guillaume de Saint Amour ve Gérard de Abbeville gibi, Dominikan ve Fransisken yaşamını eleştiren teologlara karşı yazılmış çalışmaları içermektedir. Ayrıca bahsedilen eleştirileri yönelten teologlara, meşhur Fransisken teolog Bonaventura tarafından da bir cevap yazılmıştır. De unitate intellectus, contre Averoistas ("İbn Rüşdcülere Karşı, Usun Birliği Üstüne" diye çevrilebilir) İbn Rüşdcü us anlayışının eleştirel bir biçimde incelenmesini konu edinmiş bir makaledir. Expositio in Dionysium de divinis nominibus. 1268 senesinde yazılmış, Platoncu fikirleri konu edinen çalışmalara yönelik eleştirel bir açıklama metnidir. Ayrıca bakınız Kaynakça Kategori:1225 doğumlular Kategori:Frosinone ili doğumlular Kategori:1274 yılında ölenler Kategori:İtalyan filozoflar Kategori:Ahlâkçılar Kategori:Roma-Katolik Azizleri Kategori:Orta Çağ filozofları Kategori:Aristotelesçi filozoflar Kategori:Din filozofları Kategori:Hristiyan Antignostisizm Kategori:13. yüzyıl Hristiyan aziz ve azizeleri Kategori:13. yüzyıl İtalyan yazarları Kategori:13. yüzyıl filozofları Kategori:Roma Katolik filozoflar Kategori:Hristiyan apolojistler Kategori:İtalyan Roma Katolik papazlar Kategori:İtalyan soylular Kategori:Metafizikçiler Kategori:Hukuk filozofları Kategori:Skolastik filozoflar Kategori:Paris Üniversitesinde öğrenim görenler Kategori:Kilise Doktoru Kategori:Hristiyan ilahiyatçılar Kategori:İtalyan ilahiyatçılar Kategori:Katolik aziz ve azizeleri Kategori:Katolik ilahiyatçılar Kategori:Dominikan ilahiyatçılar Kategori:Dominikan azizleri Kategori:Dominikan Tarikatı üyeleri Kategori:Dominikanlar Kategori:13. yüzyıl İtalyan filozofları
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri