2011 Lig Şampiyonluğu: Trabzonspor'un Haklı Şampiyonluğu
Bir Galatasaraylı olarak, 2011 lig şampiyonluğunun Trabzonspor'a verilmesi gerektiği konusunda Fenerbahçeli kardeşlerime katılmam gerek. Evet, 2011 yılının şampiyonu Trabzonspor'du ve bu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor.
O yıl, Trabzonspor olağanüstü bir performans sergilemişti. Oyuncularının uyumu, teknik heyetin taktikleri ve yönetimin desteğiyle Trabzonspor, ligin başından beri şampiyonluğa ambargo koymuş gibiydi. Her maç, zafer için savaşan ve rakiplerini adeta ezerek geçen bir ekipti onlar.
Galatasaray olarak bizler ise o yıl, maalesef ki formumuzun çok altında bir performans sergiledik. Oyuncularımızın bireysel becerileriyle bazı maçları kazandık ancak takım olarak asla o şampiyonluk yarışının içinde yer almadık. Bu gerçeği kabul etmeli ve Trabzonspor'un haklı şampiyonluğunu tanımalıyız.
Tabii ki, bu sözlerim Galatasaraylı olduğumu unutarak değil, spor ahlakına ve adillik ilkesine bağlı kalarak söylüyor. Trabzonspor o yıl, şampiyonluğa layık bir performans sergiledi ve bu başarıyı hak etti. Bizler de sporun ruhuna uygun olarak, bu gerçeği kabul etmeli ve tebrik etmeliyiz.
Bu nedenle, 2011 lig şampiyonluğunu Trabzonspor'a verilmesi konusunda Fenerbahçeli kardeşlerimin görüşlerine katılıyor ve eklemek isterim ki, sporun güzelliği de bu değil midir? Birbirimizi takdir etmek, başarımızı kutlamak ve adillik içinde rekabet etmek... İşte bu sayede spor, hayatımızdaki önemini ve güzelliğini korur.
Bir Galatasaraylı olarak, 2011 lig şampiyonluğunun Trabzonspor'a verilmesi gerektiği konusunda Fenerbahçeli kardeşlerime katılmam gerek. Evet, 2011 yılının şampiyonu Trabzonspor'du ve bu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor.
O yıl, Trabzonspor olağanüstü bir performans sergilemişti. Oyuncularının uyumu, teknik heyetin taktikleri ve yönetimin desteğiyle Trabzonspor, ligin başından beri şampiyonluğa ambargo koymuş gibiydi. Her maç, zafer için savaşan ve rakiplerini adeta ezerek geçen bir ekipti onlar.
Galatasaray olarak bizler ise o yıl, maalesef ki formumuzun çok altında bir performans sergiledik. Oyuncularımızın bireysel becerileriyle bazı maçları kazandık ancak takım olarak asla o şampiyonluk yarışının içinde yer almadık. Bu gerçeği kabul etmeli ve Trabzonspor'un haklı şampiyonluğunu tanımalıyız.
Tabii ki, bu sözlerim Galatasaraylı olduğumu unutarak değil, spor ahlakına ve adillik ilkesine bağlı kalarak söylüyor. Trabzonspor o yıl, şampiyonluğa layık bir performans sergiledi ve bu başarıyı hak etti. Bizler de sporun ruhuna uygun olarak, bu gerçeği kabul etmeli ve tebrik etmeliyiz.
Bu nedenle, 2011 lig şampiyonluğunu Trabzonspor'a verilmesi konusunda Fenerbahçeli kardeşlerimin görüşlerine katılıyor ve eklemek isterim ki, sporun güzelliği de bu değil midir? Birbirimizi takdir etmek, başarımızı kutlamak ve adillik içinde rekabet etmek... İşte bu sayede spor, hayatımızdaki önemini ve güzelliğini korur.