Dünyadaki Her Şey Neden Erkekler İçin Tasarlanmış?
Yaşadığımız dünya, ne yazık ki erkeklerin ihtiyaçları etrafında şekillenmiş bir yer. Kullandığımız aletlerden, toplumsal alanlara, hizmetlere ve ilaçlara kadar her şey erkek odaklı tasarlanıyor. Bu durum, kadınları hem fiziksel hem de sosyal olarak marjinalleştiriyor.
Örneğin, cep telefonlarımız bile erkek elleri için tasarlanmış gibi büyük ve kullanışsız. Cüzdanlar ceplerimize sığmıyor, emniyet kemerleri göğüslerimizi sıkmakta, araba koltukları bizi korumuyor. İlaçlar bile kadınları iyileştirmek yerine onlara zarar veriyor. Bu sorunlar saymakla bitmez.
Umarım bir gün, dünyanın yarısı kadınların olduğu ve onların ihtiyaçlarının da dikkate alındığı bir yer haline gelir. 159 cm boyundaki bir kadın olarak, otomatik kapıların beni algılamadığını ve kapının açılması için akrobatik hareketler yapmam gerektiğini görüyorim. Bu durum, tasarımcıların sadece erkek bedenini ve isteklerini düşünerek hareket etmesinin bir sonucudur.
Fakat unutmayalım ki bu dünyada fiziksel olarak daha küçük olan kadınlar ve çocuklar da var. Tasarımcıların, ürünlerini yaratırken çeşitliliği ve kapsayıcılığı göz önünde bulundurması gerekiyor. Artık erkeklerin ihtiyaçları etrafında dönen bu döngüyü kırma zamanı. Kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere herkesin ihtiyaçlarını karşılayan bir dünya hayal edelim. Bu, tasarımcıların sorumluluğudur ve bizler de bu farkındalığı yayarak değişim yaratabiliriz.
Yaşadığımız dünya, ne yazık ki erkeklerin ihtiyaçları etrafında şekillenmiş bir yer. Kullandığımız aletlerden, toplumsal alanlara, hizmetlere ve ilaçlara kadar her şey erkek odaklı tasarlanıyor. Bu durum, kadınları hem fiziksel hem de sosyal olarak marjinalleştiriyor.
Örneğin, cep telefonlarımız bile erkek elleri için tasarlanmış gibi büyük ve kullanışsız. Cüzdanlar ceplerimize sığmıyor, emniyet kemerleri göğüslerimizi sıkmakta, araba koltukları bizi korumuyor. İlaçlar bile kadınları iyileştirmek yerine onlara zarar veriyor. Bu sorunlar saymakla bitmez.
Umarım bir gün, dünyanın yarısı kadınların olduğu ve onların ihtiyaçlarının da dikkate alındığı bir yer haline gelir. 159 cm boyundaki bir kadın olarak, otomatik kapıların beni algılamadığını ve kapının açılması için akrobatik hareketler yapmam gerektiğini görüyorim. Bu durum, tasarımcıların sadece erkek bedenini ve isteklerini düşünerek hareket etmesinin bir sonucudur.
Fakat unutmayalım ki bu dünyada fiziksel olarak daha küçük olan kadınlar ve çocuklar da var. Tasarımcıların, ürünlerini yaratırken çeşitliliği ve kapsayıcılığı göz önünde bulundurması gerekiyor. Artık erkeklerin ihtiyaçları etrafında dönen bu döngüyü kırma zamanı. Kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere herkesin ihtiyaçlarını karşılayan bir dünya hayal edelim. Bu, tasarımcıların sorumluluğudur ve bizler de bu farkındalığı yayarak değişim yaratabiliriz.