Tuna Bulgarcası veya Tuna Bulgar Türkçesi, 7-11. yüzyıllarda Tuna sahasında konuşulup yazılmış Türk dilinin Oğur grubundaki tarihî Bulgar dillerinden biridir. Diğer Bulgar dilleri; İdil Bulgarcası ve yazılı örneği bulunmayan Kuban Bulgarcasıdır. Tuna Bulgarcasında yazılmış belgeler azdır. Talât Tekin'in eserinde bahsettiği günümüze kalan Tuna Bulgarcası dil kaynakları şunlardır: Bulgar Hanları listesindeki Proto-Bulgarca kelime ve ibareler; Tudor Doksov’un haşiyesindeki Proto-Bulgarca ibare; Nagy Szent-Miklós hazinesindeki Proto-Bulgar yazıtları; Proto-Bulgar kitabelerindeki Türkçe kelime ve ibareler; Bizans kaynaklarındaki Bulgar Türkçesi etnik adlar; Eski Kilise İslavcasındaki Proto-Bulgarca ödünç kelimeler. Söz varlığı 5. ve 10. yüzyıllar arasında Tuna Bulgarlarından kalmış dil malzemeleri Tuna Bulgarcasının İdil Bulgarcası ile akraba bir dil olduğunu ortaya koyar. Bu bağlamda kelime haznesi başlıca Oğurca kelimelerden oluşur. Fakat Farsça ve Arapça alıntılar da görülür. Yazıtlar Tuna Bulgarlarından kalan yazıtların yalnızca iki tanesi Tuna Bulgarcasında yazılmıştır. Diğerleri Yunancadır. Tuna Bulgarcasında yazılmış yazıtlar Preslav yazıtı ve Çatalar yazıtıdır. Preslav Yazıtı Preslav Yazıtı, Venediktov'un 1946'da Preslav kenti yakınlarındaki bir kilisede bulup yayımladığı Bulgar Türkçesine ait yazıttır. Yazıt Grek alfabesi ile yazılmıştır. Yazıtın yorumlanması tartışmalıdır. Yazıt üzerinde çalışan J. Deny ve Fr. Altheim gibi Türkologlara göre metinde zırh giymiş askerler ya da silah envanteri anlatılmaktadır. Oleg A. Mudrak araştırmasında her iki çeviride de filolojik hatalar bulunduğunu, çünkü J. Deny ve Fr. Altheim'ın Türk yazı sistemini göz önünde bulundurmayıp söz varlığını çok serbest çevirdiğini yazmıştır. Hecelemelerde farklılık vardır. Orijinal metin şu şekilde dizilidir: † žitkonićirgonbulekumčikipe:455:tulči:540:estroginkipe:427:tulči:854:turtunapiležopanestriginkipe:20:tulči:40:alkasikipe:1:klubrin Mudrak tarafından yapılan çeviriyi Reshide Adzhumerova ve Emine Atmaca şu şekilde Türkçeye çevirmiştir: Yedi gün özenle çalışıp (=özenli olup); 455 [ürün] kepçe türünden 540’a kadar artmıştır; 427 [ürün] toka türünden 854’e kadar artmıştır (yani tam 2 katı!); Zamanı uzatabilip // Pazarlık yapabilip; 20 [ürün] kaftan tokası türünden 40’a kadar artmıştır (yani tam 2 katı!); 1 [ürün] kulak küpesi türünden (= kolye) tembellikten [kaldı]. Talât Tekin ise şöyle okur: İçirgu Boyla Jitko(nun) göğüs zırhı 455, miğfer(i) 540, Estergon (işi) zırh(ı) 427, miğfer(i) 854, (bu) dördü ile birlikte Çoban Estergon (işi) zırh(ı) 20, miğfer(i) 40, halkalı zırh(ı) 1 (ve) hluvrin (miğferi) 1. Çatalar Yazıtı Adını bulunduğu kilisenin konumundan alır. Yazıt kırıktır, diğer kırık tarafı bulunamamıştır. Sadece üç defa küpesi ve bir defa kane kelimesi okunmuştur. kane, veya kana, Grekçe yazıtlarda geçen bir Bulgarca unvandır. Kaynakça Ayrıca bakınız Birinci Bulgar İmparatorluğu İdil Bulgarcası Kaynakça Kategori:Türk dili tarihi Kategori:Ölü Türk dilleri