taurus kelimesi, proto-hint-avrupa dilindeki *(s)taeu- kökünden gelir. "sağlam, güçlü" anlamına gelir. Bu kök, latince taurus (boğa) kelimesine dönüşmüş, oradan da İngilizce, Fransızca ve diğer dillere geçmiştir. Sanskrete "sthura-" (kalın, yoğun), Avestan "staora-" (büyük hayvan) ve Gotik "stiur" (genç boğa) kelimeleri aynı kökten türemiştir.
Taurus kelimesi, erken dönemlerde Batı Hint-Avrupa dillerine Sami dillerinden geçmiş olabileceği düşünülmektedir. Sami dillerinde aramice "tora" (öküz), İbranice "shor", Arapça "thor" ve Etiyopya "sor" gibi benzer kelimeler bulunur.
Toros Dağları'nın adı, antik dönem Yunan tarihçi Polybius tarafından MÖ 2. yüzyılda yazılan historíai adlı eserde taûros olarak geçer. Alman coğrafyacı Heinrich Kiepert, bu ismin eski Aramice "tura" (dağ) kelimesinden antik Yunancaya ödünç alındığını belirtmiştir. Yani Toros Dağları'nın coğrafi ismi hem Semitik hem de Hint-Avrupa ailesinin etkileşimiyle ortaya çıkmış olabilir.
Taurus kelimesi, erken dönemlerde Batı Hint-Avrupa dillerine Sami dillerinden geçmiş olabileceği düşünülmektedir. Sami dillerinde aramice "tora" (öküz), İbranice "shor", Arapça "thor" ve Etiyopya "sor" gibi benzer kelimeler bulunur.
Toros Dağları'nın adı, antik dönem Yunan tarihçi Polybius tarafından MÖ 2. yüzyılda yazılan historíai adlı eserde taûros olarak geçer. Alman coğrafyacı Heinrich Kiepert, bu ismin eski Aramice "tura" (dağ) kelimesinden antik Yunancaya ödünç alındığını belirtmiştir. Yani Toros Dağları'nın coğrafi ismi hem Semitik hem de Hint-Avrupa ailesinin etkileşimiyle ortaya çıkmış olabilir.