Onlar için kafada çizilen birer profilden ibaret. Testler, randevular, paralar (cash or card?). İlaçlar, reçeteler, cümleler, yargılar. “O hastalığı olan şöyledir, bu sinirda olan böyledir.” Bir miktar daha randevu, biraz daha önyargı. Bizim adımıza alınan kararlar, araya sıkıştırılan egoist cümleler. Bir miktar daha “nasihat”, biraz daha araya sıkıştırılan saçma hikayeler. Etik mi? Yok; KVKK mi? O da pek yok Ama neyse en azından benim iyiliğim düşünülüyor. Evet, yoksa ben tek bir hamlede sınırı gecip evrimleşen, Pokemon gibi bozukluk sahibi olacağım. Bir anda fark yok diyorum, “hayır sen farkında değilsin, fark olur, kötü olursun” diyor Kendi hayatlarımızın idaresini para karşılığı satıyoruz. Korku imparatorluğu kuruluyor çünkü dünya üzerinde tek bir doğru var ve biz de hepimiz standart hayatlar yaşayıp o tek doğruya uymak zorundayız. Kime göre, neye göre doğru? Evet tamam dogrusu bu, siz ne derseniz o tamam öyle yapalım çünkü kendi kararımızı veremeyiz, en iyi sizsiniz, aynen.